Aort kapak ameliyatı, kalpteki aort kapağının daralması veya yetmezliği durumunda uygulanan cerrahi tedavi yöntemidir. Kapak onarımı veya değişimi yapılarak kalbin kan pompalama işlevi düzeltilir, böylece hastanın yaşam kalitesi artar ve kalp yetmezliği riski azalır.
Aort kapak darlığı, genellikle ileri yaşta kireçlenmeye bağlı gelişir ve nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Ameliyat, bu belirtileri ortadan kaldırarak kalbin normal çalışmasını sağlar ve uzun vadede yaşam süresini uzatır.
Aort kapak yetmezliği durumunda kapak tam kapanamadığı için kalbe geri kaçış olur. Cerrahi müdahalede kapak tamir edilemezse biyolojik veya mekanik protez kapak yerleştirilir. Seçim, hastanın yaşı, yaşam tarzı ve ek hastalıklarına göre yapılır.
Aort kapak ameliyatı sonrası iyileşme süreci düzenli takip ve ilaç tedavisi gerektirir. Hastalar, kan sulandırıcı kullanımı ve yaşam tarzı değişiklikleri ile daha sağlıklı bir süreç geçirir, düzenli kontrollerle kalp fonksiyonları yakından izlenir.
| Kategori | Bilgi |
| Uygulama Alanı | Kalbin sol ventrikül çıkışında bulunan aort kapağı |
| Endikasyonlar | Aort darlığı (stenozu), aort yetmezliği, kapak enfeksiyonu (endokardit), kapak dejenerasyonu |
| Ameliyat Türleri | Koltukaltından kapalı kalp veya minimal invaziv yöntemle kapak tamiri veya replasmanı. |
| Kapak Tipleri | Mekanik kapak, biyoprotez kapak (domuz veya sığır dokusundan), insan donör kapağı (homogreft) |
| Ameliyat Süreci | 2-4 saat |
| İyileşme Süreci | Hastanede ortalama 3-5 gün; tam iyileşme 10 gün. |
| Başarı Oranı | Deneyimli merkezlerde yüksek (%98 üzerinde) |
| Yaygın Riskler | Kanama, enfeksiyon, ritim bozuklukları, emboli riski, kapakla ilişkili sorunlar |
| Uzun Dönem Takip | Mekanik kapaklarda ömür boyu antikoagülan kullanımı, biyoprotezlerde düzenli kontrol |
| Alternatifler | İleri yaştaki veya ameliyat riski yüksek hastalarda TAVI yöntemi |
| Prognoz | Kalp yetmezliği başlamadan zamanında yapılırsa yaşam süresi çok uzundur |
Prof. Dr. Yavuz Beşoğul
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
Aort Kapağı Nedir?
Aort kapağı, kalbin sol karıncığı ile aort damarı arasında yer alan, kanın kalpten vücuda doğru tek yönlü akışını sağlayan bir kapaktır. Üç yaprakçıktan oluşur ve kalp her kasıldığında açılarak oksijen açısından zengin kanın aort yoluyla tüm vücuda ulaşmasına yardımcı olur. Kalp gevşediğinde ise kapanarak kanın geriye, sol karıncığa dönmesini engeller.
Aort Kapak Ameliyatı Çeşitleri Nelerdir?
Aort kapak ameliyatı, kalbin sol karıncığından çıkan aort kapağındaki daralma veya yetmezliğin tedavisi için uygulanır. Hastanın yaşı, genel durumu ve kapak hasarının derecesine göre farklı cerrahi teknikler tercih edilir:
- Açık Kalp Ameliyatı ile Kapak Değişimi: En yaygın yöntemdir; hasarlı kapak çıkarılır ve biyolojik ya da mekanik kapakla değiştirilir.
- Minimal İnvaziv Cerrahi: Göğüs kafesi yerine koltukaltından küçük kesiyle yapılan, daha az travmatik bir cerrahi yöntemidir. Bu yöntemle kapak değiştirilebilir veya onarılabilir.
- Aort Kapak Onarımı: Kapak tamiri ile işlevin korunması hedeflenir; genellikle kapak yapısı uygun hastalarda tercih edilir.
- Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu (TAVI): Cerrahi riski yüksek yaşlı hastalarda, kasık atardamarından girilerek kapak yerleştirilir; minimal invaziv bir yöntemdir.
Aort kapak hastalığı için ne zaman ameliyat gerekir?
Aort kapak hastalığında ameliyat kararı, hastalığın kalbinize ne kadar yük bindirdiği ve sizin günlük yaşantınızı nasıl etkilediğiyle doğrudan ilişkilidir. Buradaki temel hedefimiz, kalbinizde geri dönüşü olmayan bir hasar oluşmadan önce duruma müdahale etmektir. Ameliyat zamanlaması genellikle iki ana faktöre bağlıdır. Bunlar belirtilerin varlığı ve kalbin yorulmaya başladığına dair somut kanıtlardır.
Eğer ciddi aort kapak hastalığınız varsa ve günlük hayatınızda bazı zorluklar yaşamaya başladıysanız, bu durum kalbinizin artık alarm verdiğinin bir işaretidir. Bu alarm belirtileri ortaya çıktığında, vakit kaybetmeden müdahale etmek hayati önem taşır, çünkü tedavi edilmediğinde bu durum yaşam beklentisini ciddi şekilde kısaltabilir. Dikkat etmeniz gereken başlıca belirtiler şunlardır:
- Nefes darlığı (özellikle eforla veya gece yatınca artan)
- Göğüs ağrısı (sanki baskı hissi gibi)
- Baş dönmesi
- Ani bayılma atakları
- Çabuk yorulma ve halsizlik
Bu şikayetlerden herhangi birinin varlığı, özellikle de ciddi aort darlığı veya yetmezliği teşhisi konmuşsa, en güçlü ameliyat gerekçesini oluşturur. Uluslararası tüm tıp kılavuzları, bu durumda aort kapak değişimi (AVR) ameliyatını kesin olarak tavsiye etmektedir.
