İçindekiler Tablosu
Periferik arter hastalığı, kalp ve beyin dışındaki tüm atardamar hastalıklarını ifade eder. Kısaca kollara, bacaklara ve iç organlara kan akışını sağlayan atardamarların ateroskleroz (damar sertliği) nedeniyle tamamen veya kısmen tıkanması ile oluşan bir hastalıktır.
Ateroskleroz iki yolla periferik damar hastalığa neden olur:
Egzersizde meydana gelen göğüs ağrısı veya yürüme ile meydana gelen fasılalı bacak ağrısı (intermittent klodikasyon), dokunun artan oksijen ve kan ihtiyacının karşılanamadığı durumlara örnektir. Bunun yanı sıra felç ve kalp krizi ise arterlerin kan pıhtıları ile tamamen tıkanması sonucu dokularda meydana gelen ani oksijen azlığı ve beslenme bozukluğu örnekleridir.
Nadir vakalarda, periferik damar hastalığının sonucu olarak kollar veya özellikle bacaklara giden kan akışındaki azalma neticesinde iyileşmesi çok güç olan açık yaralar, ülserler, gangren veya diğer bazı hasarlar meydana gelebilir. Bu alanlar yeterli kan alamamakta olup, enfeksiyon gelişimine çok yatkındırlar. İleri vakalarda amputasyon (gangren olmuş dokunun kesilerek alınması) gerekli olabilir.
50 yaşın üzerindeki erişkinlerin % 5’inde periferik damar hastalığı bulunmaktadır. Periferik damar hastalığı erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülmektedir. Periferik damar hastalığı için bilinen risk faktörleri aterosklerozu (damar sertliği) meydana getiren sebepler ile aynıdır. Bu risk faktörleri şunlardır:
Periferik damar hastalığında risk faktörleri bir arada olduğunda risk daha da artar. Tek risk faktörü olan bireye göre iki risk faktörü olan birey daha fazla risk altındadır.
En sık görülen belirtiler, yürüme ile meydana gelen fasılalı bacak ağrısı (intermittent klodikasyon) ve ileri vakalarda istirahatte bacak ağrısıdır. Ağrının yeri ve ciddiyeti, tıkanıklığın olduğu damarın yerine ve tıkanıklığın derecesine göre değişmektedir. Intermittent klodikasyonun en sık görüldüğü yer bacakta baldır kaslarının olduğu (diz altında bacağın arka kısmında olan kaslar) yerdir. Baldır kaslarındaki bu ağrı yalnızca yürüme veya koşma gibi egzersiz anlarında ortaya çıkar ve yürümeye yada egzersize devam edildiği sürece ağrı giderek artar. Nihayetinde hasta giderek artan bu ağrıya dayanamayacak duruma gelir ve durmak zorunda kalır. Ardından istirahat ile birlikte ağrı çabucak kaybolur. Intermittent klodikasyon bir veya iki bacağı da etkileyebilir.
Damar tıkanıklığının çok ileri düzeyde olduğu ve istirahatte dahi bacaklara yeterli kan ve oksijenin ulaştırılamadığı durumlarda meydana gelir. Ağrı tipik olarak ayakları etkiler ve genellikle ciddi bir ağrıdır. Bu ağrı özellikle geceleri hasta sırtüstü yattığı zamanlarda daha da artar.
Sigaranın bırakılması, diyet, kandaki kolesterol ve diğer yağ düzeylerinin düşürülmesi ve kan basıncının kontrol altında tutulmasına yardımcı olur.
Şeker hastalığının kontrol altında tutulması,Düzenli egzersiz.
Egzersiz, hem kasların oksijeni daha etkin olarak kullanabilmesi için yardımcı olmakta hem de kollateral dolaşımın (tıkanıklık ötesine doğru gelişmiş küçük atardamar dallarından oluşan yeni damar ağı) gelişmesini hızlandırmaktadır.
Kan sulandırıcı ilaçlar (örneğin aspirin ve clopidogrel),Kolesterol düşürücü ilaçlar (statinler)
Periferik damar hastalığının tedavisi için uygulanan cerrahi tedavi yöntemleri arasında periferik bypass işlemleri ve endarterektomi bulunmaktadır.Günümüzde minimal invaziv girişimlerle bunlar ayak bileğine kadar olan seviyelerde bile yapılmaktadır. Damar içerisinde tıkanıklığa neden olan lezyonlar, birden fazla darlık içeren damarlar veya uzun segmentli ciddi darlıklar cerrahi tedavi gerektiren durumlardır. Bypass cerrahisi, vücudunuzdan alınan bir toplardamar veya sentetik bir damar (greft olarak bilinir) ile tıkalı alanın öncesinden sonrasına oluşturulan yan bir yol ile kan akışının sağlanmasıdır. Endarterektomi işleminde ise kol veya bacaklara giden damar içerisinde tıkanıklığa neden olan plak tabakasının çıkarılmasıdır.