Kalpte Delik Nedir? Kalp Deliği Belirtileri , Kalp Deliği Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Yetişkinlerde kalp deliği, genellikle doğuştan var olan ve çocuklukta fark edilmeyen atriyal septal defekt veya ventriküler septal defekt gibi yapısal bozuklukların ilerleyen yaşlarda teşhis edilmesiyle ortaya çıkar. Belirtiler, deliğin büyüklüğüne ve kan akımına etkisine göre değişir.

Geniş kalp deliği olan yetişkinlerde nefes darlığı, çabuk yorulma, ritim bozukluğu ve bacaklarda şişlik görülebilir. Uzun vadede sağ kalp boşluklarında genişleme, akciğer damarlarında basınç artışı ve kalp yetmezliği gelişebilir.

Bazı küçük kalp delikleri, yetişkinlikte belirti vermeden saptanabilir ve düzenli takip ile yönetilebilir. Ancak büyük defektler, cerrahi kapatma tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Tanı, ekokardiyografi ve kalp MR gibi görüntüleme yöntemleriyle konur. Tedavi sonrası çoğu hasta normal yaşamına dönebilir ve uygun müdahale ile yaşam süresi ve kalitesi belirgin şekilde artar.

Prof. Dr. Yavuz Beşoğul

Facharzt für Herz- und Gefäßchirurgie

Seit 1997 führt Prof. Dr. Yavuz Beşoğul Operationen im Bereich der minimal-invasiven Herzchirurgie durch und hat seine Erfahrungen auf nationalen und internationalen Kongressen und in Fachzeitschriften geteilt.

Lebenslauf Publikationen Kommentare

Lebenslauf Artikel

Kontakt Kommentare

Kalp Deliği Nedir?

Kalp deliği, tıbbi adıyla “septal defekt”, kalbin kulakçıkları (ASD) veya karıncıkları (VSD) arasındaki duvarlarda doğuştan bulunan açıklıktır. Bu durum, temiz ve kirli kanın birbirine karışmasına yol açar. Küçük delikler genellikle belirti vermezken, büyük olanlar nefes darlığı, çabuk yorulma ve gelişim geriliğine neden olabilir. Tedavi, deliğin büyüklüğüne ve etkisine göre takip, kapatma cihazı veya cerrahi girişim ile yapılır.

Kalpte delik  kalbin çalışmasını nasıl bozar?

Kalbimizi, içinde dört odası olan bir ev gibi düşünebiliriz. Üst katlarda iki “kulakçık”, alt katlarda ise iki “karıncık” bulunur. Evin sağ tarafı, vücuttan gelen ve oksijeni azalmış olan “kirli” kanı temizlenmesi için akciğerlere yollar. Sol tarafı ise akciğerlerde temizlenmiş, oksijence zengin kanı tüm vücuda dağıtmakla görevlidir. Bu iki taraf arasında geçiş olmaması, yani kirli kanla temiz kanın birbirine karışmaması çok önemlidir. İşte bu iki tarafı birbirinden ayıran duvarlara “septum” diyoruz.

“Kalpte delik” dediğimiz durum bu ayırıcı duvarlarda doğuştan bir açıklık olmasıdır. Kalbin sol tarafındaki basınç her zaman sağ taraftan daha yüksek olduğu için, bu delik nedeniyle temiz kanın bir kısmı olması gerekenin aksine sağ tarafa doğru sızar. Bu istenmeyen kan sızıntısı, iki temel soruna yol açar. Birincisi, akciğerlere normalden çok daha fazla kan gider ve bu durum zamanla akciğer damarlarını yorarak basıncın artmasına (pulmoner hipertansiyon) neden olur. İkincisi ise, kalbin sağ tarafı bu fazladan kanı sürekli pompalamak zorunda kaldığı için zamanla yorulur, büyür ve zayıflar. İşte bu yüzden küçük ve zararsız delikler olabileceği gibi, tedavi gerektiren ciddi durumlar da söz konusudur.

En sık karşılaşılan kalpte delik türleri hangileridir?

“Kalpte delik” genel bir tanımdır ve aslında farklı tipleri bulunur. Hastalarımızın en sık duyduğu ve bizim en çok karşılaştığımız üç ana tür şunlardır:

• Atriyal Septal Defekt (ASD)
• Ventriküler Septal Defekt (VSD)
• Patent Foramen Ovale (PFO)

Kulakçıklar arasındaki (ASD) kalpte delik ne anlama gelir?