Belirti göstermeyen hastalarda aort kapak ameliyatı kararı nasıl verilir?
Bazen hastalarımız bize “Hiçbir şikayetim yok, kendimi gayet iyi hissediyorum” diyerek gelirler. Ancak bu her zaman kalbin de iyi olduğu anlamına gelmez. Kalp, son ana kadar durumu idare etmeye çalışan fedakâr bir organdır. Bu nedenle hiçbir belirtiniz olmasa bile bazı durumlarda koruyucu amaçlı bir ameliyat önerebiliriz. Amacımız, kalp sessiz sedasız yorulup kalıcı hasar görmeden önce sorunu kökünden çözmektir. Bu kararı verirken dikkate aldığımız bazı önemli durumlar vardır:
Kalbin Pompalamada Zorlanması: En önemli objektif göstergelerden biri kalbin kasılma gücüdür. Ekokardiyografi (EKO) ile ölçtüğümüz “Ejeksiyon Fraksiyonu” (EF) değeri, kalbin her atışta içindeki kanın ne kadarını vücuda pompaladığını gösterir. Sağlıklı bir kalpte bu oranın %60 ve üzerinde olmasını bekleriz. Eğer hiçbir belirti olmamasına rağmen bu değer %50’nin altına düşmüşse, bu durum kalbin artık zayıflamaya başladığının ve tehlike çanlarının çaldığının somut bir kanıtıdır. Hatta bazı güncel kılavuzlar, bu değerin %55-60 aralığına düşmesini bile, özellikle genç hastalarda bir uyarı sinyali olarak kabul edip ameliyatı düşünmeyi önerir.
Efor Testinde Ortaya Çıkan Anormallikler: Bazen hastalarımız, farkında olmadan günlük aktivitelerini yavaşlatarak belirtilerini maskelerler. Böyle durumlarda sizi bir koşu bandında yürüterek yaptığımız efor testi, gizli kalmış gerçekleri ortaya çıkarabilir. Test sırasında daha önce fark etmediğiniz bir nefes darlığı yaşamanız veya kan basıncınızda (tansiyon) ani bir düşüş olması, kapağınızın vücudun artan kan ihtiyacını karşılayamadığını gösterir ve bu da bir ameliyat gerekliliğine işaret eder.
Çok Yüksek Risk Taşıyan Bulgular: Bazı durumlarda kapaktaki darlık o kadar ilerlemiştir ki “çok ciddi” veya “kritik” olarak sınıflandırılır. Ekokardiyografide kan akış hızının saniyede 5 metreyi aşması gibi bulgular veya kan testlerinde BNP adı verilen bir kalp yetmezliği belirtecinin normalin üç katından fazla yükselmesi, yakın gelecekte ani bir kötüleşme riskinin çok yüksek olduğunu gösterir. Bu tür yüksek riskli hastalarda, belirtilerin ortaya çıkmasını beklemeden müdahale etmek genellikle daha güvenli bir stratejidir.
Başka Bir Kalp Ameliyatı Olma Zorunluluğu: Eğer bir hastanın koroner bypass gibi başka bir açık kalp ameliyatı olması gerekiyorsa ve aynı zamanda orta düzeyde bir aort kapak sorunu varsa, genellikle iki işi bir arada yaparız. Yani aynı ameliyat seansında hem bypass işlemini gerçekleştirir hem de aort kapağını onarır veya değiştiririz. Bu yaklaşım hastayı ilerleyen yıllarda ikinci bir büyük kalp ameliyatı olma riskinden korur.
Kalp Takımı (Heart Team) nedir ve aort kapak ameliyatı için neden önemlidir?
Geçmişte aort kapak hastalığının tedavisiyle ilgili kararlar genellikle tek bir hekim tarafından verilirdi. Ancak günümüz modern tıp anlayışında bu durum tamamen değişti. Artık “Kalp Takımı” veya “Kalp Konseyi” adını verdiğimiz, farklı uzmanlık alanlarından doktorların bir araya geldiği bir kurul, her hasta için en doğru tedavi kararını ortaklaşa alıyor. Bu hasta odaklı tedavinin altın standardıdır.
Kalp Takımı, hastanın durumunu bir yapbozun parçaları gibi bir araya getirerek büyük resmi görmeye çalışır. Bu takımda farklı roller üstlenen uzmanlar bulunur. Bu uzmanlar aşağıdaki gibidir:
- Kalp ve Damar Cerrahı
- Girişimsel Kardiyolog
- Klinik Kardiyolog (takip doktoru)
- Kardiyak Görüntüleme Uzmanı (EKO ve tomografi yorumcusu)
- Kalp Anestezisti
Bu çekirdek ekibe, hastanın durumuna göre kalp yetmezliği uzmanları, geriatristler (yaşlı sağlığı uzmanı) ve yoğun bakım hekimleri de dahil olabilir. Takımın amacı, hastanın tüm tıbbi verilerini, filmlerini, test sonuçlarını, risk skorlarını, yaşını, yaşam tarzını ve en önemlisi hastanın kendi değerlerini, beklentilerini ve tercihlerini masaya yatırmaktır. Yapılan bu detaylı değerlendirme sonucunda, “Bu hasta için en iyi tedavi seçeneği hangisidir?” sorusuna en doğru yanıt aranır. Açık ameliyat mı, kapalı ameliyat mı, TAVI mi, mekanik kapak mı, biyolojik kapak mı? Tüm bu seçeneklerin avantajları ve dezavantajları hasta özelinde tartışılarak en güvenli ve en etkili yol haritası çizilir.
