Raynaud sendromu, soğuk hava ya da stres gibi durumlarla tetiklenen ve el, ayak gibi uç noktalarda damar daralmasına yol açan bir dolaşım bozukluğudur. Raynaud fenomeni olarak da bilinen bu durum, primer (Raynaud hastalığı) ya da sekonder bir hastalık olarak ortaya çıkabilir. Raynaud fenomeni belirtileri arasında en yaygın olanlar, çoğunlukla ellerde oluşan ani solukluk, ardından morarma ve kızarıklıktır. Raynaud hastalığı veya fenomeni, ellerde morarma ve üşüme nedeniyle hastaların günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir.
Raynaud fenomeni testi, bu durumun teşhisinde kullanılırken; Raynaud fenomeni evreleri, semptomların şiddetini ve süresini belirlemek için değerlendirilir. Raynaud fenomeni şikayetleri, genellikle kişilerin yaşadığı atakların sıklığı ve şiddeti üzerine olur. Raynaud sendromu, ayak bölgesinde de görülebilir ve bu bölgedeki damarlar da etkilenebilir.
Raynaud hastalığı nedenleri, tam olarak bilinmemekle birlikte; genetik yatkınlık, stres ve bağ dokusu hastalıkları rol oynayabilir. “Raynaud hastalığı ölümcül müdür?” sorusuna yanıt olarak: doğrudan ölümcül değildir; ancak sekonder formları ciddi hastalıklarla ilişkili olabilir. Raynaud fenomeni tedavisi, tamamen cerrahi sempatektomi ameliyatı ile olur. Damar genişletici ilaç kullanan Raynaud hastalarının yorumları, maalesef fayda sağlamadığı yönündedir.
Kategori | Bilgi |
Diğer Adları | Raynaud Hastalığı (Primer), Raynaud Sendromu (Sekonder) |
Etkilenen Sistem | Dolaşım Sistemi, Periferik Damarlar (özellikle eller) |
Nedenleri | Özellikle genç kadınlarda yaygın olmakla birlikte erkeklerde de görülebilir. Sempatik sinir sistemi ileri derecede aktif kişilerde yaygındır. Birlikte skleroderma gibi bağ dokusu hastalıkları da görülebilir. Ellerde stres altında ince çaplı atardamarların spazma geçmesi sonucu. |
Risk Faktörleri | Soğuk hava, stres, kadın cinsiyet, bağ dokusu hastalıkları (örn. skleroderma, lupus) |
Belirtiler | Parmaklarda (el ve ayak) beyazlaşma, morarma, kızarma; karıncalanma, uyuşma, ağrı ileri dönemlerde parmaklarda yaralar açılması ve enfeksiyon. |
Tanı Yöntemleri | Klinik öykü ve fizik muayene, soğuk-sıcak su testleri |
Komplikasyonlar | Parmak ülserleri, ciltte değişiklikler, nadiren doku ölümü |
Tedavi Yöntemleri | Tek tedavisi cerrahi sempatektomi. |
Önleme | Soğuk ortamlardan kaçınma, sigarayı bırakma, stresin azaltılması |
Görülme Sıklığı | Yaygın; genç kadınlarda daha sık görülür |
Prognoz | Başarılı yapılan cerrahi tedavi sonrası %98 tam iyileşme olur. |
Prof. Dr. Yavuz Beşoğul
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
2012 ve sonrası tv programları & Haberler
Raynaud Hastalığı Nedir?
Raynaud hastalığını daha iyi anlamak için vücudun normal işleyişine bir göz atalım. Vücudumuz soğukla karşılaştığında, hayati organlarımızı sıcak tutmak için bir savunma mekanizmasını devreye sokar. Deriye yakın, özellikle el ve ayak gibi uç noktalardaki kan damarlarını hafifçe daraltarak kanı vücudun daha merkezi bölgelerine yönlendirir. Bu tamamen normal ve hayat kurtarıcı bir reflekstir.
Ancak Raynaud hastalarında bu refleks adeta “kontrolden çıkar”. Damarlar, olması gerekenden çok daha şiddetli ve ani bir şekilde kasılır. Bu aşırı kasılma (tıp dilinde vazospazm), bölgeye giden kan akışını neredeyse tamamen durdurur. İşte Raynaud hastalığını soğuğa karşı verilen sıradan bir üşüme hissinden ayıran temel fark budur. Bu durum adını onu 19. yüzyılda ilk kez tanımlayan Fransız hekim Dr. Maurice Raynaud’dan alır ve sanıldığının aksine toplumda oldukça yaygındır. Bu durumu bilmek, yeni tanı alan kişiler için genellikle rahatlatıcı olur, çünkü bu yolculukta yalnız olmadıklarını anlarlar.