Atriyal Septal Defekt, kısaca ASD, kalbin üst katındaki iki oda olan kulakçıklar arasındaki duvarda bir delik olmasıdır. Bu delik yüzünden, akciğerlerden gelen temiz kanın bir kısmı vücuda pompalanmak yerine tekrar sağ tarafa geçerek akciğerlere geri döner. Bu durum kalbin sağ tarafını ve akciğerleri yıllar boyunca sessizce yorar. Çoğu zaman çocuklukta hiçbir belirti vermediği için, genellikle tesadüfen bir muayene sırasında duyulan “üfürüm” sesiyle fark edilir veya ilk belirtilerini 30’lu, 40’lı yaşlarda vermeye başlar. Bu nedenle yetişkinlikte en sık teşhis ettiğimiz doğumsal kalp anomalisidir.

Yetişkinlerde Kalbi Delik Olanlar Ne Kadar Yaşar?

ASD tipi kalpte delik neden oluşur ve riskleri nelerdir?

Çoğu durumda ASD’nin neden oluştuğuna dair tek bir sebep bulmak mümkün değildir. Genellikle anne karnındaki gelişim sırasında kalbin oluşumundaki çok faktörlü bir aksaklıktan kaynaklanır. Ancak bazı durumların riski artırabildiği bilinmektedir. Bu risk faktörlerinden bazıları şunlardır:

• Genetik yatkınlık (aile öyküsü)
• Down sendromu gibi bazı genetik sendromlar
• Hamilelikte geçirilen kızamıkçık gibi enfeksiyonlar
• Annenin kontrolsüz diyabet hastalığı
• Hamilelik sırasında kullanılan bazı ilaçlar

Sıkça merak edilen “kalpte delik sonradan olur mu” sorusunun yanıtı ise nettir: Hayır. ASD ve diğer yapısal kalp delikleri her zaman doğuştandır. Sadece belirtileri ve teşhisi ileri yaşlarda ortaya çıkabilir.

ASD tipi kalpte delik hangi belirtilerle kendini gösterir?

ASD’nin en tipik özelliği, uzun yıllar belirti vermeden ilerleyebilmesidir. Belirtiler ortaya çıktığında ise genellikle yavaş yavaş başlar. Özellikle yetişkinlerde kalbin delik olması belirtileri dikkate alınmalıdır.

En sık görülen belirtiler:

• Eforla (merdiven çıkarken, hızlı yürürken) artan nefes darlığı
• Normalden daha çabuk yorulma ve halsizlik
• Kalp atışlarında düzensizlik veya çarpıntı hissi
• Bacaklarda, ayak bileklerinde veya karında şişlik
• Sık tekrarlayan akciğer enfeksiyonları (zatürre gibi)
• Nadiren, nedeni açıklanamayan inme

Çocuklukta duyulan “masum üfürüm” tanısı almış yetişkinlerin, bu belirtilerden herhangi birini yaşamaları durumunda mutlaka bir kardiyoloji uzmanı tarafından tekrar değerlendirilmeleri çok önemlidir.

Kalpte Delik Olmasının Zararları Nelerdir?

Tedavi edilmediğinde, orta ve büyük boyutlu bir ASD’nin uzun vadedeki etkileri ciddi olabilir. Bu yetişkinlerde kalp deliği zararları arasında en önemlileri şunlardır:

• Sağ kalp yetmezliği
• Geri döndürülemez pulmoner hipertansiyon (Eisenmenger Sendromu)
• Atriyal fibrilasyon gibi hayat boyu sürecek ritim bozuklukları
• Paradoksal emboli yoluyla inme riski
• Yaşam beklentisinde azalma

Kalpte Delik Olması Öldürür Mü?

ASD tipi kalpte delik ameliyatı ve tedavisi nasıl yapılır?

ASD tedavisinde karar, deliğin büyüklüğüne ve kalbe ne kadar yük bindirdiğine göre verilir. Eğer delik kalbin sağ tarafını genişletiyorsa, belirti olmasa bile kapatılması gerekir. Günümüzde kalp deliği nasıl kapanır sorusunun birden fazla modern ve konforlu cevabı vardır.

