Yaşanan gelişmelere bağlı olarak cerrahi yöntemler arasında ön plana çıkan en önemli uygulamalardan biri minimal invaziv cerrahisidir. Minimal invaziv cerrahide, en küçük kesi ile giriş yapılarak, kemik ve dokulara zarar vermeden hastalığın olduğu bölgeye ulaşılması ve gerekli müdahalenin yapılması hedeflenmektedir. Bunun yanında minimal invaziv cerrahisi içerisinde yer alan laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi uygulamaları birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır.  Bu, hem doktora hem de hastaya ameliyat sırasında ve ameliyat sonrasında birçok avantaj sunmaktadır

Ameliyat Süresi
1-2 saat
İyileşme Süresi
1-4 Hafta
Taburcu Süresi
2-5 Gün
minimal invaziv ameliyatı
https://dryavuzbesogul.com/wp-content/uploads/2024/05/minimal-invaziv-1.webp

Minimal İnvaziv Nedir?

Halk arasında kapalı yöntem olarak bilinen minimal invaziv cerrahi, küçük kesilerle yapılan ameliyatları ifade eden bir kavramdır. Minimal invaziv cerrahi ile açık cerrahi arasındaki başlıca fark giriş yöntemidir. Minimal invaziv cerrahide küçük kesilerle giriş yapılarak kemik ve dokulara zarar vermeden problemin olduğu bölgeye ulaşılması ve tedavinin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Bunun dışında hastalığın tedavisi için gerekli müdahaleler problemin durumu ve niteliğine göre ikisinde de aynı şekilde yapılmaktadır. Bu cerrahiyle yapılan ameliyatlar açık cerrahiyle karşılaştırıldığında özellikle ameliyat sonrasında hastaya daha hızlı ve konforlu bir iyileşme süreci kazandırmaktadır.

Minimal İnvaziv Kalp Ameliyatı Nedir?

Minimal invaziv kalp ameliyatı, göğüs kafesi büyük ölçüde açılmadan, küçük kesilerle gerçekleştirilen modern bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntem, açık kalp ameliyatlarına kıyasla hastaya daha az travma yaşatır ve iyileşme sürecini hızlandırır. Geleneksel yöntemlerde olduğu gibi göğüs kemiği tamamen kesilmez, bu da hem fiziksel hem de estetik açıdan önemli bir avantaj sağlar.

Bu ameliyat genellikle kapak hastalıklarının tedavisi, koroner bypass işlemleri veya bazı doğumsal kalp hastalıklarının onarımı gibi durumlarda uygulanabilir. Kullanılan özel cerrahi aletler ve teknolojiler, küçük kesilerden kalp bölgesine erişim sağlar. Genellikle göğsün yan tarafında birkaç santimetrelik bir kesi yapılarak bu bölgeden işlem gerçekleştirir.

Minimal İnvaziv Kalp Ameliyatına Hangi Hastalar Uygundur?

Minimal invaziv kalp ameliyatı, genel sağlık durumu iyi olan, kalbin yapısal sorunları minimal kesilerle çözülebilecek hastalar için uygundur. Bu yöntemin tercih edilmesi için hastanın kalp probleminin, minimal invaziv tekniklerle başarılı bir şekilde tedavi edilebilmesi gerekir. Genellikle kalp kapağı hastalıkları, doğumsal kalp rahatsızlıkları ve bazı koroner arter hastalıklarında bu yöntem tercih edilebilir.

Bu ameliyatın uygulanabilmesi için hastanın anatomik yapısının, özellikle de kalbin ve çevresindeki damarların, minimal cerrahiye uygun olması önemlidir. Örneğin, ciddi damar tıkanıklığı veya yaygın bir kalp kası hastalığı durumunda bu yöntem tercih edilmeyebilir. Ayrıca, daha önce geçirilmiş büyük bir göğüs cerrahisi veya ileri düzeyde akciğer hastalığı gibi durumlar, ameliyatın uygulanabilirliğini kısıtlayabilir.

