Wir haben die vielen Vorteile dieser Technik demonstriert, mit der wir erstmals 1997 begonnen und 1999, 2001, 2004 internationale wissenschaftliche Studien veröffentlicht haben. Zu diesen Vorteilen zählen: Die frühe Rückkehr des Patienten in den Alltag. Es wird besonders von körperlich arbeitenden Patienten bevorzugt. Weitere Vorteile sind die frühzeitige Entlassung der Patienten, die Notwendigkeit, ihre Brust nicht zu schützen, die Möglichkeit, auf der Seite zu schlafen, ein sehr geringes Infektionsrisiko und die Möglichkeit, ein Fahrzeug zu führen.

Die Leistungen während des Krankenhausaufenthalts sind: Komplikationen wie Blutungen und Infektionen sind gering, die Intensivbehandlungszeit beträgt nicht mehr als 24 Stunden und der Krankenhausaufenthalt beträgt 4 bis 5 Tage. Der einzige Nachteil für den Patienten besteht darin, dass die anfänglichen Schmerzen etwas größer sind als bei einer routinemäßigen Herzoperation. Der Grund liegt darin, dass die äußere Membran der Lunge schmerzempfindlich ist. Aber nach 8-10 Stunden gibt es keine Schmerzen mehr. Bei einer Herzoperation, die mit dieser Technik durchgeführt wird, wird der Brustkorb durch eine Minithorakotomie in der rechten Achselhöhle betreten und die Mitralherzklappe durch Anschluss an die Herz-Lungen-Pumpe zugänglich gemacht. Bei Herzklappen, die nicht übermäßig verkalkt sind, kann eine Erweiterung und/oder Reparatur durchgeführt werden, oder die Mitralklappe kann entfernt und durch eine Metall- oder biologische Klappe ersetzt werden.

Die Mitralklappe, eine der vier Herzklappen, die sich zwischen dem linken Vorhof und der linken Herzkammer befindet, ist die Klappe, die dafür sorgt, dass das mit Sauerstoff gereinigte Blut aus der Lunge vom linken Vorhof zur linken Herzkammer gelangt und dass die Blut fließt nicht zurück. In der Mitralklappe können Probleme wie Stenose, Undichtigkeit und Insuffizienz auftreten. Je nach Zustand des Mitralklappenproblems gehören eine Mitralklappenreparatur oder ein Mitralklappenersatz zu den Behandlungsmöglichkeiten.

Um das Problem an der Mitralklappe des Patienten zu beseitigen, sollte bei geeignetem Zustand der Klappe zunächst eine Reparatur bevorzugt werden. Denn für den Patienten ist es besser, sein Leben mit einer eigenen Herzklappe fortzuführen, als diese durch eine künstliche Herzklappe ersetzen zu lassen. In Fällen, in denen die Mitralklappenstörung nicht schwerwiegend ist, kann die Mitralklappe repariert und behandelt werden. Damit eine Mitralklappenreparatur durchgeführt werden kann, müssen die Herzklappensegel regelmäßig sein, es darf keine Stenose mit Herzklappenleckage vorliegen, es darf kein Gerinnsel oder eine Rauheit an der Klappe vorhanden sein und die Klappensegel müssen sich leicht einander nähern können oder die Klappensegel dürfen nicht nach hinten auslaufen, wenn die Stenose geöffnet werden kann.

Mitral Kapak Tamiri Yapılabilir Mi?

Evet, mitral kapak onarımı yapılabilir ve kapak değiştirme işlemine göre daha az risk içeren bir seçenek olarak değerlendirilir. Mitral kapak tamiri, kapak fonksiyonunun onarılması için hasarlı kısımların tamir edilmesini gerektiren bir işlemdir ve kapak tamamen yerine konmaz. Bu işlem, kapaktaki hasarları giderebilir ve kan akışını doğru hale getirebilir.

Bu doğrultuda, revizyon, kapağın kaçaklarını kapatma, gevşek belirli doku veya halka her iki geçiş yapılabilir, kapağa kuvvet uygulanabilir. Bu işlem, kapağın yapısı hala büyük ölçüde korunduğunda genellikle yürütülür.

Ayrıca, mitral kapak onarımı, belirli avantajlara sahip olan, özellikle genç hastalarda kapak değiştirme işleminden daha iyi bir seçenek olarak kabul edilir. İlk olarak, hastanın doğal kapakları ve hızlıdır yaşamları boyunca kan sulandırıcı ilaçlar kullanmak zorunda değilim. fitişli onarımı sonrası iyileşme. Mitral kapak tamiri, kapağın yapısına ve hasarın ciddiyetine bağlı olarak doktor tarafından değerlendirilecektir.