Tedavi seçenekleri şunlardır:

• Kateterle Kapatma (Ameliyatsız Yöntem): Bu yöntem anatomisi uygun olan “sekundum” tipi ASD’ler için günümüzdeki ilk tercihtir. Kasıktaki damardan ince bir boruyla girilerek, şemsiye benzeri özel bir kapama cihazı deliğe yerleştirilir. İşlem sonrası hastanede kalış süresi genellikle sadece bir gecedir ve hastalar bir hafta içinde normal hayatlarına dönebilirler. Göğüste herhangi bir kesi olmaz.  Yanısıra ASD nin büyük olması, yerinin üst ve alt ana toplardamar ağızlarına yakın olması veya konan metal yamanın kayması sonucu acil ameliyat gibi riskleri vardır.
• Robotik ve Minimal İnvaziv Cerrahi: Kateter yöntemine uygun olmayan delikler için en gelişmiş cerrahi tekniktir. Göğüs kemiği açılmaz; bunun yerine göğüs yanından veya koltuk altından yapılan 3-4 santimetrelik küçük bir kesiden girilerek onarım gerçekleştirilir. Bu delik kalp ameliyatı tekniği, açık ameliyatın güvenilirliğini, çok daha az ağrı, daha hızlı iyileşme ve mükemmel kozmetik sonuçlarla birleştirir.
• Koltukaltı Kalp Ameliyatı: Diğer yöntemlerin uygun olmadığı daha karmaşık ASD tipleri veya ek kalp problemleri olan hastalar için kullanılan geleneksel yöntemdir. Gnümüzde çabuk iyileşme ve erken işe dönüş avantajları vardır.

Karıncıklar arasındaki (VSD) kalpte delik ne anlama gelir?

Ventriküler Septal Defekt, yani VSD, kalbin alt katındaki iki güçlü pompa odası olan karıncıklar arasındaki duvarda bir delik olmasıdır. Karıncıklar arasındaki basınç farkı çok yüksek olduğu için, bu delikten sol taraftan sağ tarafa geçen kan miktarı genellikle ASD’ye göre çok daha fazladır. Bu durum kalbe ve akciğerlere çok daha erken ve daha ağır bir yük bindirir. Bu nedenle büyük VSD’lerde belirtiler genellikle bebeklik döneminde, doğumdan sonraki ilk haftalar veya aylar içinde ortaya çıkar. VSD, tüm doğumsal kalp anomalileri içinde en sık rastlanan türdür.

VSD tipi kalpte delik ne gibi belirtiler gösterir?

VSD’nin klinik tablosu tamamen deliğin büyüklüğüne bağlıdır. Küçük VSD’ler hiçbir belirti vermeyebilir ve hatta büyük bir kısmı yaşamın ilk yıllarında kendiliğinden kapanabilir. Ancak orta ve büyük VSD’lerde, özellikle bebeklerde tipik kalp yetmezliği bulguları görülür.

En sık rastlanan bebeklik çağı belirtileri:

• Beslenirken (emerken) aşırı yorulma, alnında terleme
• Nefes nefese kalma ve beslenmeyi bitirememe
• Yeterli kilo alamama veya kilo kaybı
• Hızlı ve sık nefes alıp verme
• Sık tekrarlayan bronşit veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonları

Çocukluk ve yetişkinlik döneminde ise, eğer delik küçükse veya tedavi edilmişse genellikle bir belirti olmaz. Tedavi edilmemiş büyük deliklerde ise en sık görülen şikayet, efor kapasitesinde düşüklük ve nefes darlığıdır.

Tedavi edilmeyen VSD tipi kalpte delik nelere sebep olur?

Tedavi edilmemiş büyük bir VSD, zamanla kalıcı hasarlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar, erken müdahalenin ne kadar hayati olduğunu gösterir.

Olası uzun vadeli sorunlar:

• Bebeklikte ciddi kalp yetmezliği ve gelişme geriliği
• Akciğer damarlarında geri döndürülemez hasar (Eisenmenger Sendromu)
• Kalp iç zarı iltihabı (Endokardit)
• Aort kapağında sarkma ve yetmezlik
• İleri yaşlarda ritim bozuklukları

VSD tipi kalpte delik ameliyatı ve tedavisi nasıl yapılır?

Küçük ve belirti vermeyen VSD’ler genellikle sadece takip edilir, çünkü kendiliğinden kapanma ihtimalleri yüksektir. Ancak ilaç tedavisine yanıt vermeyen kalp yetmezliği belirtileri gösteren, kilo alamayan veya akciğer basıncı yükselmeye başlayan bebeklerde cerrahi onarım kaçınılmazdır. Bu ameliyat genellikle yaşamın ilk 3-6 ayı içinde yapılır. VSD tedavisinde altın standart, minimal invaziv tekniklerle kalp ameliyatıdır. Ameliyat sırasında delik, sentetik bir yama kullanılarak güvenle kapatılır. Bazı özel durumlarda, özellikle kas dokusu içindeki delikler için kateterle kapatma yöntemi de bir seçenek olabilir.

