İçindekiler Tablosu
Minimal invaziv cerrahi, birkaç santimlik küçük kesiler kullanılarak gerçekleştirilen modern bir cerrahi yöntemdir. Minimal invaziv kalp cerrahisi; hastaların daha kısa sürede iyileşmesi ve erken taburcu olması açısından avantaj sağladığı gibi, ameliyat sonrası hastalar kozmetik açıdan da daha iyi hisseder.
Kapalı kalp ameliyatı, meme altından ya da koltuk altından küçük kesilerle yapılan modern bir cerrahi yöntemdir. Kan transfüzyonu ve enfeksiyon riski kapalı kalp ameliyatı operasyonlarında daha düşük olduğu gibi, hastanın iyileşme ve günlük hayatına dönme süresi de daha kısadır. Hastanın klinik seyrine göre bir çok hastada uygulanabilen modern yöntemler arasındadır
Koltuk altı kalp ameliyatı minimal invaziv cerrahi ile göğüs ön kemiği açılmadan koltuk altından birkaç santimlik kesilerle yapılır. Kan tranfüzyonu, enfeksiyon gibi ameliyatı dair risk faktörleri daha düşük olmakla birlikte, ameliyat izinin belli olmaması hastaları psikolojik açıdan da daha olumlu etkiler.
Genetik ya da doğumsal nedenlerle bağlı olarak ya da çocukluk çağında geçirilen ateşli/iltihaplı hastalıklar dolayısıyla kalp kapakçığında darlık ya da yetmezlik problemleri oluşabilir. Kalp kapağı hastalıkları, hastanın durumuna bağlı olarak cerrahi ya da konservatif yöntemlerle tedavi edilir.
Kalbin dört kapakçığından biri olan ve sağ kulakçık ile sol karıncık arasında bulunan trisküspit kapakta romatizmal tutulmalar, doğumsal hastalıklar ya da mitral kapak problemleri yetmezlik ve darlığa neden olabilir.
Kalpteki kirli kanı sağ karıncıktan akciğere göndermekle sorumlu olan pulmoner kapakta oluşan darlık ya da yetmezlik gibi problemlerin tedavisi için pulmoner kapak tamiri ya da kalp kapakçığı değişimi yapılmaktadır.
Nefes darlığı,göğüs ağrısı, çabuk yorulma ve ani bayılma gibi semptomlara neden olan aort kapak hastalıkları, aort yetmezliği ya da aort darlığı sebebiyle ortaya çıkabilir. Aort kapak hastalıklarının tedavisi minimal invaziv yöntemlerle; kalp kapakçığı tamir edilerek ya da kapakçık değiştirilerek yapılır.
Mitral kapak ile ilgili sorunlarda hastalar genellikle nefes darlığı, yorgunluk, çarpıntı gibi semptomlar yaşar. Bu belirtiler farklı nedenlere bağlanabildiğinden, mitral kalp kapakçığındaki meydana gelen yetmezlik ya da darlık gibi problemlere genellikle tesadüfen yapılan tetkiklerle tanı konulur.
Kalbi besleyen 3 koroner damar bulunur. Bu koroner damarlarda tıkanıklık ya da daralmaya bağlı olarak ortaya çıkan koroner arter hastalıkları, kan akışının azalmasına yol açar. Kalbin yeteri kadar beslenememesine bağlı olarak kalp krizlerine neden olabilmektedir.
Çalışan kalpte bypass ameliyatı, minimal invaziv cerrahi yöntemler kullanılarak; kalp durdurulmadan yapılan bir cerrahi operasyondur. Vücudun başka bir bölümünden alınan damar, kalp damarına köprü yapılarak kalp çalışırken ameliyat gerçekleştirilir.
Nefes darlığı, bulantı ve kusma şikayetleri, tıkanmanın meydana geldiği bölgede şişme ve uyuşma gibi belirtilere neden olan damar tıkanıklığı tedavisi için anjiyo, stent takılması, bypass gibi cerrahi operasyonlar uygulanmaktadır.