Aort Kapak Ameliyatı Nedir?
Aort kapak ameliyatı, kalpten çıkan ana atardamar olan aorta açılan aort kapağın daralması (stenoz) veya yetmezliği gibi bozukluklarda uygulanan cerrahi bir müdahaledir. Kapak, genellikle mekanik ya da biyolojik bir kapakla değiştirilir. Açık kalp cerrahisi ya da uygun hastalarda TAVI (Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu) yöntemiyle yapılabilir. Ameliyat, kalp fonksiyonlarını düzeltir, nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi semptomları hafifletir.
Aort Kapak Değişimi
Aort kapak değişimi, hasar görmüş veya işlevini yitirmiş aort kapağın cerrahi olarak çıkarılıp yerine yapay (mekanik) ya da biyolojik bir kapak yerleştirilmesidir. Bu işlem, genellikle aort darlığı veya yetmezliği olan hastalarda uygulanır. Açık kalp cerrahisi ile yapılabileceği gibi, uygun hastalarda TAVI yöntemiyle de gerçekleştirilebilir. Amaç, kalbin pompalama gücünü artırmak, semptomları azaltmak ve yaşam süresini uzatmaktır.
Aort Kapak Tamiri
Aort kapak tamiri, kapağın tamamen değiştirilmeden, yapısal bozukluklarının cerrahi yöntemlerle düzeltilmesidir. Genellikle aort kapakta hafif-orta dereceli yetmezlik veya şekil bozuklukları olan hastalarda tercih edilir. Kapağın yeniden şekillendirilmesi, sızdırmazlığının artırılması veya destek halkalarıyla güçlendirilmesi gibi işlemleri içerir. Tamir, kapak değişimine göre enfeksiyon ve pıhtı riski daha düşüktür ve kapak fonksiyonunun korunmasına yardımcı olur. Uygun hastalarda uzun vadeli başarılı sonuçlar sağlar.
Aort kapak ameliyatı öncesi hangi değerlendirmeler yapılır?
Size en uygun ve en güvenli tedaviyi planlayabilmemiz için ameliyat öncesinde bir dizi detaylı inceleme yapmamız gerekiyor. Bu incelemeler, hem kalbinizin ve damarlarınızın mevcut durumunu net bir şekilde ortaya koyar hem de uygulanacak prosedürün risklerini öngörmemize yardımcı olur. Bu süreçte yapılan temel değerlendirmeler mevcuttur.
Ekokardiyografi (EKO): Kalp ultrasonu olarak da bilinen bu test, teşhisin ve takibin temelidir. Kapağınızın ne kadar daraldığını veya ne kadar kaçırdığını, kalbinizin kasılma gücünü (EF değeri) ve odacıklarının boyutlarını net bir şekilde görmemizi sağlar.
Bilgisayarlı Tomografi (BT) Anjiyografi: Özellikle TAVI yönteminin bir seçenek olduğu durumlarda tomografi vazgeçilmez bir öneme sahiptir. İlaçlı ve EKG eşliğinde çekilen bu üç boyutlu film, yeni kapağın yerleşeceği aort halkasının (annulus) çapını ve alanını milimetrenin onda biri hassasiyetinde ölçer. Bu doğru kapak boyutunu seçmek ve kapak kenarından sızıntı riskini en aza indirmek için kritik bir bilgidir. Ayrıca TAVI için kullanılacak kasık damarlarının yapısından koroner damarlarınızın konumuna kadar tüm anatomik detayları bize bir “yol haritası” gibi sunar.
Koroner Anjiyografi: Özellikle 45 yaş üzeri veya kalp hastalığı için risk faktörleri taşıyan hastalarda, kalbi besleyen koroner damarlarda bir tıkanıklık olup olmadığını kontrol etmek amacıyla yapılır. Eğer önemli bir darlık saptanırsa, kapak ameliyatı sırasında bu damara da bypass yapılarak sorunun çözülmesi planlanır.
Risk Skorlaması: Ameliyat riskinizi objektif olarak değerlendirmek için STS veya EuroSCORE II gibi uluslararası kabul görmüş risk hesaplama sistemlerini kullanırız. Bu sistemler, yaşınız, cinsiyetiniz, ek hastalıklarınız ve planlanan ameliyatın türü gibi bilgileri kullanarak 30 günlük süreçteki olası riskleri istatistiksel olarak tahmin eder. Bu skorlar, sizi düşük, orta veya yüksek riskli olarak sınıflandırmamıza yardımcı olur ve bu sınıflandırma, tedavi yöntemini seçerken (cerrahi vs. TAVI) bize yol gösterir. Ancak unutulmamalıdır ki bu skorlar her şey değildir; sadece birer rehberdir. Nihai kararı, tüm bu bilgileri ve sizin genel durumunuzu göz önünde bulunduran Kalp Takımı verir.
Aort kapak değişim ameliyatı nasıl yapılır?
