Derin Ven Trombozu Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Derin ven trombozu, vücudun derinlerinde bulunan bir toplardamarın, çoğunlukla bacaklarda, bir kan pıhtısı ile tıkanması durumudur. Bu durumun en yaygın belirtileri genellikle tek bacakta ortaya çıkar; şişlik, baldırda veya uylukta hissedilen ağrı, hassasiyet, ciltte anormal bir sıcaklık hissi ve kırmızı ya da morumsu bir renk değişikliği bu işaretlerdendir. Halk arasında bacakta pıhtı belirtileri olarak da bilinen bu durum ciddiye alınmalıdır. Bazen bu tromboz belirtileri oldukça hafif olabilir veya hiç görülmeyebilir, bu da durumun sessizce ilerlemesine neden olarak önemini daha da artırır.

Tanım Vücudun derin toplardamarlarında, genellikle bacaklarda, kan pıhtısının oluşması
Nedenler Uzun süre hareketsizlik, travma, cerrahi müdahaleler, gebelik, kanser, genetik yatkınlık, ileri yaş, obezite, hormon tedavileri, sigara kullanımı
Risk Faktörleri Uzun süreli yatak istirahati, ameliyat, uzun süreli seyahat, ailede DVT öyküsü, kalp yetmezliği, varis
Belirtiler Bacakta şişlik, ağrı, ısı artışı, kızarıklık, hassasiyet, bazen belirgin semptom olmayabilir
Tanı Yöntemleri Doppler ultrasonografi, D-dimer testi, kan tetkikleri, BT-anjiyografi
Tedavi Yöntemleri Antikoagülan (kan sulandırıcı) ilaçlar, trombolitik tedavi, kompresyon çorapları, nadiren cerrahi müdahale
Komplikasyonlar Pulmoner emboli, posttrombotik sendrom, kronik venöz yetmezlik
Önleme Yöntemleri Erken mobilizasyon, kompresyon çorapları, antikoagülan profilaksi, bol sıvı tüketimi, sigaradan kaçınma
istanbulda kapali kalp ameliyati yapan doktor yavuz besogul
turkiyedeki kalp damar cerrahlarindan profesor doktor yavuz besogul scaled

Prof. Dr. Yavuz Beşoğul

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı

1997 yılından bu yana minimal invaziv kalp cerrahisi alanında operasyonlar gerçekleştiren Prof. Dr. Yavuz Beşoğul, bu alandaki deneyimlerini ulusal ve uluslararası kongre ve dergilerde  paylaşmıştır.
 
Özgeçmiş Yayınlar Yorumlar

2012 ve sonrası tv programları & Haberler

YouTube Thumbnail
YouTube Thumbnail
YouTube Thumbnail
YouTube Thumbnail
YouTube Thumbnail
YouTube Thumbnail

Derin Ven Trombozu Nedir?

Derin Ven Trombozu, ya da sıkça kullandığımız kısaltmasıyla DVT, vücudun derinlerinde, genellikle kas katmanlarının arasında gizlenmiş büyük bir toplardamar (ven) içinde bir kan pıhtısının (trombus) meydana gelmesidir.

Burada kilit kelime “derin”dir. Bunu, cilt yüzeyine yakın, bazen mor renkli bir ağ gibi görünen ve varislerle karıştırdığımız yüzeysel damarlardaki pıhtılaşmadan ayırmak gerekir. DVT, kanı bacaklardan ve kollardan toplayıp kalbe geri taşıyan ana otoyolların birinde meydana gelen bir trafik kazası gibidir. Bu otoyol tıkandığında, tüm dolaşım sistemi etkilenir.

Hastalar genellikle DVT’yi bir “bacak sorunu” olarak düşünse de bu aslında sistemik bir dolaşım meselesidir. En sık görüldüğü yerler gerçekten de bacaklardır; özellikle baldır, uyluk veya kalça (pelvis) bölgesindeki derin damarlar. Ancak unutmamak gerekir ki aynı durum nadiren de olsa kollarda, karın içindeki (bağırsak, karaciğer, böbrek) veya beyindeki derin toplardamarlarda da oluşabilir. Bu da bize DVT’nin sadece o bölgeyi ilgilendiren lokal bir problem değil tüm vücudu tehdit etme potansiyeli olan ciddi bir dolaşım bozukluğu olduğunu gösterir.

Derin Ven Trombozu Neden Bu Kadar Ciddiye Alınmalıdır?