Raynaud Hastalığı Tipleri Nelerdir?
Raynaud hastalığı tek bir tip değildir ve tedavi yaklaşımını belirleyen en önemli faktör, hangi tip olduğuna karar vermektir. Temelde iki ana gruba ayrılır: Primer (Birincil) ve Sekonder (İkincil). Bu ikisi arasındaki farkı bilmek, hem hastalığın seyrini öngörmek hem de doğru tedavi yolunu çizmek için hayati önem taşır.
Primer Raynaud (Raynaud Hastalığı): Bu durumun en sık karşılaşılan ve genellikle daha “masum” olan formudur. Primer Raynaud, altta yatan başka herhangi bir hastalık olmaksızın tek başına ortaya çıkar. Nedeni bilinmemekle birlikte genellikle 15 ila 30 yaşları arasındaki genç kadınlarda başlar ve ailevi bir yatkınlık gösterebilir. Belirtiler çoğunlukla hafiftir ve genellikle parmaklarda yara açılması gibi ciddi sorunlara yol açmaz. Hatta bazı durumlarda zamanla kendiliğinden düzelebilir.
Sekonder Raynaud (Raynaud Fenomeni): Bu form, adından da anlaşılacağı gibi, başka bir sağlık sorununun “sonucu” olarak ortaya çıkar. Genellikle 40 yaşından sonra başlar ve primer forma göre daha şiddetli seyretme eğilimindedir. Altta yatan neden genellikle bir bağ dokusu hastalığı, damar rahatsızlığı veya kullanılan bir ilaçtır. Sekonder Raynaud’da parmak uçlarında ağrılı yaralar (dijital ülserler) ve nadiren de olsa kangren gibi doku hasarı riski daha yüksektir. Bu nedenle bir kişide Raynaud fenomeni tespit edildiğinde, bu durumun bir “belirti” olabileceği düşünülerek altta yatan asıl nedenin titizlikle araştırılması gerekir.
İki tip arasındaki temel farkları daha net görebilmek için bazı kilit noktalar şunlardır:
- Altta yatan hastalık olmaması (Primer)
- Başka bir hastalığa bağlı olması (Sekonder)
- Genellikle 15-30 yaş arası başlangıç (Primer)
- Genellikle 40 yaş sonrası başlangıç (Sekonder)
- Hafif ve yönetilebilir belirtiler (Primer)
- Daha şiddetli belirtiler ve komplikasyon riski (Sekonder)
- Doku hasarı riskinin çok düşük olması (Primer)
- Parmaklarda yara (ülser) riskinin daha yüksek olması (Sekonder)
Raynaud Hastalığı Belirtileri Nelerdir ve Atakları Ne Tetikler?
Raynaud hastalığının belirtileri genellikle “atak” adı verilen ve belirli tetikleyicilerle ortaya çıkan dönemler halinde görülür. Bu ataklar sırasında yaşananlar oldukça karakteristiktir. Çoğu hasta, atağın tipik olarak üç aşamalı bir renk değişimiyle ilerlediğini tarif eder.
Atak sırasındaki renk değişimleri genellikle şu sırayı takip eder:
- Beyaz (Solukluk)
- Mavi (Morarma)
- Kırmızı (Kızarıklık)
İlk olarak damarlar kasıldığında kan akışı kesilir ve parmaklar bembeyaz, adeta “ölü gibi” bir görünüm alır. Bu aşamaya genellikle soğukluk ve tam bir hissizlik eşlik eder. Ardından, bölgede kalan oksijensiz kan nedeniyle parmaklar mavimsi veya mor bir renge döner. Atak sona erip damarlar gevşediğinde ise kan akışı yeniden başlar. Bu ani kanlanma ile parmaklar parlak kırmızı bir renk alır ve bu aşamaya genellikle zonklama, iğnelenme, karıncalanma ve yanma hissi gibi rahatsız edici duyumlar eşlik eder.