Aort kapak değişimi, yani fonksiyonunu yitirmiş kapağın çıkarılıp yerine yeni bir protez kapağın takılması işlemi, yıllardır bu hastalığın en güvenilir tedavi yöntemi olmuştur. Bu ameliyat, geleneksel açık yöntemle yapılabileceği gibi, artık günümüzde daha sık tercih edilen modern minimal invaziv, yani “kapalı” tekniklerle de gerçekleştirilebilmektedir.
Klasik Açık Yöntem: Bu halk arasında en çok bilinen yöntemdir. Genel anestezi altında, göğüs kemiği (sternum veya iman tahtası) orta hattan dikey bir kesi ile açılır. Ameliyat sırasında kalp-akciğer makinesi, kan dolaşımınızı ve solunumunuzu geçici olarak devralır. Kalp, özel bir solüsyonla durdurularak cerrahın kansız ve hareketsiz bir ortamda güvenle çalışması sağlanır. Cerrah, kireçlenmiş ve bozulmuş olan kendi kapağınızı titizlikle temizler ve yerine yeni protez kapağınızı (mekanik veya biyolojik) sağlam dikişlerle yerleştirir. İşlem bitiminde kalp tekrar çalıştırılır ve göğüs kemiği özel tellerle kapatılır. Bir aort kapak değişim ameliyatı genellikle 3 ila 5 saat sürer ve hastanede kalış süresi ortalama 5-7 gündür.
Minimal İnvaziv (Kapalı) Yöntemler: Cerrahi travmayı azaltmak, iyileşmeyi hızlandırmak ve daha iyi kozmetik sonuçlar elde etmek amacıyla geliştirilen bu teknikler, özellikle tecrübeli cerrahların ellerinde standart hale gelmiştir. “Kapalı aort kapak ameliyatı” denildiğinde akla gelen en yaygın iki yöntem vardır:
Koltuk Altı Aort Kapak Ameliyatı: Bu teknikte göğüs kemiği hiç kesilmez. Bunun yerine, sağ göğsün yan tarafından, koltuk altı çizgisine yakın bir bölgeden, kaburgalar arasından yapılan yaklaşık 4-5 cm’lik küçük bir kesi ile kalbe ulaşılır. Bu yöntem göğüs kemiğinin bütünlüğünü koruduğu için ameliyat sonrası ağrıyı belirgin şekilde azaltır, hastaların daha hızlı ayağa kalkmasını ve günlük yaşamlarına çok daha erken dönmesini sağlar.
Mini Sternotomi: Bu yaklaşımda ise göğüs kemiğinin tamamı değil sadece üst kısmı yaklaşık 6-10 cm kadar “J” veya “T” şeklinde kesilir. Bu da kalbe güvenli bir erişim sağlarken, kemiğin büyük bir kısmını koruyarak daha stabil bir iyileşme sunar.
Bu kapalı yöntemler daha az kan ihtiyacı, daha kısa yoğun bakım süresi ve hastaneden daha erken taburculuk gibi kanıtlanmış birçok avantaja sahiptir.
TAVI yöntemi nedir ve kimlere uygundur?
TAVI (Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu), açık kalp ameliyatına alternatif değildir. Sadece ileri yaşlı ve kalp ameliyatı olması çok yüksek riskli hastalar için yapılan bir yöntemdir. Bu işlemde göğüs kafesi açılmaz. Bunun yerine, genellikle kasıktaki atardamardan bir kateter (ince bir tüp) yardımıyla girilir. Sıkıştırılmış haldeki yeni kapak, bu kateterin içinden kalbe kadar ilerletilir ve hastalıklı aort kapağının içine yerleştirilerek burada genişletilir. Eski kapak bir nevi iskele görevi görürken, yeni kapak onun içinde çalışmaya başlar.
Mekanik kapak mı biyolojik kapak mı tercih edilmelidir?
Cerrahi ile kapak değişimi kararı verildiğinde, sizi ve bizi bekleyen en önemli seçimlerden biri de takılacak kapağın tipidir. Bu seçim, temel olarak dayanıklılık ve kan sulandırıcı kullanımı arasındaki dengeye dayanır ve hayatınızın geri kalanını doğrudan etkiler.
Mekanik Kapaklar: Bunlar pirolitik karbon gibi son derece dayanıklı materyallerden yapılmış, tıkır tıkır çalışan saat gibi kapaklardır. Başlıca özellikleri şunlardır:
- Ömür boyu dayanıklılık
- Yapısal bozulma riskinin çok düşük olması
- Ömür boyu kan sulandırıcı (Coumadin/warfarin) kullanma zorunluluğu
- Sürekli kanama riski taşıması
- Düzenli kan testi (INR) ile takip gerekliliği
Biyolojik Kapaklar (Doku Kapakları): Genellikle sığır veya domuz kalp zarından (perikard) yapılan bu kapaklar, insan dokusuna daha yakındır. Onların da kendilerine has özellikleri vardır:
- Kan sulandırıcı ilaç gerektirmemesi (genellikle ilk 3 ay hariç)
- Daha doğal kan akışı sağlaması
- Sınırlı dayanıklılık (ortalama 15-20 yıl)
- Zamanla yapısal bozulmaya uğrayarak ikinci bir işlem gerektirmesi
Peki, Seçimi Nasıl Yapıyoruz?
Genel olarak 70 yaş altındaki hastalarda, ömür boyu dayanıklılığı nedeniyle genellikle mekanik kapakları tercih ediyoruz. 70 yaş üzerindeki hastalarda ise kanama riskini ortadan kaldırmak ve yaşam beklentisi içinde kapağın dayanma olasılığı yüksek olduğu için biyolojik kapaklar daha iyi bir seçenek oluyor. 70-75 yaş arası “gri bölgedeki” hastalarımızla ise bu kararı birlikte veriyoruz. Yaşam tarzınız, mesleğiniz, kan sulandırıcı kullanma fikrine nasıl yaklaştığınız ve gelecekte ikinci bir ameliyat olma ihtimalini nasıl karşıladığınız gibi konuları detaylıca konuşarak sizin için en doğru karar verilir.
Aort kapağı tamiri mümkün müdür?
Her zaman kapağı söküp atmak ve yerine yenisini takmak gerekmez. Bazı şanslı hasta gruplarında, özellikle de aort kapak yetmezliği olan ve kapak yaprakçıkları henüz çok fazla kireçlenip sertleşmemiş hastalarda, hastanın kendi kapağını onarmak mümkündür. Aort kapak tamiri, protez kapakların getirebileceği tüm potansiyel sorunlardan sizi kurtaran, son derece zarif ve etkili bir yöntemdir.
Tamirin en büyük avantajı, vücudunuzun kendi dokusunu korumasıdır. Bu sayede kan sulandırıcı kullanma zorunluluğu ortadan kalkar, pıhtı ve enfeksiyon riski en aza iner. Tamir, özellikle kapak yetmezliğinin nedeni kapakçıklardaki sarkma (prolapsus) veya aort damarının kökündeki genişleme (aort anevrizması) ise çok başarılı sonuçlar verir. Sıklıkla doğuştan iki yaprakçıklı olan biküspit aort kapak hastalarında da tamir uygun bir seçenek olabilir. Bu ameliyatta cerrah, sarkan kapakçıkları özel dikiş teknikleriyle yeniden şekillendirir ve eğer aort damarında genişleme varsa, “David” veya “Yacoub” gibi özel tekniklerle damarı değiştirirken hastanın kendi sağlam kapağını korur. Tecrübeli ellerde, aort anevrizması ve kapak ameliyatı bir arada yapılarak mükemmel uzun dönem sonuçlar elde edilebilir.
Ross Prosedürü nedir ve ne gibi avantajlar sunar?
Ross prosedürü, özellikle genç ve orta yaşlı hastalar için geliştirilmiş, biyolojik çözümlerin zirvesi olarak kabul edilebilecek eşsiz bir ameliyattır. Bu ameliyatta, hastanın hastalıklı aort kapağı çıkarılır ve yerine, hastanın kendi sağlıklı akciğer atardamarı kapağı (pulmoner kapak) takılır. Yani bir nevi ototransplantasyon (kişinin kendi dokusunun nakli) yapılır. Çıkarılan pulmoner kapağın yerine ise bir donörden alınan insan kapağı (homogreft) yerleştirilir.
Bu karmaşık gibi görünen işlemin temel mantığı, kalbin en çok çalışan ve en yüksek basınca maruz kalan aort pozisyonuna, yaşayan, büyüyebilen ve kendini onarabilen bir kapak koymaktır. Ross prosedürünün en büyük avantajları şunlardır:
- Kan sulandırıcı gerektirmez.
- Büyüme potansiyeli sayesinde çocuk hastalar için idealdir.
- Kan akışı, hiçbir protez kapağın taklit edemeyeceği kadar doğaldır.
- Uzun dönem çalışmalar bu ameliyatı geçiren hastaların yaşam beklentisinin, kendi yaşlarındaki sağlıklı insanlarla neredeyse aynı olduğunu göstermiştir.
- Teknik olarak zorlu bir ameliyat olsa da doğru hasta seçimi ve tecrübeli bir cerrah ile sonuçları, diğer tüm kapak değiştirme seçeneklerinden üstündür.
Ozaki Prosedürü (AVNeo) nasıl bir tedavi yöntemidir?
Ozaki prosedürü, hastanın kendi dokusunu kullanarak ona “ısmarlama” yeni bir aort kapağı yapma tekniğidir. Bu yenilikçi yöntemde hastanın hastalıklı aort kapakçıkları tamamen temizlenir. Ardından, hastanın kendi kalp zarından (perikard) alınan bir parça, özel bir solüsyonla daha dayanıklı hale getirilir. Cerrah, özel ölçüm aletleri kullanarak hastanın aort köküne uyacak üç yeni kapakçık tasarlar ve bu kalp zarından kestiği parçaları, titiz bir el işçiliğiyle aort halkasına dikerek tamamen size ait, yeni bir kapak oluşturur.
Bu yöntemin temel felsefesi, vücuda yabancı bir materyal sokmadan, doğal anatomiye en uygun kapağı inşa etmektir. Bu sayede kan sulandırıcı kullanma ihtiyacı ortadan kalkar. Özellikle standart tamire uygun olmayan veya mekanik kapak istemeyen genç hastalar için son derece umut vadeden bir alternatiftir ve orta dönem sonuçları oldukça başarılıdır.
Eskimiş bir biyolojik kapak için tekrar aort kapak ameliyatı olmak şart mıdır?
Biyolojik kapakların en büyük handikapı, zamanla yıpranmalarıdır. Bu durumda ikinci bir müdahale kaçınılmaz hale gelir. Eskiden bu riski ilk ameliyata göre daha yüksek olan ikinci bir açık kalp ameliyatı anlamına gelirdi. Ancak günümüzde, özellikle yüksek riskli hastalar için çok daha konforlu bir seçeneğimiz var: Kapak-İçine-Kapak TAVI (Valve-in-Valve TAVI).