Derin ven trombozunun ciddiyeti, aslında taşıdığı “ikili tehdit” potansiyelinden kaynaklanır. Bu durumu biri ani ve diğeri uzun vadeli olmak üzere iki farklı tehlike olarak düşünebiliriz.

Birinci ve en acil tehdit, Pulmoner Emboli (Akciğer Embolisi) riskidir. Bacak damarında oluşan o sinsi pıhtıdan küçük bir parçanın kopup kan akışıyla birlikte seyahate çıktığını hayal edin. Bu pıhtı parçasının son durağı genellikle akciğerlerdir. Akciğer atardamarlarından birini tıkadığında, bu hayatı tehdit eden bir acil durum olan Pulmoner Emboliye yol açar. Bu durum kalp krizleri ve inmelerden sonra en sık görülen üçüncü kardiyovasküler ölüm nedenidir ve durumun ne kadar vahim olabileceğinin en net göstergesidir.

İkinci tehdit ise daha yavaş ilerleyen ama yaşam kalitesini kalıcı olarak düşüren Post-Trombotik Sendrom (PTS)’dur. DVT atağı geçtikten ve akut tehlike atlatıldıktan sonra bile, pıhtı geride bir enkaz bırakabilir. Damar içindeki hassas kapakçıklara zarar vererek, bacakta kanın sürekli göllenmesine neden olur. Bu durum DVT geçiren hastaların yaklaşık yarısında görülen ve bacakta kronik ağrı, şişlik, renk değişikliği ve iyileşmeyen yaralara yol açan, ömür boyu sürebilecek bir soruna dönüşür.

Bu ikili tehdit, DVT tedavisinin neden sadece o anı kurtarmakla kalmayıp, geleceği de korumayı hedeflemesi gerektiğini açıklar. Tedavideki amaç hem o pıhtının akciğere gitmesini önlemek hem de yıllar sonra karşımıza çıkacak kronik bacak sorunlarına engel olmaktır.

Bir Damarın İçinde Neden Pıhtı Oluşur? Derin Ven Trombozunun Sebepleri Nelerdir?

Tıpta bu durumu açıklamak için “Virchow Üçlüsü” adını verdiğimiz üç temel faktörden bahsederiz. Bu üç faktör bir araya geldiğinde, DVT oluşumu için mükemmel bir zemin hazırlanmış olur. Gelin bu faktörleri daha basit bir dille inceleyelim:

Kan Akışının Yavaşlaması (Tıptaki Adıyla: Staz): Damarlarımızı içinden nehir akan borular gibi düşünün. Nehir ne kadar yavaş akarsa, içindeki tortuların dibe çökme ve birikme ihtimali o kadar artar. Kanımız için de aynı durum geçerlidir. Uzun süre hareketsiz kaldığımızda, kan bacaklarımızda göllenmeye başlar. Bacak kaslarımız, kanı yerçekimine karşı kalbe geri pompalayan ikinci bir kalp gibi çalışır. Biz yürüdükçe bu pompa devreye girer. Hareketsiz kaldığımızda ise bu pompa durur ve kan akışı yavaşlar:

  • Uzun uçak veya araba yolculukları
  • Büyük bir ameliyat sonrası yatak istirahati
  • Felç geçirmek
  • Bacağın alçıya alınması

Damar Duvarında Hasar Oluşması: Damarlarımızın iç yüzeyi normalde teflon bir tava gibi pürüzsüzdür ve kanın yapışmadan akıp gitmesini sağlar. Bu hassas yüzeyde bir hasar oluştuğunda, vücut orayı onarmak için hemen pıhtılaşma mekanizmasını devreye sokar. Ancak bazen bu onarım süreci kontrolden çıkıp büyük bir pıhtıya dönüşebilir:

  • Büyük ameliyatlar (özellikle kalça ve diz protezi)
  • Ciddi kazalar ve kemik kırıkları
  • Damar içine serum veya ilaç için takılan kateterler
  • Bazı enfeksiyonlar

Kanın Pıhtılaşmaya Daha Yatkın Olması: Bazı durumlarda kanın kendi yapısı, normalden daha “yapışkan” hale gelir ve pıhtılaşma eğilimi artar. Bu durum hem sonradan gelişebilir hem de doğuştan gelen bir özellik olabilir:

  • Kanser ve bazı kanser tedavileri (kemoterapi)
  • Gebelik ve doğum sonrası ilk altı haftalık dönem
  • Doğum kontrol hapları ve hormon tedavileri
  • Sigara kullanımı
  • Obezite (aşırı kilo)
  • Vücudun susuz kalması (dehidrasyon)
  • Faktör V Leiden gibi kalıtsal (genetik) pıhtılaşma bozuklukları

Bu üç faktörün tehlikesi, bir araya geldiklerinde etkilerinin katlanarak artmasıdır. Örneğin sigara içen kilolu bir kişinin uzun bir uçak yolculuğuna çıkması, DVT riskini tek bir faktöre sahip olan birine göre çok daha fazla artırır.