Mitral Kapak Tamiri Kaç Yıl Dayanır?

Mitral kapak tamiri uzun yıllar dayanır ve birçok hastanın hayatı boyunca sorun oluşturmaz. Tamir edilen mitral kapağın ne kadar süreyle dayanabileceği hastanın genel sağlık durumuna, yaşı ve kapakta ne kadar hasar mevcut olduğuna bağlıdır.

Ayrıca, bu süreç tekrar başarılı bir şekilde tamir edildikleri için, mitral kapak tamiri, uzun ömürlü bir kapak taşıyıcısıdır; bu da noval mekanik veya biyolojik kapaklardan gelen mitral kapak değişiminden daha uzun süre dayanabilir. Kapak tamiri sonrası sürekli doktor kontrollerine gitmek, tamir edilmiş kapak fonksiyonun yakından takip edilmesi ve ayrıca kalp sağlığımızı korumak için sağlıksız bir yaşam tarzı benimsememek gerekir. Özellikle de kapak bölgesinde hasar yoksa tekrar müdahale gerekmeyecektir.

Sonuç olarak, mitral kapak tamiri, birçok insan için bu kapak değişimine mukayese edildiğinde daha tercih edilir bir seçenektir.

Beim Mitralklappenersatz handelt es sich um den Ersatz der Mitralklappe durch biologische oder mechanische künstliche Klappen, der in Fällen angewendet wird, in denen die Mitralklappenstenose und -insuffizienzprobleme des Patienten nicht durch eine Reparatur behoben werden können. Ein Austausch der Klappe kann erforderlich sein, z. B. bei schwerer Regurgitation oder schwerer Stenose der Herzklappen, manchmal auch beides zusammen, bei starker Verkalkung der Klappe, Blutgerinnseln vor der Klappe, Blutgerinnseln im Herzen oder Herzrhythmusstörungen. Zu diesen Erkrankungen zählen Mitralklappeninsuffizienz, schwere Mitralklappenstenose, Vorhofflimmern und ein plötzlicher Herzklappenriss.

Eines der wichtigsten Probleme nach einem Mitralklappenersatz ist die regelmäßige Einnahme von Blutverdünnern gemäß den Empfehlungen des Arztes. Während die Verwendung von Blutverdünnern beim biologischen Klappenersatz 3 Monate beträgt, müssen Patienten beim mechanischen Klappenersatz lebenslang Blutverdünner verwenden. Darüber hinaus ist es äußerst wichtig, den Patienten vor Infektionen zu schützen. In Fällen wie chirurgischen Eingriffen, die möglicherweise auf eine andere Krankheit zurückzuführen sind, ist es wichtig, dass der Patient Kontakt zum Herzarzt aufnimmt und vorbeugende Maßnahmen gegen Infektionen ergreift. Der Patient muss sich jedoch regelmäßigen medizinischen Kontrolluntersuchungen unterziehen, bei denen das Herz und die Herzklappen überwacht werden.

Eine frühzeitige Diagnose ist bei der Behandlung von Mitralklappenerkrankungen sehr wichtig. Ein frühzeitig erkanntes Mitralklappenproblem kann bei entsprechender Fitness durch eine Mitralklappenreparatur behandelt werden, ohne dass ein Klappenersatz erforderlich ist.

Koltuk Altı Mitral Kapak Ameliyatının Avantajları

Koltuk altı mitral kapak ameliyatının en önemli avantajı, minimal invaziv bir yöntem olması ve göğüs kemiği kesilmeden yapılabilmesidir. Bu sayede hastalar, ameliyat sonrası daha az ağrı hisseder ve iyileşme süresi açık cerrahiye göre çok daha kısa olur. Koltuk altı girişimi, büyük kesiler ve açık göğüs operasyonları gerektirmediği için enfeksiyon riski de belirgin şekilde azalır. Ayrıca, bu yöntem estetik açıdan da avantajlıdır; ameliyat izleri koltuk altında kaldığı için dışarıdan neredeyse hiç görünmez ve hastanın psikolojik rahatlığına katkı sağlar.

Hastalar, bu yöntemi takiben genellikle daha kısa sürede hastaneden taburcu edilir ve günlük yaşamlarına daha hızlı dönerler. Koltuk altı mitral kapak ameliyatı sırasında cerrah, küçük bir kesiden yüksek hassasiyetle çalışarak, kapak değişimi veya onarımı gerçekleştirir.

Koltuk Altı Mitral Kapak Ameliyatı Kaç Günde İyileşir?