Patent Foramen Ovale (PFO) – Doğum Sonrası Kapanmayan Delik

PFO tipi kalpte delik, diğerlerinden neden farklıdır?

Patent Foramen Ovale (PFO), aslında ASD ve VSD gibi gerçek bir doku eksiği, yani yapısal bir delik değildir. Bu durumu bir benzetmeyle açıklayalım: İki odanın arasındaki bir duvarda, normalde kapalı duran ama belirli koşullarda aralanabilen bir kapakçık olduğunu düşünün. İşte PFO budur. Anne karnında her bebeğin kalbinde, kan dolaşımının doğru çalışması için kulakçıklar arasında “foramen ovale” adında böyle bir kapakçık bulunur ve bu kapakçık açıktır. Doğumla birlikte bebek ilk nefesini aldığında, kalpteki basınç değişiklikleriyle bu kapakçık kapanır ve zamanla duvara yapışır. Ancak nüfusun yaklaşık dörtte birinde bu kapakçık yapışmaz ve potansiyel bir geçit olarak kalır. Bu durum kalbe ek bir yük bindirmez, bu yüzden kalp yetmezliği gibi sorunlara yol açmaz. PFO’nun önemi, tamamen farklı bir riskten kaynaklanır.

PFO tipi kalpte delik hangi risklere yol açar?

PFO’lu kişilerin ezici çoğunluğu hayatları boyunca hiçbir sorun yaşamaz ve bu durumun varlığından bile haberdar olmaz. PFO’nun klinik önemi, “paradoksal emboli” adı verilen bir olayla ilgilidir. Vücudun toplardamarlarında (genellikle bacaklarda) oluşan çok küçük kan pıhtıları, kan dolaşımıyla kalbin sağ tarafına gelir. Normalde bu pıhtılar akciğerlere giderek orada filtrelenir ve zararsız hale getirilir. Ancak PFO’su olan bir kişide, öksürme, ıkınma gibi göğüs içi basıncını anlık olarak artıran bir durumda bu pıhtı aralanan PFO kapakçığından geçerek kalbin sol tarafına ulaşabilir. Sol taraftan da beyne pompalanarak bir damarı tıkayabilir ve inmeye neden olabilir.

PFO ile ilişkilendirilen potansiyel durumlar şunlardır:

• Nedeni açıklanamayan (kriptojenik) inme
• Auralı migren atakları (bazı hastalarda)
• Tüplü dalış yapanlarda vurgun (dekompresyon hastalığı) riski

PFO tipi kalpte delik ne zaman tedavi edilmelidir?

PFO’ların çoğu tedavi gerektirmez. Tedavi kararı, sadece belirli bir grup hasta için gündeme gelir. Özellikle 60 yaş altı, başka hiçbir risk faktörü veya nedeni bulunamayan bir iskemik inme geçirmiş hastalarda, tekrarlayan inmeleri önlemek amacıyla PFO’nun kapatılması önerilir. Bu karar, mutlaka bir kardiyolog ve nörologdan oluşan “Kalp ve Beyin Takımı” tarafından, tüm diğer olası inme nedenleri dışlandıktan sonra verilmelidir. Tedavi, tıpkı ASD’de olduğu gibi, kasıktan girilerek yapılan ameliyatsız kateter yöntemiyle gerçekleştirilir ve oldukça güvenli ve etkilidir.

Kalbi Delik İnsanlar Ne Yapamaz?

• Ağır Egzersizler: Büyük efor gerektiren sporlar ve aktivitelerden kaçınmalıdırlar.
• Yüksek Rakımlarda Kalmak: Oksijenin az olduğu yerler, kalp üzerindeki yükü artırabilir.
• İzinsiz İlaç Kullanmak: Kalp üzerinde etkili ilaçlar doktora danışılmadan alınmamalıdır.
• Tedavisiz Diş İşlemleri: Endokardit riski nedeniyle diş tedavilerinde antibiyotik gerekebilir.
• Aşırı Tuz ve Kafein Tüketimi: Kalp sağlığını olumsuz etkileyebilir, sınırlandırılmalıdır.
• Düzenli Kontrolü Aksatmak: Takip edilmezse komplikasyonlar gelişebilir.
• Hamilelik Planını Doktora Danışmadan Yapmak: Bazı durumlarda kalp yükü artabilir.