Derin Ven Trombozunun Belirtileri Nelerdir ve Neye Dikkat Etmeliyim?

Bacakta tromboz belirtileri genellikle sinsi başlar ve çoğu zaman tek bir bacakta görülür. Bu belirtileri erken fark etmek, tedaviye erken başlamak ve ciddi komplikasyonları önlemek için hayati önem taşır. Ancak unutmayın DVT hastalarının neredeyse yarısı hiçbir belirti göstermeyebilir. Bu yüzden risk faktörlerinizi bilmeniz, belirtileri bilmek kadar önemlidir.

En sık karşılaşılan tromboz belirtileri şunlardır:

  • Genellikle tek bacakta aniden başlayan şişlik
  • Baldırda veya uylukta hissedilen ağrı veya hassasiyet
  • Özellikle yürürken veya ayakta dururken artan kramp benzeri ağrı
  • Pıhtının olduğu bölgedeki cildin diğer bacağa göre daha sıcak olması
  • Ciltte kızarıklık, morarma veya mavimsi bir renk değişikliği
  • Yüzeydeki damarların daha belirgin hale gelmesi

Bu bacakta pıhtı belirtileri listesindeki maddelerden bir veya birkaçını fark ederseniz, “geçer” diye beklemek yerine mutlaka bir hekime başvurmalısınız. Bu bir kas ağrısı olabilir, ancak DVT olma ihtimalini dışlamak gerekir.

Akciğer Embolisi Nedir ve Hangi Belirtiler Acil Durum Sinyalidir?

Daha önce de bahsettiğimiz gibi, Pulmoner Emboli (PE), bacaktaki pıhtıdan kopan bir parçanın kan dolaşımıyla akciğerlere ulaşıp oradaki bir damarı tıkamasıdır. Bu DVT’nin en tehlikeli ve acil müdahale gerektiren sonucudur.

Eğer bacağınızdaki şikayetlere ek olarak aşağıdaki belirtilerden herhangi biri aniden başlarsa, bu durum akciğer embolisinin habercisi olabilir ve bir saniye bile beklemeden 112’yi aramanız veya en yakın acil servise başvurmanız gerekir:

  • Ani başlayan ve istirahatte bile geçmeyen nefes darlığı
  • Derin nefes alırken veya öksürürken batan, keskin bir göğüs ağrısı
  • Ani baş dönmesi veya bayılma hissi
  • Çok hızlı veya düzensiz kalp atışı (çarpıntı)
  • Öksürükle birlikte kan gelmesi

Bu belirtiler vücudun acil durum sinyalleridir. Lütfen bu sinyalleri ciddiye alın. Bacaklardaki belirtiler için bir hekime başvurmak önemlidir, ancak akciğerle ilgili bu belirtiler ortaya çıktığında zamanla yarışıyorsunuz demektir.

Derin Ven Trombozu Sonrası Hayat: Post-Trombotik Sendrom Nedir?

DVT’nin akut tehlikesi geçtikten sonra, savaşın ikinci perdesi başlar. Post-Trombotik Sendrom (PTS), DVT’nin neden olduğu kalıcı hasarın bir sonucudur ve hastaların yaşam kalitesini uzun yıllar boyunca olumsuz etkileyebilir.

Damarlarımızdaki tek yönlü kapakçıkları, bir apartmanın giriş kapısı gibi düşünün; sadece dışarıdan içeriye açılırlar. DVT, bu kapakçıklara zarar vererek onların tam kapanmasını engeller. Sonuç olarak kan bacaklarda sürekli olarak göllenir ve damar içindeki basınç artar. Bu durum bir dizi kronik şikayete yol açar.

