Kalpte üfürüm, kalp veya büyük damarlardan geçen kanın oluşturduğu türbülanslı akımın stetoskopla duyulan anormal sesidir. Genellikle kapak hastalıkları, doğuştan kalp defektleri veya yüksek kan akımı durumlarında ortaya çıkar.
Üfürümler, masum (fizyolojik) ve patolojik olmak üzere ikiye ayrılır. Masum üfürümler genellikle çocuklarda veya gençlerde görülür, kalpte yapısal bir sorun olmadan duyulur ve tedavi gerektirmez. Patolojik üfürümler ise kapak darlığı, kapak yetmezliği veya kalp içi açıklıklar gibi hastalıkların belirtisidir.
Belirtiler, üfürümün nedenine göre değişir. Patolojik durumlarda nefes darlığı, çarpıntı, yorgunluk, morarma veya büyüme geriliği görülebilir.
Tanı, fizik muayene bulgularına ek olarak ekokardiyografi ile konur. Tedavi, altta yatan hastalığın düzeltilmesini hedefler; bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.
| Tanım | Kalpte, kanın akışı sırasında stetoskop ile duyulan anormal sesler |
| Nedenler | Kalp kapak hastalıkları (daralma veya yetmezlik), doğumsal kalp hastalıkları, ateşli romatizma, anemi, tiroid hastalıkları, gebelik, yüksek ateş, artmış kan akımı |
| Risk Faktörleri | Çocukluk çağı (fizyolojik üfürümler yaygındır), ailesel kalp hastalıkları, geçirilmiş enfeksiyonlar, romatizmal ateş öyküsü |
| Belirtiler | Çoğu zaman belirti vermez; ileri olgularda nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, bayılma, halsizlik |
| Tanı Yöntemleri | Fizik muayene (stetoskop ile dinleme), ekokardiyografi, EKG, akciğer grafisi, kan testleri |
| Tedavi Yöntemleri | Altta yatan nedene göre takip, ilaç tedavisi (kalp yetersizliği veya enfeksiyon varsa), kapak cerrahisi (gerekirse) |
| Komplikasyonlar | Kalp yetmezliği, enfektif endokardit, ritim bozuklukları, emboli |
| Önleme Yöntemleri | Romatizmal ateş ve enfeksiyonların erken tedavisi, düzenli takip ve kontroller, sağlıklı yaşam tarzı |
Kalpte Üfürüm Nedir?
Kalpte üfürüm, kalp kapakçıkları veya damarlar üzerinden geçen kanın normalden farklı bir akış göstermesi sonucu stetoskopla duyulan ek seslerdir. Her üfürüm hastalık belirtisi olmayabilir; çocuklarda ve gençlerde fizyolojik üfürümler sık görülür. Ancak kapak darlıkları, yetmezlikler veya doğumsal kalp hastalıkları gibi ciddi nedenlerden de kaynaklanabilir. Üfürümün sebebinin belirlenmesi için ekokardiyografi gibi ileri tetkikler yapılması gerekir.
Doktor Stetoskopuyla Aslında Ne Duyar?
Doktorunuzun muayene sırasında göğsünüze bir stetoskop dayadığını ve bir süre sessizce dinlediğini hayal edin. Bu sırada duyduğu şey, kalbinizin ritmik senfonisidir. Sağlıklı bir kalbin her atışı, kalp kapakçıklarının belirli bir sırayla kapanmasıyla oluşan ve genellikle “lub-dupp” şeklinde tarif edilen iki net ses üretir. Bu orkestranın ana ritmidir. Kalpte üfürüm ise, bu ana ritmin arasına karışan, kanın kalp içindeki veya kalpten çıkan büyük damarlardaki normal akışının bozulmasıyla ortaya çıkan ekstra bir sestir. Bu sesi, sakin bir nehrin yatağında pürüzsüzce akarken çıkardığı sessizliğe, ancak nehir daralıp kayalık bir alana geldiğinde suyun çalkalanarak çıkardığı “şırıltı” veya “uğultu” sesine benzetebiliriz. İşte doktorunuzun duyduğu bu “şırıltı” sesine üfürüm adı verilir.
Bu noktada anlaşılması gereken en kritik bilgi şudur: Üfürüm, kendi başına bir hastalık değildir. O, bir belirti, bir bulgudur. Tıpkı bir arabanın motorundan gelen alışılmadık bir sesin, motorda bir sorun olabileceğinin işareti olması gibi, kalpteki üfürüm de kalbinizde daha yakından incelenmesi gereken bir durum olabileceğinin sinyalini verir. Bu durum tamamen zararsız ve geçici olabileceği gibi, kalbin yapısında veya kapakçıklarında tedavi gerektiren önemli bir sorundan da kaynaklanabilir. Bu yüzden bir üfürüm duyulduğunda paniğe kapılmak yerine, bu sesin kaynağını ve anlamını çözmek için hekiminizle iş birliği içinde olmak en doğru adımdır.