Bu yöntemde göğüs kafesi tekrar açılmaz. Bunun yerine, TAVI işleminde olduğu gibi, genellikle kasıktan girilerek yeni bir TAVI kapağı, yıpranmış olan eski cerrahi kapağın içine yerleştirilir. Bu eski kapağı bir iskele olarak kullanarak yeni kapağın onun içinde çalışmasını sağlar. Bu daha az invaziv yaklaşım hastanede kalış süresini kısaltır ve iyileşme sürecini inanılmaz derecede hızlandırır. Ancak işlemin, eski kapağın tipine ve boyutuna göre dikkatli bir planlama gerektirdiği unutulmamalıdır.
Aort kapak ameliyatı sonrası komplikasyonlar nelerdir?
Her tıbbi müdahalenin olduğu gibi, aort kapak girişimlerinin de potansiyel riskleri vardır. Cerrahi (açık veya kapalı) ve TAVI yöntemlerinin risk profilleri birbirinden farklıdır ve bu farklar, tedavi kararını verirken göz önünde bulundurduğumuz önemli unsurlardır. Aort kapak ameliyatı sonrası komplikasyonlar denildiğinde akla gelen başlıca durumlar şunlardır:
- Cerrahi (SAVR) ile ilişkili riskler genellikle operasyonun kendisiyle ilgilidir.
- Major kanama
- Yeni gelişen atriyal fibrilasyon (bir tür ritim bozukluğu)
- Akut böbrek hasarı
- Yara yeri enfeksiyonu
- TAVI ile ilişkili riskler ise daha çok kullanılan cihaz ve yönteme özgüdür.
- Kalıcı kalp pili takılması ihtiyacı
- Kapak kenarından sızıntı (paravalvüler kaçak)
- Girişim yapılan damarlarda (genellikle kasık) komplikasyonlar
- İnme (felç)
Aort kapak ameliyatı ölüm riski
Genel olarak aort kapak ameliyatı ölüm riski, günümüz teknolojisi ve tecrübeli ekipler sayesinde oldukça düşüktür. Düşük riskli bir hasta için bu oran genellikle %1-2 civarındadır. Ancak her yöntemin kendine has risklerini bilmek ve buna göre bir strateji belirlemek önemlidir.
Değiştirilen aort kapağının ömrü ne kadardır?
Bu özellikle genç hastalarımız için en kritik sorudur. Takılan kapağın dayanıklılığı, uzun dönemdeki yaşam kalitenizi doğrudan etkiler.
Cerrahi Biyoprotez Kapaklar: Bu kapaklarla ilgili on yıllara dayanan tecrübemiz var. Ortalama olarak bu kapakların 15 yıl sonunda bozulmadan çalışma oranı %80’in üzerindedir. Ancak hastanın yaşı ne kadar gençse, kapağın yıpranma hızı o kadar artar.
TAVI Kapakları: Güncel TAVI kapaklarının 5 ila 8 yıllık sonuçları, cerrahi kapaklarla benzer, hatta bazen daha iyi bir dayanıklılık gösterdiğini ortaya koymuştur. Ancak TAVI teknolojisi daha yeni olduğu için, bu kapakların 15-20 yıl sonraki performansı hakkında henüz elimizde net veri bulunmamaktadır. Bu alandaki en önemli araştırma konusudur.
Aort kapak değişimi sonrası yaşam nasıl devam eder?
Başarılı bir ameliyat, hikayenin sadece başlangıcıdır. Uzun dönemde sağlıklı kalmak, sizin de çabanızı gerektirir. Aort kapak değişimi sonrası yaşam, bazı önemli noktalara dikkat etmeyi gerektirir.
İyileşme Süreci: Açık cerrahi sonrası göğüs kemiğinin kaynaması 6-8 hafta sürer ve eski enerjinize kavuşmanız 2-3 ayı bulabilir. Bu süreçte bazı aktivite kısıtlamalarına uymanız gerekir. TAVI sonrası ise iyileşme çok daha hızlıdır; hastalarımız genellikle birkaç gün içinde taburcu olup bir hafta içinde normal hayatlarına dönerler.
Yaşam Tarzı Önerileri: Hangi yöntemle tedavi olursanız olun, kalbinizi korumak için bazı yaşam tarzı değişiklikleri yapmanız çok önemlidir.
- Sigarayı tamamen bırakmak
- Tuz tüketimini azaltmak
- Doymuş yağ ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak
- Akdeniz tipi beslenmeyi benimsemek (bol sebze, meyve, balık, zeytinyağı)
- Düzenli olarak doktorunuzun önerdiği egzersizleri yapmak
Kardiyak Rehabilitasyon: Ameliyat sonrası mutlaka bir kardiyak rehabilitasyon programına katılmanızı öneririz. Bu programlar, size güvenli bir ortamda egzersiz yapma alışkanlığı kazandırır ve sağlıklı yaşam tarzı konusunda profesyonel destek sunar.
Aort kapak ameliyatı sonrası takip süreci nasıl işler?
Aort kapak ameliyatı veya TAVI işlemi sonrası tüm hastalarımızın ömür boyu düzenli olarak takip edilmesi gerekir. Bu takibin amacı, yeni kapağınızın ne kadar iyi çalıştığını kontrol etmek, olası bir yıpranmayı çok erken bir evrede saptamak ve uzun dönemde ortaya çıkabilecek sorunları yönetmektir.
Takipteki en önemli aracımız ekokardiyografidir (EKO). Biyoprotez kapak takılan tüm hastalarımıza, taburcu olmadan önce bir başlangıç EKO’su yaparız. Bu kapağın ilk günkü performansını kaydederek gelecekteki karşılaştırmalar için bir referans noktası oluşturur. Ardından, uluslararası kılavuzların önerdiği şekilde 1. ayda, 1. yılda ve sonrasında her yıl düzenli olarak EKO ile kontrol yaparız. Bu yıllık kontroller sayesinde, kapakta başlayabilecek en ufak bir bozulmayı bile siz herhangi bir şikayet hissetmeden yakalayabilir ve gerekirse planlı bir şekilde acil bir durum oluşmadan müdahale edebiliriz.
Aort kapak ameliyatı fiyatları neye göre değişir?
Hastalarımızın en çok merak ettiği konulardan biri de doğal olarak tedavinin maliyetidir. “Aort kapak ameliyatı fiyatları” konusunda net bir rakam vermek imkansızdır, çünkü maliyet kişiden kişiye ve durumdan duruma büyük farklılıklar gösterir. Fiyatı etkileyen başlıca unsurlar şunlardır:
- Yapılan işlemin türü (klasik açık cerrahi, koltuk altı kapalı aort kapak ameliyatı TAVI)
- Kullanılan kapağın cinsi (mekanik kapak, biyolojik kapak, dikişsiz kapak)
- Ameliyatın yapıldığı hastane (özel, üniversite, devlet)
- Ek işlemlerin varlığı (örneğin aynı anda bypass ameliyatı yapılması)
- Sosyal Güvenlik Kurumu ve özel sağlık sigortasının karşılama oranları
Aort kapak ameliyatı sonrası engelli raporu alınabilir mi?
Aort kapak ameliyatı engelli raporu alınıp alınamayacağı, tamamen ameliyat sonrası sizin fonksiyonel durumunuza bağlı bir karardır. Eğer ameliyatınız başarılı geçmiş, kalbinizin kasılma gücü (EF değeri) normale dönmüş ve efor kapasiteniz belirgin şekilde artmışsa, genellikle bir engellilik durumu söz konusu olmaz. Zaten ameliyatın amacı da budur.
Ancak ileri evre kalp yetmezliği ile ameliyata girilmişse ve ameliyata rağmen kalbin pompalama gücü düşük kalmaya devam ediyorsa, ciddi ritim bozuklukları varsa veya günlük yaşam aktivitelerinizi ciddi şekilde kısıtlayan şikayetleriniz sürüyorsa, o zaman bir Sağlık Kurulu tarafından yapılacak detaylı bir değerlendirme sonucunda, ilgili yasal yönetmeliklere göre belirli bir oranda engelli raporu almanız mümkün olabilir. Bu karar, tamamen kişisel sağlık durumunuzun objektif bir değerlendirmesiyle verilir.
Aort Kapak Ameliyatı Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?
Aort kapak ameliyatı sonrası hastaların düzenli olarak kardiyoloji kontrollerine gitmesi, kan sulandırıcı ilaçlarını aksatmadan kullanması ve enfeksiyonlardan korunması önemlidir. Fiziksel aktiviteler doktor önerisiyle kademeli artırılmalı, tuz ve yağdan fakir bir diyet tercih edilmelidir. Diş tedavileri gibi girişimsel işlemler öncesinde antibiyotik kullanımı gerekebilir. Sigara ve alkol kullanımından kaçınılmalı, ideal kilo korunmalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular
Aort kapak ameliyatı hangi durumlarda gereklidir?
Aort kapak ameliyatı, kalbinizin ana kapısı olarak düşünebileceğiniz aort kapağının ciddi şekilde daraldığı (aort darlığı) veya tam kapanamadığı (aort yetmezliği) durumlarda gereklidir. Kapağın daralması kalbin daha fazla çalışmasına, tam kapanmaması ise kanın geriye kaçmasına neden olur. Nefes darlığı, göğüs ağrısı, bayılma gibi şikayetleriniz varsa ve ilaçlar yeterli olmuyorsa, yaşam kalitenizi yükseltmek ve kalbinizi korumak için ameliyat kaçınılmaz hale gelebilir.
Aort kapak ameliyatı sonrası iyileşme süreci ne kadar sürer?
Koltukaltı aort kapak ameliyatı sonrası tam iyileşme genellikle 2-4 hafta sürer. İlk günler yorgunluk hissedebilirsiniz, bu çok normal. Masa başı bir işiniz varsa genellikle 3-4 hafta sonra işe dönebilirsiniz. Araba kullanmak için de 2-4 hafta beklemeniz önerilir. Herkesin iyileşme süreci farklıdır; önemli olan kendinizi dinlemeniz ve doktor kontrollerinizi aksatmamanızdır. Eski gücünüze kavuşmanız için kendinize zaman tanıyın.
Aort kapağı değişimi için mekanik mi biyolojik kapak mı tercih edilmeli?
Bu karar tamamen sizin yaşam tarzınıza, yaşınıza ve genel sağlık durumunuza göre birlikte verilir. Mekanik kapaklar çok uzun ömürlüdür, fakat ömür boyu kan sulandırıcı kullanmak gerekir. Biyolojik kapaklar ise genellikle 15-20 yıl dayanır ve genellikle 65 yaş üstü veya kan sulandırıcı kullanamayan hastalar için uygundur. Hangi seçeneğin sizin için en doğru olduğuna birlikte karar veririz; böylece hem güvenliğinizi hem de yaşam kalitenizi ön planda tutarız.