Peki, bu atakları başlatan nedir? Tetikleyiciler kişiden kişiye değişse de en yaygın olanları şunlardır:
- Soğuk hava
- Soğuk suya temas
- Buzdolabı veya dondurucudan bir şey almak
- Klimanın doğrudan çarpması
- Yoğun duygusal stres
- Anksiyete veya heyecan
Raynaud sadece el ve ayak parmaklarını etkilemez. Vücudun diğer uç noktaları da ataklardan etkilenebilir:
- Burun ucu
- Kulak memeleri
- Dudaklar
- Meme uçları
Atakların süresi birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebilir. Sıklığı da tamamen kişiye özeldir; bazıları her gün atak yaşarken, bazıları için bu durum yılda sadece birkaç kez tekrarlanan bir olay olabilir.
Raynaud Hastalığı Neden Olur ve Kimler Risk Altındadır?
“Bu durum neden benim başıma geldi?” sorusu, tanı alan hastaların en çok merak ettiği konulardan biridir. Raynaud hastalığının nedenleri, primer veya sekonder olmasına göre değişiklik gösterir.
Primer Raynaud’da ortada net bir hastalık yoktur. Buradaki temel sorunun, kan damarlarını kontrol eden sinirlerin soğuk ve strese karşı aşırı hassas olması olduğu düşünülmektedir. Şöyle ki damarlar normal bir insana göre çok daha kolay ve güçlü bir şekilde “frene basar”. Genetik faktörlerin de rol oynadığına dair güçlü kanıtlar vardır; yani ailenizde Raynaud varsa, sizde de görülme olasılığı artar.
Sekonder Raynaud’da ise durum daha farklıdır, çünkü burada Raynaud başka bir sorunun habercisidir. Altta yatan nedenlerin başında bağ dokusu hastalıkları gelir. Bunlar vücudun bağışıklık sisteminin kendi sağlıklı dokularına saldırdığı otoimmün durumlardır.
Sekonder Raynaud’a yol açabilen en yaygın durumlar ve faktörler şunlardır:
- Skleroderma
- Lupus (SLE)
- Romatoid Artrit
- Sjögren Sendromu
- Ateroskleroz (Damar sertliği)
- Buerger Hastalığı
- Titreşimli aletlerin sürekli kullanımı (inşaat işçileri, madenciler vb.)
- Tekrarlayan el hareketleri (piyanistler, daktilo kullananlar)
- El veya ayak bölgesine yönelik geçmiş travmalar (kırık, donma vb.)
- Sigara kullanımı (Nikotin güçlü bir damar büzücüdür)
Ayrıca kullandığımız bazı ilaçlar da Raynaud ataklarını tetikleyebilir veya mevcut durumu kötüleştirebilir:
- Bazı tansiyon ilaçları (Beta blokerler)
- Migren tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ilaçları
- Bazı kemoterapi ilaçları
- Psödoefedrin içeren soğuk algınlığı ve alerji ilaçları
Bu nedenle doktorunuzla konuşurken kullandığınız tüm reçeteli, reçetesiz ilaçları ve bitkisel takviyeleri eksiksiz bir şekilde belirtmeniz son derece önemlidir.
Raynaud Hastalığı Tanısı İçin Hangi Yöntemler Kullanılır?
Raynaud hastalığının tanısı genellikle hastanın anlattığı tipik öyküye dayanır. Ancak tanıyı doğrulamak ve en önemlisi durumun primer mi yoksa sekonder mi olduğunu anlamak için bazı adımlar izlenir. Bu ayrım, tedavi planının bel kemiğini oluşturur.
Süreç doktorunuzun sizi dikkatle dinlemesiyle başlar. Tıbbi geçmişiniz, belirtilerinizin detayları, tetikleyiciler, aile öykünüz ve yaşam tarzı alışkanlıklarınız hakkında kapsamlı sorular sorulacaktır. Ardından yapılacak fizik muayenede dolaşım sisteminiz, cildiniz ve parmaklarınız detaylı bir şekilde incelenir.
Hasta öyküsü ve fizik muayene bulgularına ek olarak tanıyı netleştirmek için bazı özel testlere başvurulabilir.
Tırnak Dibi Kapilleroskopisi: Bu test, sekonder Raynaud şüphesinde altın standarttır. Tırnak dibindeki kılcal damarların yapısını incelemek için yapılan basit, ağrısız ve mikroskopik bir yöntemdir. Primer Raynaud’da bu kılcal damarlar genellikle normal ve düzenli bir görünüme sahipken, özellikle skleroderma gibi bağ dokusu hastalıklarına bağlı sekonder Raynaud’da damarlarda genişleme, hasar veya kayıp gibi tipik anormallikler saptanabilir.