Kalpte delik tedavisi sonrası hastaları nasıl bir yaşam bekler?

Belki de en çok merak edilen konu budur. Başarılı bir tedavi sonrası hastalarımızı nasıl bir yaşamın beklediği, en sık aldığımız sorulardan biridir. Cevabı ise son derece yüz güldürücüdür: Modern tedavi yöntemleri sayesinde, hastalarımızın büyük çoğunluğu tamamen normal, aktif ve sağlıklı bir yaşam sürerler. Çocukluk çağında, kalıcı hasar oluşmadan yapılan bir onarım sonrası yaşam beklentisi ve kalitesi, genel toplumdan farksızdır.

Kalpte delik tedavisi sonrası nelere dikkat edilmelidir?

Başarılı bir onarım, her şeyin bittiği anlamına gelmez; aksine, sağlıklı bir yaşam için yeni bir başlangıçtır. “Kalbi delik olanlar nelere dikkat etmeli” sorusunun cevabı, aslında herkes için geçerli olan sağlıklı yaşam prensiplerini içerir.

Uzun ve sağlıklı bir yaşam için bazı önemli noktalar:

• Ömür boyu düzenli kardiyolog takibi
• İyi bir ağız ve diş hijyeni (endokardit riskini önlemek için)
• Doktorun önerdiği ilaçları (özellikle ilk aylarda) düzenli kullanmak
• Sigaradan kesinlikle uzak durmak
• Akdeniz tipi dengeli beslenme
• İdeal kiloyu korumak
• Düzenli egzersiz yapmak

Peki, “kalbi delik insanlar ne yapamaz”? Bu soruya verilecek en güzel cevap, neredeyse hiçbir şeydir! Tedavi sonrası hastalarımız okula gidebilir, kariyer yapabilir, araba kullanabilir, seyahat edebilir, evlenebilir ve çocuk sahibi olabilirler. Sadece rekabetçi ve aşırı efor gerektiren sporlar için doktorlarına danışmaları önemlidir. Unutmayın ki amaç hayatı kısıtlamak değil tam tersine kalbinizi koruyarak hayatı dolu dolu yaşamanızı sağlamaktır. Bu yolculukta, hekiminizle kuracağınız güvene dayalı ilişki en önemli rehberiniz olacaktır.

'nı Yapan Doktorlar ve Hastaneler

'nı kalp ve damar cerrahları ,KVC yoğun bakımı olan özel hastanelerde veya devlet hastanelerinde yapılır.

Türkiye’nin En İyi Yapan Doktorlara Sahip Olmasının Nedenleri

• Uzman kalp ve damar cerrahları: Türkiye’de cerrahisinde deneyimli, yurt içi ve yurt dışı eğitim almış çok sayıda uzman hekim görev yapmaktadır.
• Gelişmiş cerrahi teknikler: Robotik cerrahi, minimal invaziv (küçük kesili) yöntemler ve açık kalp cerrahisi gibi birçok teknik başarıyla uygulanmaktadır.
• Yüksek başarı oranı: Operasyonlarda ölüm ve komplikasyon oranları düşüktür; hastaların çoğu sağlıklı şekilde normal yaşamlarına dönebilmektedir.
• Donanımlı kalp merkezleri: Üniversite ve özel hastanelerde, ileri teknolojiyle donatılmış ameliyathane ve yoğun bakım üniteleri bulunmaktadır.
• Erken tanı ve hızlı müdahale: Tetkik, tanı ve operasyon planlaması hızlı ilerler; hastaya özel, zamanında müdahale imkânı sunulur.
• Kapsamlı hasta takibi: Ameliyat sonrası bakım, düzenli kontroller ve kardiyolojik izlem süreçleri titizlikle yürütülmektedir.
• Erişilebilir maliyetler: Kaliteli sağlık hizmeti, Avrupa ve Amerika’ya göre çok daha uygun fiyatlarla sunulmaktadır.

Fiyatları 2025

Ortalama nı online ortamda yazamıyoruz. Hastanın durumuna, ameliyatın yapılacağı hastane, İzmir İstanbul veya Ankara gibi ameliyatın yapılacağı şehirlere göre fiyatlar değişmektedir.

Olanların Yorumları

Prof. Dr. Yavuz Beşoğul'un hasta yorumları için Google Haritalar  ve Doktor Takvimi 'ni ziyaret edebilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular