Derin Ven Trombozu Nedir? Belirtileri Nelerdir?

İlaç tedavisinde erken konulan teşhislerde ve baldırda oluşan tıkanıklıklarda akciğere pıhtı atması çok fazla beklenen bir durum değildir bu nedenle bu durumda ayakta tedavi tercih edilmektedir. Kasık ve karın bölgesine uzanan tıkanıklıklarda yatarak tedavi risk durumu göz önüne alındığında genelde tercih edilen bir durumdur. Ayrıca erken teşhişde klasik tedavilerde kan sulandırıcı kullanımı tercih edilmektedir bu süreçte düzenli kontrol doz kullanımını belirleme açısından çok önemlidir. Erken tanı ve buna bağlı erken tedavi her hastalıkta olduğu gibi DVT’de büyük önem teşkil eder.

İlaç tedavisinin yanında sağlıklı beslenme, egzersiz ve hareketsizlik bu hastalıktan ve komplikasyonlarından korunmanın başlıca etkenleri arasında gösterilebilir.

Derin Ven Tromboz Tedavisinden Sonra Uygulanması Gerekenler

DVT tedavisinden sonra hastaların uyması gereken bir takım hususlar vardır.

DVT tedavisinden sonra, bacaklarınız da hassasiyet, sıcaklık artışı, şişlik olup olmadığını kontrol edin. Böyle bir durumda direkt hekiminizle iletişime geçin.

-Hekiminizin belirlediği aralıklarla kontrollere gitmeniz gerekmektedir.

– İlaçlarınızı hekiminizin önerdiği gibi kullanmanız gerekmektedir.

-Operasyondan sonra oldukça fazla hareket etmeniz gerekmektedir. Kan akışının sağlanması için bu oldukça önemlidir.

– Uzun seyahatlerde kan pıhtı oluşumunu önlemek için alt bacak kaslarınızı mutlaka hareket ettirin.

Derin Ven Trombozu Komplikasyonları

DVT’ye bağlı tıkanıklıklar bacak ve kalçalardan ne kadar yukarı çıkarsa bu sorunun o oranda ciddileşmesine neden olmaktadır. Damarda aşağıdan yukarı (bacaktan kalbe) gelmesi gereken akım yavaşlayacağı için birikmeye bağlı pıhtılaşma meydana gelebilir bu duruma bağlı 2 ana komplikasyon mevcuttur.

Bacaktaki toplardamarda oluşan kan pıhtısı genellikle damar duvarına saplı kalır. Bunlar;

• Akciğer embolisi olarak da bilinen  akciğere ulaşan bir kan pıhtısı,
• DVT sonrası gelişen geri dönüşümsüz varis hastalığıdır.