Kan Testleri: Sekonder Raynaud’dan şüpheleniliyorsa, altta yatan bir otoimmün veya iltihaplı durumu araştırmak için kan testleri istenir.
İstenmesi muhtemel temel kan testleri şunlardır:
- Antinükleer Antikor (ANA)
- Eritrosit Sedimantasyon Hızı (ESR veya sedim)
- Tam Kan Sayımı (CBC)
- Romatoid Faktör (RF)
Bu testlerin sonuçları, doktorun Raynaud’un tipini belirlemesine ve eğer sekonder ise altta yatan hastalığı teşhis etmesine yardımcı olur. Unutulmamalıdır ki “Primer Raynaud” tanısı, genellikle sekonder nedenler dikkatlice araştırılıp dışlandıktan sonra konulan bir tanıdır. Tüm bunlara ilaveten en iyi tanı yöntemi bilgisayarlı anjiografi veya klasik konvensiyonel periferik anjiografi dir. Anjiografide radial ve ulnar arter ince çaplı veya silik görünür, el damarları gözükmez.
Raynaud Hastalığı Tedavisinde Hangi Yaklaşımlar Mevcuttur?
Pek çok hasta, “Reyno hastalığı tedavisi var mı?” sorusunun yanıtını merak eder. Raynaud hastalığının tamamen ortadan kaldıracak kesin tek tedavisi sempatik aktivasyonu azaltmak için cerrahi olarak yapılan torakal sempatektomidir. . Bu amaçla sempatik ganglionların en az 3 tanesi ve zinciri tam olarak çıkarılmalıdır. Ellerde kapiller yani ince çaplı arteryal dolaşımdaki vazokonstrül(spazmı) Ameliyat sonrası hemen ellerde ısınma başlar , uzun vadede renk değişiklikleri düzelir. Bunların dışında verilen kalsiyum kanal blokörleri, kan sulandırıcılar gibi ilaçlar fayda sağlamaz. Tersine genç ve zayıf hastalarda tansiyonu düşürerek ve ince çaplı arterlerde bu nedenle spazma neden olarak hastalığın şiddetini arttırabilir.
Raynaud Hastalığı Tehlikeli Bir Durum mudur?
Bu soru, hastaların en büyük endişelerinden biridir. “Raynaud hastalığı tehlikeli midir?” veya “Raynaud hastalığı ölümcül müdür?” sorularının cevabı, hastalığın tipine ve şiddetine göre değişir.
Primer Raynaud, genellikle iyi huylu, yönetilebilir bir durumdur ve hayati bir tehlike oluşturmaz. Komplikasyon riski son derece düşüktür.
Ancak sekonder Raynaud veya çok şiddetli, tedavi edilmemiş Raynaud vakaları bazı ciddi riskler taşıyabilir. Bu riskler hayati tehlike oluşturmaktan ziyade, yaşam kalitesini bozan ve uzuv sağlığını tehdit eden durumlardır.
En önemli potansiyel komplikasyonlar şunlardır:
- Dijital ülserler (parmak uçlarında açılan ağrılı ve zor iyileşen yaralar)
- Yaraların enfeksiyon kapması
- Ciltte ve tırnaklarda kalıcı hasar ve şekil bozuklukları
- Doku ölümü (kangren) ve buna bağlı parmak kaybı (amputasyon)
Bu komplikasyonların listesi endişe verici görünebilir. Ancak unutulmamalıdır ki bu durumlar nadirdir ve genellikle sadece en şiddetli, tedavi edilmemiş sekonder Raynaud vakalarında görülür. Bu ciddi komplikasyonları önlemenin en etkili yolu beslenmeyi bozan ellerdeki ince çaplı atardamarların spazmını azaltmak için sempatektomi ameliyatının yapılmasıdır.