Koltuk altı mitral kapak ameliyatı sonrası hastaların genellikle 2 ila 3 hafta içinde büyük ölçüde iyileşmesi beklenir. Bu süre, ameliyatın minimal invaziv olması ve büyük kesiler yapılmadan gerçekleştirilmesi sayesinde oldukça kısadır. Ameliyat sonrası iyileşme sürecinde hastalar, genellikle ilk birkaç gün hastanede gözlem altında tutulur ve stabil bir şekilde ayağa kalkmaları sağlanır. Taburcu olduktan sonra, hafif fiziksel aktiviteler ve yürüyüşlerle vücut hareket etmeye teşvik edilir, ancak aşırı efor gerektiren aktivitelerden kaçınılması önerilir.

Koltuk altı yöntemiyle gerçekleştirilen bu ameliyat, geleneksel açık kalp cerrahisine kıyasla daha hızlı iyileşme sunar çünkü göğüs kafesi büyük bir travmaya maruz kalmaz. Bu da ameliyat sonrası ağrının az olması, enfeksiyon riskinin daha düşük olması ve günlük yaşama dönüşün hızlanması anlamına gelir.

Hangi Durumlarda Koltuk Altından Küçük Kesi ile Mitral Kapak Ameliyatı Mümkün Olmaz?

Koltuk altından küçük kesi ile mitral kapak ameliyatı, bazı özel durumlarda mümkün olmayabilir. Bu yöntemin uygulanabilmesi için hastanın kalp ve damar yapısının, minimal invaziv cerrahiye uygun olması gerekir. Özellikle ileri düzeyde kalp büyümesi, damar yapısındaki ciddi bozukluklar veya aort damarında genişleme gibi anatomik durumlar, bu tekniği zorlaştırabilir. Ayrıca, mitral kapakta karmaşık onarım gerektiren büyük sorunlar ya da eşlik eden başka kalp hastalıkları bulunuyorsa, geleneksel açık cerrahi daha uygun bir seçenek olabilir.

Önceki kalp ameliyatları nedeniyle göğüs boşluğunda yapışıklıklar oluşmuşsa, küçük kesi ile ameliyat riskli hale gelebilir. Bu durumda, açık cerrahi daha güvenli bir tercih olabilir. Çoklu kapak hastalıkları olan hastalarda, tek bir işlem yerine daha kapsamlı bir müdahale gerekebilir; bu da koltuk altından küçük kesi ile müdahale edilmesini zorlaştırır. Ayrıca, ciddi derecede obezite, minimal invaziv cerrahiyi teknik olarak daha zor hale getirebilir, bu durumda açık cerrahi daha uygun görülür.

Koltuk Altı Mitral Kapak Ameliyatı Yapmanın Hasta Psikolojisi Üzerine Olumlu Etkileri v-Var Mıdır?

Koltuk altı mitral kapak ameliyatı, hastaların psikolojisi üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Minimal invaziv bir yöntemle yapılan bu ameliyat, daha az ağrı, daha kısa iyileşme süresi ve daha küçük kesiler gerektirdiği için hastaların kaygı ve stres düzeyini azaltır. Büyük kesiler yerine koltuk altından yapılan bir kesi ile gerçekleştirilen ameliyat, daha az belirgin bir iz bırakır; bu da hastaların kendilerini estetik olarak daha iyi hissetmelerine yardımcı olur. Ameliyat sonrası iyileşmenin daha hızlı olması, hastaların günlük yaşamlarına ve işlerine daha çabuk dönmelerine olanak tanır; bu durum, sosyal ve duygusal yönden de olumlu etkiler sağlar.

Ağrının az olması ve hareket kabiliyetinin hızla geri kazanılması, hastanın kendine olan güvenini artırır ve ameliyat sonrası süreci daha pozitif geçirmesine katkıda bulunur. Geleneksel açık ameliyatlarla karşılaştırıldığında, koltuk altı yöntemi, hastanın fiziksel travmayı daha hafif geçirmesi nedeniyle psikolojik olarak daha rahat hissetmesini sağlar.

Kapalı Mitral Kapak Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Kapalı mitral kapak ameliyatı, minimal invaziv bir cerrahi yöntemle, göğüs kafesi geniş bir şekilde açılmadan gerçekleştirilir. Bu ameliyat sırasında, genellikle kaburgalar arasından veya koltuk altından küçük bir kesi ile kalbe ulaşılır. Ameliyatın temel amacı, mitral kapaktaki sorunları düzeltmek veya kapağı değiştirmektir. Genelde küçük bir alandan çalışarak özel cerrahi aletler ve görüntüleme sistemleri ile hasarlı kapağı onarılır veya gerekirse yeni bir kapak takılır. Bu yöntem, açık ameliyata kıyasla daha az travmatik bir süreç sunar.