Minimal Invaziv Kalp Ameliyatı ile Açık Kalp Ameliyatı Arasındaki Farklar

Temel fark, cerrahi yöntemlerin uygulanma şekli ve vücuda verdikleri travma düzeyidir. Minimal invaziv kalp ameliyatında göğüs kafesi büyük ölçüde açılmadan, küçük kesilerle işlem gerçekleştirilir. Açık kalp ameliyatında ise göğüs kemiği tamamen kesilerek göğüs kafesi açılır ve doğrudan kalbe erişim sağlanır.

Minimal invaziv ameliyat, genellikle 4-6 cm’lik küçük bir kesiyle yapılır ve bu sayede hem fiziksel hem de estetik açıdan daha az iz bırakır. Açık kalp ameliyatında ise genellikle 20-25 cm’lik bir kesi yapılır, bu da iyileşme sürecini uzatabilir. Minimal invaziv yöntemde dokuya verilen hasar daha azdır, bu nedenle hasta ameliyat sonrası daha hızlı toparlanır ve günlük yaşamına daha çabuk dönebilir.

Ağrı ve komplikasyon riski de bu iki yöntem arasında önemli bir fark oluşturur. Minimal invaziv cerrahi, daha az ağrıya neden olur ve enfeksiyon riski açık ameliyata göre daha düşüktür. Bunun yanı sıra, kan kaybı minimal invaziv yöntemde daha az olduğu için kan nakli ihtiyacı genellikle daha düşük seviyededir. Ancak açık kalp ameliyatı, bazı karmaşık durumlarda hala en güvenli ve etkili yöntem olarak tercih edilebilir.

Minimal İnvaziv Bypass Nedir?

Minimal invaziv bypass, koroner arter hastalığı tedavisinde uygulanan, klasik açık kalp ameliyatlarına göre çok daha küçük kesilerle gerçekleştirilen modern bir cerrahi yöntemdir. Minimal invaziv bypass sayesinde, hastalar hem daha hızlı iyileşir hem de büyük cerrahi kesilere bağlı komplikasyon riskleri azaltılmış olur. Özellikle sol ön inen arter (LAD) gibi önemli damarlardaki tıkanıklıkların tedavisinde tercih edilen minimal invaziv bypass, günümüzde kalp cerrahisinde önemli bir yenilik olarak kabul edilmektedir.

Minimal İnvaziv Bypass ile Klasik Bypass Arasındaki Farklar

Minimal invaziv bypass ile klasik bypass ameliyatı arasında birçok önemli fark vardır. Klasik yöntemde göğüs kemiği (sternum) tamamen kesilerek kalbe ulaşılırken, minimal invaziv yöntemde sadece kaburgalar arasından küçük bir kesi açılır. Bu da ameliyat sonrası ağrının, iyileşme süresinin ve enfeksiyon riskinin azalmasını sağlar. Ayrıca minimal invaziv bypass genellikle çalışan kalpte yapılır, kalp durdurulmaz ve bu sayede operasyon daha az invazif hale gelir. Estetik açıdan da, küçük bir kesi izi olması hastalar için önemli bir avantaj sunar.

Minimal İnvaziv Bypass Kimlere Uygulanır?

Minimal invaziv bypass aşağıdaki durumlarda tercih edilebilir:

  • Tek damar tıkanıklığı olan hastalar
  • Sol ön inen arter (LAD) tıkanıklığı bulunanlar
  • Genel sağlık durumu iyi olan ve açık ameliyata uygun olmayan hastalar
  • Daha hızlı iyileşme isteyen bireyler

Her hasta için detaylı değerlendirme yapılır ve minimal invaziv yöntemin uygun olup olmadığı uzman hekim tarafından belirlenir.

Minimal İnvaziv Bypass Nasıl Yapılır?