Raynaud Hastalığı Ameliyatı Sonrası
Ameliyat Türü | Genellikle torakal veya ayaklar için lomber sempatektomi |
İyileşme Süresi | Ortalama 7-10 gün; cerrahinin türü ve uygulandığı bölgeye göre değişebilir. |
Fiziksel Aktivite | İlk hafta dinlenme önerilir; sonrasında kademeli olarak günlük aktivitelere dönüş yapılabilir. |
Etkililik | Vazospazmlarda azalma ve ısı artışı , ağrının azalması. |
İlaç Kullanımı | Bazı hastalarda ameliyat sonrası da damar genişletici tedavi gerekebilir. |
Yara Bakımı | Kesi (veya torakoskopik giriş) yeri temiz ve kuru tutulmalıdır; enfeksiyon belirtileri izlenmelidir. |
Komplikasyonlar | Nadir; Kompansatuar terleme, Horner sendromu (torakal sempatektomide), |
Soğuktan Korunma | Ameliyat sonrası semptomlar azalsa da soğuktan korunma önemlidir; eldiven ve sıcak tutacak kıyafetler önerilir. |
Beslenme | Dolaşımı destekleyici genel sağlıklı beslenme önerilir; özel bir diyet gerekliliği yoktur. |
Sigara ve Alkol | Özellikle sigara kesinlikle bırakılmalıdır; damar daralmasını artırır. Alkol sınırlandırılmalıdır. |
Psikolojik Destek | Kronik rahatsızlık ve tekrar eden ataklar nedeniyle psikolojik danışmanlık faydalı olabilir. |
Cinsel Aktivite | Genel iyileşme sağlandıktan sonra, genellikle 1-2 hafta içinde mümkündür. |
Araç Kullanımı | Refleks ve hareket kabiliyeti normal döndüğünde (genelde 1 hafta sonra) başlanabilir. |
Kontroller | Ameliyat sonrası ilk ayda ve sonrasında semptomlara göre cerrahi kontrol önerilir. |
Raynaud Hastalığı Ameliyatı’nı Yapan Doktorlar ve Hastaneler
Raynaud Hastalığı Ameliyatı'nı kalp ve damar cerrahları ,KVC yoğun bakımı olan özel hastanelerde veya devlet hastanelerinde yapılır.
Raynaud Hastalığı Ameliyatı Fiyatları 2025
Ortalama Raynaud Hastalığı Ameliyatını online ortamda yazamıyoruz. Hastanın durumuna, ameliyatın yapılacağı hastane, İzmir İstanbul veya Ankara gibi ameliyatın yapılacağı şehirlere göre fiyatlar değişmektedir.
Raynaud Hastalığı Ameliyatı Olanların Yorumları
Prof. Dr. Yavuz Beşoğul'un hasta yorumları için Google Haritalar ve Doktor Takvimi 'ni ziyaret edebilirsiniz.
En iyi Raynaud Hastalığı Ameliyatı yapan doktorlara bile başvurursanız, kontrolleri ihmal ederseniz sorun yaşanabileceğini unutmamak gerekir.
Sıkça Sorulan Sorular
Raynaud fenomeni; soğukta, stres gibi tetikleyicilerle parmaklarda morarma, üşüme ve renk değişikliği gibi geçici dolaşım bozukluklarını ifade eder. Eğer bu belirtilerin altında başka bir sistemik hastalık yoksa buna “Raynaud hastalığı” (primer Raynaud) denir ve en iyi huylu tiptir. Eğer ek olarak yutma güçlüğü, eklem ağrıları gibi başka bulgular da varsa, bu “Raynaud fenomeni” olarak adlandırılır ve çoğunlukla altta yatan bir romatizmal hastalığın belirtisidir. Teşhis ve tedavi için öncelikle Kalp ve Damar Cerrahisi’ne, sistemik bulgular varsa Romatoloji bölümüne başvurmak gerekir. Bu bir takım oyunudur!
Raynaud en sık el ve ayak parmaklarında, nadiren burun ucu, kulak memesi, dudak veya dilde görülür. Soğukta veya stresle parmaklarda önce beyazlaşma, sonra morarma ve son olarak kızarma şeklinde renk değişiklikleri olur. Bazen burun ve kulaklarda da benzer bulgular ortaya çıkabilir.
Raynaud atakları genellikle soğuk hava, soğuk cisimlere temas veya duygusal stres sonrası aniden başlar. Kışın eldivensiz dışarı çıkmak ya da buzdolabından bir şey almak gibi basit tetikleyicilerle başlayabilir. Bazen titreşimli alet kullananlarda da görülebilir.
Teşhis için en önemli ipucu, soğukta parmaklarda renk değişimi öyküsüdür. Gerekirse soğuk stres testi ve tırnak yatağı kapilleroskopisi yapılır. Altta yatan hastalık var mı anlamak için çeşitli kan tahlilleri istenebilir. Primer mi, sekonder mi olduğu teşhis için önemlidir.