Bacak damar tıkanıklığında konservatif tedaviler ya da cerrahi yöntemler uygulanabilir. Tedavi yöntemine tıkanıklığın bacakta ne kadarlık bir alanı etkilediğine bağlı olarak karar verilebilir. Bacak damar tıkanıklığı tedavisinde bypass ameliyatı lokal anestezi ile yapılabilir.
Bacak, kol ve iç organlara kan akışından sorumlu olan atardamarların damar sertliği nedeniyle tıkanması sonucu oluşan periferik arter tedavisinde; konservatif tedaviler uygulanabildiği gibi, bazı vakalarda cerrahi tedavi yapılır. Bu karara hastalığın klinik durumuna göre karar verilir.
Kalbi besleyen ana damar olan ve kalp yüzeyinde bulunan koroner arter üzerinde bazı faktörlere bağlı olarak plak oluşması, kalbin yeteri kadar beslenmesini ve oksijen almasını engeller. Koroner arter tedavisinde cerrahi dışı yöntemler ya da cerrahi tedavi uygulanabilir.
Emboli tedavisinde, erken teşhis oldukça önemlidir. Emboli teşhisi sonrası pıhtının eritilmesi ve tedavi edilmesi için hastanın bazı ilaçlar kullanması gereklidir. Doktor tarafından belirlenen ilaç dozu doğrultusunda tedavi süresi genellikle 10 gündür. Hastanın klinik durumuna göre bu süre değişiklik gösterebilir
Derin ven tromboz (DVT) derin yerleşimli toplardamarda meydana gelen tıkanma nedeniyle oluşan ve en sık bacak ve kalçada bulunan damarlarda meydana gelir. Kanın kalbe gidememesi ve bacakta toplanması nedeniyle bacakta şişme ve ağrı oluşabilir. DVT tedavisinde bazı ilaçlar kullanılır ve hastanın beslenme ve egzersiz düzenine dikkat etmesi gerekir.
Buerger hastalığı, küçük ve orta çaplı atardamarları tutarak el ve ayak parmaklarında kangrene kadar varabilecek hastalıklara neden olur. Parmaklarda morarma, el ve ayak tırnaklarında oluşan yaraların kapanmaması, kış aylarında fazla üşüme ve ayakta soğukluk gibi belirtiler Buerger hastalığının başlıca belirtileri arasında yer almaktadır.
Raynaud hastalığı; el ve parmaklarda soluklaşma şeklinde renk değişimi, soğuk havalarda ellerin morarması, sıcak ve soğuk değişimlerinde morarmanın artması gibi belirtilere neden olur. Raynaud hastalığının tedavisi hastanın tetkikleri ve detaylı muayenesi yapıldıktan sonra belirlenir. Raynaud hastalığı ameliyatsız ya da cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilir.
Halk arasında şah damarı olarak bilinen karotis arterler boynumuzun her iki tarafında bulunur. Karotis arter hastalığı, inme, felç ve ölüme neden olabileceğinden dolayı son derece önemli bir hastalıktır. Karotis arterlerde darlık, pıhtı oluşumu ve tıkanma durumlarında beyne yeteri kadar kan gitmemesi söz konusudur.
Ayakta çalışan, gün boyu ayakta duran insanlar için varis oluşumu diye bir risk vardır. Bu varis oluşumu toplardamarların yer çekimine bağlı olarak kanı kalbe gönderememesi ve kapakçıklarda kaçak oluşması, bunun sonucunda da ayaklarda …
Günümüzde özellikle kozmotik açıdan çok rahatsız eden bacaklardaki varis pakeleri dediğimiz görüntü çalışma hayatımızdan ev hayatımıza kadar bizi etkiler. Çare arayıp dururuz. Bu süreçte de kim onları yok edeceğini söylerse hemen inanıp güzellik merkezlerinde çareler ararız. Aslında toplardamar hastalığı olan bu durum yaşlanma veya beslenme bozukluğu sonrası ortaya çıkmamıştır.
Hata: İletişim formu bulunamadı.