PTS’nin tipik belirti ve bulguları aşağıdaki gibidir:

  • Bacakta sürekli bir ağırlık ve dolgunluk hissi
  • Kronik, dinmeyen ağrı ve kramplar
  • Ayakta durmakla artan, dinlenmekle azalan şişlik
  • Ciltte kaşıntı ve karıncalanma
  • Ayak bileği çevresinde kahverengi renk değişikliği
  • Cildin sertleşmesi ve kalınlaşması
  • İyileşmesi çok zor olan ağrılı yaralar (venöz ülser)

PTS’den korunmanın en etkili yolu, DVT tanısı konulduğu andan itibaren tedaviye harfiyen uymak, özellikle de doktorunuzun önerdiği basınçlı (kompresyon) çorapları düzenli olarak kullanmaktır.

Derin Ven Trombozundan Korunmak İçin Neler Yapabilirim?

Korunmak, her zaman tedavi etmekten daha kolay ve daha iyidir. DVT riskinizi azaltmak için atabileceğiniz birçok pratik adım bulunmaktadır. Bu adımları, genel yaşam tarzı alışkanlıkları ve özel durumlar için önlemler olarak ikiye ayırabiliriz.

Genel Yaşam Tarzı Önerileri

Hareket Edin: Hareketsizlik DVT’nin en yakın arkadaşıdır. Düzenli yürüyüş, yüzme, bisiklete binme gibi aktivitelerle bacak kaslarınızı çalıştırın.

Masa Başında Aktif Olun: Eğer uzun süre oturarak çalışıyorsanız, saatte bir kalkıp dolaşın. Otururken de basit derin ven trombozu egzersizleri yapabilirsiniz.

  • Ayaklarınızı ileri geri hareket ettirin (gaz-fren hareketi).
  • Ayak bileklerinizi dairesel hareketlerle çevirin.
  • Bacaklarınızı sırayla düz uzatıp birkaç saniye bekletin.

Kilonuzu Kontrol Altında Tutun: Fazla kilolar, bacak damarlarınıza ekstra yük bindirir. Sağlıklı beslenme ve egzersizle ideal kilonuzu korumaya çalışın.

Bol Su İçin: Vücudun susuz kalması kanı yoğunlaştırır. Gün boyunca yeterli miktarda su içerek kanınızın akışkan kalmasına yardımcı olun.

Sigarayı Bırakın: Sigara, damar duvarlarınıza doğrudan zarar verir. Sigarayı bırakmak, DVT riskini azaltmak için yapabileceğiniz en önemli şeylerden biridir.

Yüksek Riskli Durumlarda Alınacak Özel Önlemler

Uzun Yolculuklar: Üç-dört saati aşan uçak, araba veya tren yolculuklarında aşağıdaki önlemleri almanız çok önemlidir.

  • Mümkünse her saat başı kalkıp koridorda yürüyün.
  • Bol ve rahat, sıkmayan giysiler tercih edin.
  • Bacak bacak üstüne atmaktan kaçının.
  • Oturduğunuz yerde yukarıda bahsedilen bacak egzersizlerini sık sık yapın.

Yüksek risk grubundaysanız, yolculuk öncesi doktorunuza danışarak basınçlı çorap kullanmayı veya koruyucu ilaç almayı değerlendirin.

Ameliyat ve Hastane Yatışı:

  • Ameliyat sonrası doktorunuz izin verir vermez mümkün olan en kısa sürede ayağa kalkıp hareket etmeye başlayın.
  • Hastanede yatarken bacaklarınıza takılan ve düzenli aralıklarla şişip inerek masaj yapan mekanik kompresyon cihazlarını kullanın.
  • Yüksek riskli hastalara, DVT’yi önlemek amacıyla koruyucu dozda kan sulandırıcı iğneler yapılabilir. Bu tedaviye doktorunuz karar verecektir.