Aort kapak ameliyatı sonrası hastanede ne kadar kalmak gerekir?
Ameliyat sonrası genellikle 1-2 gün yoğun bakımda, ardından 4-5 gün serviste kalırsınız. Bu süre boyunca sağlık ekibimiz sizi yakından takip eder, solunum egzersizleri ve yara bakımı konularında destek sağlar. Her şey yolunda giderse, toplamda 5-7 gün içinde taburcu olmanız hedeflenir. Kısa sürede eski hayatınıza dönebilmeniz için yanınızdayız!
Aort kapak ameliyatı riskli midir ve olası komplikasyonları nelerdir?
Her büyük ameliyatta olduğu gibi aort kapak ameliyatının da bazı riskleri vardır; ancak günümüzde bu riskler minimal invaziv teknikler sayesinde oldukça azalmıştır (%1-5 civarı). Olası riskler arasında kanama, enfeksiyon, inme ve ritim bozuklukları yer alır. Ameliyat öncesi detaylı değerlendirmelerle riskleri minimuma indiriyoruz. Unutmayın, ameliyat olmamanın riski genellikle ameliyatın riskinden daha yüksektir. Hedefimiz sizi sağlığınıza güvenle kavuşturmak!
Aort Kapak Ameliyatı’nı Yapan Doktorlar ve Hastaneler
Aort Kapak Ameliyatı'nı kalp ve damar cerrahları ,KVC yoğun bakımı olan özel hastanelerde veya devlet hastanelerinde yapılır.
Türkiye’nin En İyi Aort Kapak Ameliyatı Yapan Doktorlara Sahip Olmasının Nedenleri
- Uzman kalp ve damar cerrahları: Türkiye’de Aort Kapak Ameliyatı cerrahisinde deneyimli, yurt içi ve yurt dışı eğitim almış çok sayıda uzman hekim görev yapmaktadır.
- Gelişmiş cerrahi teknikler: Robotik cerrahi, minimal invaziv (küçük kesili) yöntemler ve açık kalp cerrahisi gibi birçok teknik başarıyla uygulanmaktadır.
- Yüksek başarı oranı: Operasyonlarda ölüm ve komplikasyon oranları düşüktür; hastaların çoğu sağlıklı şekilde normal yaşamlarına dönebilmektedir.
- Donanımlı kalp merkezleri: Üniversite ve özel hastanelerde, ileri teknolojiyle donatılmış ameliyathane ve yoğun bakım üniteleri bulunmaktadır.
- Erken tanı ve hızlı müdahale: Tetkik, tanı ve operasyon planlaması hızlı ilerler; hastaya özel, zamanında müdahale imkânı sunulur.
- Kapsamlı hasta takibi: Ameliyat sonrası bakım, düzenli kontroller ve kardiyolojik izlem süreçleri titizlikle yürütülmektedir.
- Erişilebilir maliyetler: Kaliteli sağlık hizmeti, Avrupa ve Amerika’ya göre çok daha uygun fiyatlarla sunulmaktadır.
Aort Kapak Ameliyatı Fiyatları 2025
Ortalama Aort Kapak Ameliyatını online ortamda yazamıyoruz. Hastanın durumuna, ameliyatın yapılacağı hastane, İzmir İstanbul veya Ankara gibi ameliyatın yapılacağı şehirlere göre fiyatlar değişmektedir.
Aort Kapak Ameliyatı Olanların Yorumları
Prof. Dr. Yavuz Beşoğul'un hasta yorumları için Google Haritalar ve Doktor Takvimi 'ni ziyaret edebilirsiniz.
Blog Yazıları
Açık Kalp Ameliyatı ve Kapalı Kalp Ameliyatı Arasındaki Fark
Açık kalp ameliyatı ile kapalı kalp ameliyatı (minimal invaziv cerrahi) arasındaki en temel fark, cerrahi [...]
Nov
Asd ve Vsd Arasındaki Farklar Nelerdir?
Atriyal Septal Defekt (ASD) ve Ventriküler Septal Defekt (VSD) arasındaki en temel fark, kalp deliğinin [...]
Nov
Bypass Mı Stent Mi?
Koroner arter hastalığının tedavisinde “bypass mı stent mi?” sorusunun yanıtı, hastanın damar yapısının karmaşıklığına ve [...]
Nov
Koroner Anjiyoplasti (Stent) ve Koroner Bypass Farkı
Koroner anjiyoplasti (stent) ve koroner bypass (CABG) arasındaki temel fark, tedavi stratejisidir. Stent işleminde, tıkalı [...]
Nov
Aort Diseksiyonu ve Anevrizma: Farkları Nelerdir?
Aort anevrizması ve aort diseksiyonu arasındaki temel fark, hasarın niteliğidir. Anevrizma, aort damar duvarının zayıflaması [...]
Nov
Topallama Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
Yürüyüş esnasında bacaklarda ortaya çıkan ve kişiyi durup dinlenmeye mecbur bırakan ağrı veya kramp, topallama [...]
Aug
Bacakta Kıl Dökülmesi: Bacak Kılları Neden Dökülür?
Bacak kıllarının dökülmesi, özellikle bacakların ön yüzü ve ayak sırtı gibi bölgelerde belirginleşiyorsa, bu durumun [...]
Aug
Ayak Üşümesi Neden Olur? Hangi Hastalığın Belirtisidir?
Ayak üşümesi, soğuk hava gibi basit bir çevresel faktörden kaynaklanabileceği gibi, önemli sağlık sorunlarının da [...]
Aug