Minimal invaziv bypass, hastanın göğüs kemiği kesilmeden, kaburgalar arasından küçük bir kesi açılarak yapılır. Bu kesi genellikle 5-7 cm arasında olur. Çalışan kalpte, özel aletler ve bazen robotik veya video yardımlı cerrahi teknikler kullanarak, tıkanmış damarın yerine yeni bir damar yerleştirilir. Kalp tamamen durdurulmadığı için ameliyat süresi kısalır ve komplikasyon riski azalır. Bu yöntemle, hem hastanın travması hem de hastanede kalış süresi minimuma indirilir.

Minimal İnvaziv Bypass’ın Avantajları

Minimal invaziv bypass, klasik açık kalp cerrahisine göre birçok avantaj sunar. Bunlar arasında daha az kan kaybı, düşük enfeksiyon riski, daha az ağrı, estetik olarak daha küçük yara izi ve daha hızlı iyileşme bulunur. Ayrıca hastalar günlük hayatlarına daha kısa sürede dönebilirler. Bu yöntem, özellikle genç ve aktif bireyler için oldukça ideal bir tedavi seçeneğidir.

Minimal İnvaziv Bypass Sonrası İyileşme Süreci

Minimal invaziv bypass sonrası iyileşme süreci oldukça hızlıdır. Hastalar genellikle ameliyattan birkaç gün sonra hastaneden taburcu edilir. Ağrı düzeyi klasik bypass ameliyatına göre çok daha azdır ve hastalar günlük hafif aktivitelerine 1-2 hafta içinde dönebilir. Tam fiziksel iyileşme ise 4-6 hafta arasında tamamlanır. Bu süreçte, doktorun önerdiği egzersiz programlarına uyulması ve düzenli kontrollerin aksatılmaması önemlidir.

Minimal İnvaziv Bypass Kimler İçin Uygun Değildir?

Minimal invaziv bypass her hasta için uygun olmayabilir. Özellikle çoklu damar tıkanıklığı olanlar, ciddi kalp kapak hastalığı bulunanlar veya ileri düzeyde akciğer problemleri yaşayan bireylerde klasik açık kalp cerrahisi tercih edilebilir. Ayrıca, anatomik olarak kalbe ulaşımın zor olduğu durumlarda da minimal invaziv yöntem uygulanamayabilir. Bu yüzden tedavi öncesi detaylı bir değerlendirme şarttır.

Minimal İnvaziv Kalp Cerrahisinin Avantajları Nelerdir?

Minimal invaziv cerrahisi yöntemiyle yapılan kalp ameliyatları hem ameliyat esnasında hem de ameliyat sonrasında birtakım avantajlar sağlamaktadır. Minimal invaziv kalp cerrahisi avantajları şunlardır:

  • Kesi daha küçük olduğundan ameliyat sırasında daha az kanama olur ve komplikasyon riski daha düşüktür.
  • Göğsün ön tarafında ameliyat izi olmadığından estetik açıdan iyi bir görünüm sağlar ve psikolojik olarak hastayı olumsuz etkilemez.
  • Kalbe ulaşırken meydana gelebilecek doku hasarlarının önüne geçilmesini sağlar.
  • Komplikasyon ve enfeksiyon riski düşüktür.
  • Hastaya ikici bir kalp ameliyatı gerektiren durumlarda sorun oluşturmaz.
  • Kalp akciğer makinası kullanılmadığından diğer organlarda ortaya çıkabilecek komplikasyon riskinin önüne geçilir.
  • Hastanın daha erken taburcu olmasını sağlar.
  • Hasta daha erken günlük hayatına dönebilir, sosyal ve cinsel yaşantısında problem oluşturmaz.
  • Hasta ameliyat sonrasında sırt üstü yatmak zorunda değildir, istediği pozisyonda yatabilir.
  • Hasta araba kullanabilir ve emniyet kemeri takabilir.
  • Hasta göğsünü korumak zorunda değildir.
  • Hasta hareket sınırlamasıyla karşılaşmaz, yüzebilir ve ağır kaldırabilir.