Derin Ven Tromboz (DVT) Ameliyatı Sonrası

İyileşme Süresi Ortalama 2-6 hafta; işlemin kapsamına ve hastanın durumuna göre değişiklik gösterir.
Fiziksel Aktivite Erken mobilizasyon önerilir; bacak kas pompası etkisini artırmak için yürüyüş faydalıdır.
İlaç Kullanımı Uzun süreli antikoagülan tedavi (örneğin warfarin, rivaroksaban, apiksaban) gerekir. Takipte INR veya anti-Xa düzeyleri izlenebilir.
Bacak Pozisyonu İlk günlerde bacak yüksekte tutulmalıdır; ödemin azaltılması ve dolaşımın desteklenmesi açısından önemlidir.
Komplikasyonlar Pıhtı tekrarı, pulmoner emboli, posttrombotik sendrom (bacakta kronik ağrı, ödem, yara), kanama.
Yara ve Kateter Yeri Bakımı Cerrahi kesi ya da giriş yerleri enfeksiyon açısından izlenmeli, kuru ve temiz tutulmalıdır.
Komresyon Çorabı Uzun süreli kompresyon çorabı kullanımı önerilir; venöz dönüşü destekler ve posttrombotik sendrom riskini azaltır.
Beslenme Warfarin kullanımı varsa K vitamini içeriği dengeli olmalı; genel olarak dengeli ve düşük tuzlu diyet önerilir.
Sigara ve Alkol Sigara kesinlikle bırakılmalıdır; alkol ise kanama riskine karşı sınırlanmalıdır.
Cinsel Aktivite Fiziksel olarak iyileşme sağlandığında genellikle 2-4 hafta sonra başlanabilir.
Psikolojik Destek Uzun süreli ilaç kullanımı ve emboli korkusu anksiyete yaratabilir; destek faydalıdır.
Araç Kullanımı Antikoagülasyon ve bilinç düzeyi uygunsa genellikle 1-2 hafta sonra başlanabilir.
Kontroller İlk 3 ayda sık, ardından antikoagülan tedavi süresi boyunca düzenli kan testleri ve venöz doppler takibi yapılmalıdır.

Derin Ven Trombozu Tedavisi’nı Yapan Doktorlar ve Hastaneler

profesör doktor yavuz beşoğul ameliyat sırasında
profesör doktor yavuz beşoğul Derin Ven Trombozu Tedavisi sırasında çekilmiş fotoğrafı

Derin Ven Trombozu Tedavisi'nı kalp ve damar cerrahları ,KVC yoğun bakımı olan özel hastanelerde veya devlet hastanelerinde yapılır.

Derin Ven Trombozu Tedavisi Fiyatları 2025

Ortalama Derin Ven Trombozu Tedavisinı online ortamda yazamıyoruz. Hastanın durumuna, ameliyatın yapılacağı hastane, İzmir İstanbul veya Ankara gibi ameliyatın yapılacağı şehirlere göre fiyatlar değişmektedir.

Derin Ven Trombozu Tedavisi Olanların Yorumları

Prof. Dr. Yavuz Beşoğul'un hasta yorumları için Google Haritalar  ve Doktor Takvimi 'ni ziyaret edebilirsiniz.

En iyi Derin Ven Trombozu Tedavisi  yapan doktorlara bile başvurursanız, kontrolleri ihmal ederseniz sorun yaşanabileceğini unutmamak gerekir.

Sıkça Sorulan Sorular

En ciddi ve tehlikeli komplikasyon, pıhtının yerinden koparak akciğere gitmesi ve akciğer damarını tıkamasıdır. Buna “pulmoner emboli” denir. Aniden nefes darlığı, göğüs ağrısı ve hayatı tehdit eden tabloya yol açabilir. DVT’nin erken teşhisi ve tedavisi bu riski önlemek için hayati önem taşır.

Hayır, DVT (derin ven trombozu) varis değildir. Varis, yüzeysel toplardamarların genişlemesi ve kıvrımlı hale gelmesidir. DVT ise derin toplardamarda pıhtı oluşumudur. Varis, DVT için bir risk faktörü olabilir ama her varisi olan kişide DVT gelişecek diye bir kural yoktur.

Bu durumda başvurmanız gereken bölüm Kalp ve Damar Cerrahisi’dir. Tanı, tedavi ve takip süreci bu branş tarafından yürütülür. Gerekli durumlarda ultrason ile Radyoloji uzmanları da teşhiste yardımcı olur.

DVT her yaşta görülebilir; ancak risk yaşla birlikte artar ve özellikle 60 yaş sonrası sık görülür. Gençlerde de doğum kontrol hapı, genetik pıhtılaşma bozukluğu, uzun hareketsizlik veya kanser gibi risk faktörleri varsa ortaya çıkabilir.

Genellikle tek bacakta şişlik, ağrı, hassasiyet, yürürken artan rahatsızlık, ciltte kızarıklık veya morarma ve sıcaklık artışı görülebilir. Bazen baldır kasını sıkınca şiddetli ağrı oluşması (Homans belirtisi) de dikkate alınır, fakat bu her zaman olmayabilir.

