Kalp krizi yaratabilecek durumlar hakkında açıklamalarda bulunan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Beşoğul, kalp krizi belirtileri gösteren hastalara nasıl yaklaşılması gerektiğini açıklıyor.
Aslında ilginçtir fakat en çok gençlerin sorduğu sorulardan biridir. Çağımızın stresleri (sınav, iş arama, maddi zorluklar, aile baskısı gibi) altında 16-25 yaş arası her tip kol uyuşması ve göğüs ağrısını kalp krizi belirtisi olarak yorumlayarak korkmakta ve bunun sonucunda da kalp çarpıntısı olmaktadır. Aslında gayet sağlıklı olan gençlerimiz bu konuda bilgi sahibi olmalılar.
Her göğüs ağrısı veya sol kol uyuşması kalp krizi belirtisi değildir. Kalp krizi olarak değerlendirmek için bilinmesi gerekenleri kısa ve öz olarak anlatırsak;
KALP KRİZİ YARATABİLECEK DURUMLAR NELERDİR?
- – Hastanın öncelikle ailesel kalp öyküsü olması gerekir. Yani anne veya babada kalp krizinden ölüm veya bypass ameliyatı olması
- – Hastanın kendisinde veya ailesinde diyabet (şeker) hastalığı olması
- – Yaşın 40 ve üzerinde olması ( ailesel hiperkolesterolemi yani genetik yüksek kolesterol olanlarda alt seviye 30 yaşına kadar düşer)
- – Aşırı şişmanlık,
- – Sigara içmek,
- – Hareketsizlik yani spor ve egzersiz yapmamak,
- – Beslenme bozukluğu özellikle de hayvani yağlardan zengin diyet,
- – Yüksek tansiyon
Kalp krizi nasıl önlenir
BUNLARIN BİR VEYA BİRDEN FAZLASI OLAN HASTALARDA;
- – Göğüs ağrısı ki bunun yerini tam olarak tarif edemez. Göğsüne sanki bir kamyon oturtulmuş gibidir, ağrıya bazen sol kolda ve son üç parmakta uyuşma veya boyuna yayılan sıkılma, yutma güçlüğü ve/veya mide ağrısı, bulantı, kusma eşlik edebilir.
- – Aşırı terleme,
- – Çarpıntı, nefes darlığı,
- – Baş dönmesi, tansiyon yükselmesi veya düşmesi, nabzın artması ve anormal kalp atımları,
- – Göz kararması gibi belirtilerde eşlik edebilir.
- – Bu belirtiler genellikle de eforla yani yürüyüş veya egzersiz sonucu ortaya çıkar.
BU BELİRTİLER BAŞLADIĞINDA HASTANIN VE YAKININDAKİLERİN İLK YAPMASI GEREKENLER İSE;
- – Bulunduğu yerde hemen diz çökerek oturması,
- – Derin nefes alarak sık aralıklarla öksürmesi,
- – Ağızda bir aspirin alarak çiğnemek,
- – En yakın hastaneye başvurmak veya 112 ye haber vermek,
- – Nefes almasını sağlamak için çevresinin boşaltılması ve varsa klima vb. havalandırmanın karşısına geçirebilmek.
- – Eğer hastanın şuuru kaybolursa ve elle çok hızlı ve çok zayıf nabız alınıyorsa bir kaşıkla dili dışa çekilerek hava yolu açılmalı ve göğüsün sol yanına hızlı bir şekilde yumruk atılması, durmak üzere olan kalbi çalıştırabilir.
İleri derecede diyabet hastalarında bu belirtiler hissedilmeden kalp krizi geçirebilir.
Bu belirtiler yaşı genç ve fazla spor yapmamış, hayatını sedanter yani oturarak geçirmiş kişilerde kalp besleyen damarlar fazla gelişmediği için çok daha şiddetli ve ölümcül olur.
Düzenli egzersiz yapmak, beslenme düzenini korumak, 40 yaş üzerinde her gün düşük dozlu bir aspirin almak yegane korunma yollarıdır. Diyabet hastalarının düzenli kontrollerini de yaptırmaları gerekir.