Minimal İnvaziv Kimlere Uygulanmaz?

Minimal invaziv kalp ameliyatı genellikle tüm hastalara kalp kapağı değişimlerinde ve koroner bypass ameliyatlarında uygulanabilir. Fakat üçlü koroner bypass, üç ve üzeri damarların değişimi gerektiğinde, yine kalp kapağıyla birlikte koroner bypass ameliyatı gerektiğinde uygulanması mümkün olmayabilir. Ayrıca ileri derecede akciğer hastalığı olanlarda minimal kesilerle ameliyat yapmak mümkün olmayabilir.

https://dryavuzbesogul.com/wp-content/uploads/2024/05/minimal-invaziv-3-768x916-1.webp
https://dryavuzbesogul.com/wp-content/uploads/2024/05/minimal-invaziv-4.webp

Minimal İnvaziv Kalp Ameliyatı Güvenli Midir?

Kapalı veya minimal invaziv tekniklerle yapılan kalp ameliyatları diğer yöntemler kadar güvenilir olduğu gibi onlardan daha az risklidir. Özellikle de tecrübeli ellerde, uzun süre minimal invaziv cerrahi yapmış ve bu konuda bilimsel çalışmaları olmuş, bunların sunumlarını yurt içinde ve yurt dışında yapmış, hastalarını beyan etmiş olan cerrahlar olursa diğer açılışa göre çok daha güvenilirdir. Bir diğer özelliği bu ameliyatta hiçbir kaburga ve hiçbir kas kesilmediği için diğer yöntemden daha az risk taşımasıdır. Önden, iman tahtası kesilerek yapılan kalp kapağı ameliyatlarında büyük bir kesi olmakla birlikte ameliyatın enfeksiyon riski ve göğsünün uzun süre koruma durumu artar.

Sık Sorulan Sorular

Minimal invaziv bypass ameliyatı riskli midir?

Minimal invaziv bypass, doğru hasta seçimi ve deneyimli bir ekip tarafından yapıldığında oldukça güvenli bir yöntemdir. Komplikasyon riski, klasik açık kalp ameliyatına göre genellikle daha düşüktür.

Robotik bypass ile minimal invaziv bypass aynı mı?

Her ikisi de küçük kesilerle yapılan yöntemlerdir ancak robotik bypass işlemlerinde cerrah robotik kollar kullanarak ameliyatı uzaktan kontrol eder. Robotik destekli minimal invaziv bypass, teknik olarak daha gelişmiş bir yöntemdir.

İyileşme süreci klasik bypass’a göre ne kadar daha hızlıdır?

Minimal invaziv bypass sonrası iyileşme süresi, klasik bypass ameliyatına göre 2-3 kat daha hızlıdır. Hastalar daha kısa sürede iş ve günlük yaşamlarına dönebilir.

Minimal invaziv bypass herkese uygulanabilir mi?

Hayır. Minimal invaziv bypass, belirli kriterleri karşılayan hastalar için uygundur. Çoklu damar hastalığı veya kalpte ek yapısal sorunları olan hastalarda farklı cerrahi yöntemler gerekebilir.

Ameliyat sonrası spor yapmaya ne zaman başlanabilir?

Ameliyattan sonra genellikle 6-8 hafta içinde hafif sporlara başlanabilir. Ancak ağır sporlar ve rekabetçi aktiviteler için doktor onayı gereklidir.

Randevu Alın

Kalp ve Damar Cerrahisi ile ilgili merak ettikleriniz hakkında bilgi almak ve Prof. Dr. Yavuz Beşoğul’dan randevu talep etmek için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Hata: İletişim formu bulunamadı.

https://dryavuzbesogul.com/wp-content/uploads/2024/05/contact-form.png
📞 Hemen Randevu Al!
tr_TRTürkçe