Evet, doğru ve zamanında tedavi ile DVT genellikle iyileşebilir. Tedaviyle pıhtının büyümesi önlenir, vücudun kendi mekanizmasının pıhtıyı eritmesine fırsat tanınır. Kan sulandırıcı ilaçlar ana tedavi yöntemidir. Bazı hastalarda “post-trombotik sendrom” denen, kalıcı şişlik ve ağrı gibi sorunlar kalabilir.

En güvenilir ve sık kullanılan yöntem “Renkli Doppler Ultrasonografi”dir. Bu testle damar içindeki pıhtı doğrudan görüntülenir. Kan testiyle D-dimer seviyesi de pıhtı hakkında ipucu verebilir, fakat tanı için ultrason şarttır.

Aspirin kanı sulandırsa da DVT tedavisinde ilk tercih değildir. DVT’de daha güçlü antikoagülan (kan sulandırıcı) ilaçlar kullanılır. Aspirin ancak özel durumlarda, doktor önerisiyle kullanılabilir. Kendi başınıza başlamamalısınız.

Kesinlikle hayır! Masaj yapmak, pıhtının kopup akciğere gitmesine (pulmoner emboli) neden olabilir. DVT şüphesi olan bacakta masajdan kesinlikle kaçınılmalıdır.

En tehlikelisi “pulmoner emboli”dir; ani ölüme bile yol açabilir. Bir diğer komplikasyon ise “post-trombotik sendrom”dur; bu durumda bacakta kalıcı şişlik, ağrı, renk değişikliği ve yaralar (venöz ülser) gelişebilir, yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürür.

Tedavi edilmeyen DVT, pıhtının büyümesi ve bacakta ciddi kan akımı bozukluğu ile şiddetli ağrıya yol açabilir. Daha kötüsü, pıhtı koparak akciğere gidip ani ölüme neden olabilir. Kısacası, tedavi edilmemesi hayati risk taşır.

Çoğu hastada doğru tedaviyle damar eski haline dönebilir ve pıhtı tamamen ortadan kalkabilir. Fakat bazen pıhtı damar duvarına yapışıp kalıcı hasar bırakabilir; bu da bacakta şişlik, ağrı ve yaşam boyu süren sorunlara yol açabilir.

Tedavi süresi kişiye göre değişir. Genellikle kan sulandırıcı ilaçlar en az 3-6 ay kullanılır. Pıhtının nedeni veya altta yatan kronik bir hastalık varsa tedavi süresi daha uzun olabilir. Süreyi düzenli kontrollerle doktorunuz belirler.

Blog Yazıları

Açık Kalp Ameliyatı: Başarı Oranları ve Ölüm Riski

Günümüz tıbbında açık kalp ameliyatı özellikle tecrübeli merkezlerde ve planlı vakalarda oldukça yüksek başarı oranları [...]

Kalp ve Dolaşım Sistemi Hastalıkları ve Tırnak

Evet, kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları ile tırnak sağlığı arasında doğrudan ve önemli bir bağlantı [...]

İç Varis Belirtileri: Tanı ve Tedavi Yöntemleri

İç varis belirtileri, bacaklarda hissedilen derin ağrı, ağırlık hissi, kramp ve şişlik olarak kendini gösterir; [...]

Varis Ağrı Yapar mı? Varis Ağrısı Nasıl Geçer?

Evet, varis kesinlikle ağrı yapar. Bacaklarda gün boyu artan bir sızlama, ağırlık hissi ve özellikle [...]

Zayıflayınca Varis Geçer mi?

Hayır. Çünkü bir kez oluşmuş varis, yapısı kalıcı olarak bozulmuş ve genişlemiş bir toplardamardır; bu [...]

Limonla Evde Varis Tedavisi Mümkün Mü?

Hayır, bilimsel olarak mümkün değildir. Limonun içerisinde damar sağlığı için faydalı olabilecek bileşenler bulunsa da [...]

Venöz Yetmezlik İle Varis Arasındaki Fark Nedir?

Venöz yetmezlik ile varis arasındaki temel fark, birinin hastalığın kendisi, diğerinin ise bu hastalığın gözle [...]

Varise Hangi Doktor Bakar? Varis için Hangi Doktora Gidilir?

Bacaklarınızdaki varisler için başvurmanız gereken doğru tıbbi uzmanlık alanı Kalp ve Damar Cerrahisi’dir. Bu yaygın [...]