Raynaud’u tamamen geçirmek için torakal sempatektomi ameliyatı ile sinirlerin çıkarılması gerekir. Bunun dışında sigarayı bırakmak ve stresi yönetmek en iyi koruyucu yaklaşımlardır. Bazı hastalarda damar genişletici ilaçlar denenebilir. Soğuktan korunmak da çok etkilidir.
Raynaud bulaşıcı değildir ama zamanla diğer parmaklara ve hatta ayak parmaklarına yayılabilir. Eğer altta yatan bir hastalık varsa, Raynaud’un şiddeti ve yaygınlığı artabilir. Düzenli doktor kontrolü ile durumun seyri izlenmelidir.
En değerli test tırnak yatağı kapilleroskopisidir. Tırnağınızın dibine damla yağ sürülüp mikroskop altında damar yapısı incelenir. Ayrıca altta yatan başka bir hastalık olup olmadığını anlamak için kan tahlilleri yapılır. Ağrısız ve kolay bir işlemdir.
Bu durumda Raynaud, başka bir hastalığın belirtisidir. Skleroderma, lupus, romatoid artrit gibi bağ dokusu hastalıklarında Raynaud fenomeni sık görülür. Bu türde parmaklarda yara riski artar ve genellikle tedavi, altta yatan hastalığa yönelik olur.
Raynaud hastalığı, başka bir hastalık olmadan görülen (primer) ve en sık rastlanan, iyi huylu Raynaud tipidir. Genellikle genç yaşta, özellikle kadınlarda başlar. Belirtiler hafiftir, çoğunlukla soğuktan korunma ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilir.
En sık skleroderma, lupus, Sjögren sendromu, romatoid artrit gibi romatizmal hastalıklarda, ayrıca bazı damar hastalıkları veya ilaç yan etkilerinde Raynaud fenomeni görülebilir.
Evet, atak sırasında parmaklar önce beyazlaşırken ağrı genellikle az olur. Kan akımı geri dönerken, yani parmaklar maviden kırmızıya dönerken zonklayıcı, karıncalanan ve iğnelenen bir ağrı oluşabilir. Uzamış ataklarda veya yara gelişirse ağrı daha belirgin olabilir.
Mucizevi bir diyet yoktur; ancak omega-3 yönünden zengin balıklar, zencefil, zerdeçal, antioksidan içeren koyu yeşil yapraklı sebzeler ve orman meyveleri damar sağlığını destekler. Kafein ve alkol gibi damarları büzebilen maddelerden uzak durmak faydalıdır.
Blog Yazıları
Açık Kalp Ameliyatı: Başarı Oranları ve Ölüm Riski
Günümüz tıbbında açık kalp ameliyatı özellikle tecrübeli merkezlerde ve planlı vakalarda oldukça yüksek başarı oranları [...]
Tem
Kalp ve Dolaşım Sistemi Hastalıkları ve Tırnak
Evet, kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları ile tırnak sağlığı arasında doğrudan ve önemli bir bağlantı [...]
Tem
İç Varis Belirtileri: Tanı ve Tedavi Yöntemleri
İç varis belirtileri, bacaklarda hissedilen derin ağrı, ağırlık hissi, kramp ve şişlik olarak kendini gösterir; [...]
Tem
Varis Ağrı Yapar mı? Varis Ağrısı Nasıl Geçer?
Evet, varis kesinlikle ağrı yapar. Bacaklarda gün boyu artan bir sızlama, ağırlık hissi ve özellikle [...]
Tem
Zayıflayınca Varis Geçer mi?
Hayır. Çünkü bir kez oluşmuş varis, yapısı kalıcı olarak bozulmuş ve genişlemiş bir toplardamardır; bu [...]
Tem
Limonla Evde Varis Tedavisi Mümkün Mü?
Hayır, bilimsel olarak mümkün değildir. Limonun içerisinde damar sağlığı için faydalı olabilecek bileşenler bulunsa da [...]
Tem
Venöz Yetmezlik İle Varis Arasındaki Fark Nedir?
Venöz yetmezlik ile varis arasındaki temel fark, birinin hastalığın kendisi, diğerinin ise bu hastalığın gözle [...]
Tem
Varise Hangi Doktor Bakar? Varis için Hangi Doktora Gidilir?
Bacaklarınızdaki varisler için başvurmanız gereken doğru tıbbi uzmanlık alanı Kalp ve Damar Cerrahisi’dir. Bu yaygın [...]
Tem