Kalpteki Üfürümün Türleri Nelerdir ve Aralarındaki Farklar Nasıl Anlaşılır?
Kalp üfürümlerini duyduğumuzda aklımıza gelen ilk soru, bunun tehlikeli olup olmadığıdır. Bu sorunun cevabı, üfürümün türünde gizlidir. Kalp üfürümleri temel olarak iki ana gruba ayrılır ve bu ayrımı anlamak, tüm süreci daha net görmenizi sağlar.
- Masum (Fonksiyonel) Üfürümler: Bu en sık karşılaşılan ve genellikle endişe gerektirmeyen üfürüm türüdür. Adından da anlaşılacağı gibi “masum”dur, çünkü altında yatan herhangi bir kalp hastalığı yoktur. Kalp tamamen normal ve sağlıklıdır. Peki, sağlıklı bir kalpte neden üfürüm duyulur? Cevap, kan akışının hızında yatar. Bazı durumlarda vücudun ihtiyacını karşılamak için kalp normalden daha hızlı ve daha fazla kan pompalamak zorunda kalır. Bu artan kan akışı, kalp odacıklarından geçerken hafif bir türbülans, yani üfürüm oluşturabilir. Özellikle çocuklarda kalpte üfürüm ve yenidoğanlarda bu duruma çok sık rastlanır ve çoğu zaman çocuk büyüdükçe bu ses kendiliğinden kaybolur. Bazen de yetişkinlikte zararsız bir şekilde kalabilir. Masum üfürümler genellikle hiçbir belirti vermez ve özel bir tedavi gerektirmez.
- Anormal (Patolojik) Üfürümler: Bu üfürüm türü ise daha dikkatli bir değerlendirme gerektirir, çünkü altta yatan bir kalp sorununa işaret eder. Bu üfürümün bir kalp hastalığının “sesi” olduğu anlamına gelir. Bu sorunlar oldukça çeşitlidir. Çocukluk çağında bu üfürümlerin nedeni genellikle doğumsal (konjenital) kalp hastalıklarıdır. Yetişkinlerde kalpte üfürüm nedir diye sorduğumuzda ise karşımıza daha çok yaşlanma, enfeksiyonlar veya diğer hastalıklar sonucu sonradan gelişen (kazanılmış) kalp kapak hastalıkları çıkar. Anormal bir üfürüm saptandığında, bu sesin kaynağını yani altta yatan kalp sorununu netleştirmek için mutlaka ek testler yapılır ve tedavi bu soruna yönelik planlanır.
Bir Doktor İçin Kalpte Üfürümün Özellikleri Neden Bu Kadar Önemlidir?
Bir kardiyolog veya kalp cerrahı, üfürümü dinlerken sadece bir ses duymaz; adeta kalbin anlattığı bir hikayeyi dinler. Üfürümün karakteri, zamanlaması, şiddeti ve duyulduğu yer, sorunun ne olduğu hakkında çok değerli ipuçları verir.
Üfürümün zamanlaması en kritik bilgidir. Kalp döngüsünün hangi aşamasında duyulduğu, üfürümün masum mu yoksa anormal mi olduğunu ayırt etmede kilit rol oynar.
- Sistolik Üfürüm: Kalbin kasıldığı ve kanı vücuda pompaladığı sırada duyulur. Masum üfürümlerin neredeyse tamamı bu tiptedir. Ancak aort darlığı veya mitral yetmezlik gibi ciddi kapak hastalıkları da bu zamanda üfürüm yapar.
- Diyastolik Üfürüm: Kalbin gevşeyip yeniden kanla dolduğu sırada duyulur. Kalbin bu dinlenme fazı normalde tamamen sessiz olmalıdır. Bu fazda bir sesin duyulması, kanın ya yüksek basınçlı damarlardan kalbe geri sızdığını (aort/pulmoner yetmezlik) ya da kanın dar bir kapaktan zorlanarak geçtiğini (mitral/triküspit darlığı) gösterir. Bu nedenle diyastolik bir kalp üfürümü neredeyse her zaman anormal kabul edilir ve mutlaka ileri araştırma gerektirir.
Üfürümün şiddeti, yani ne kadar gürültülü olduğu, 1’den 6’ya kadar bir ölçekle derecelendirilir. Grade 1 en hafif, sadece çok dikkatli dinlemeyle duyulabilen bir sesken, Grade 6 stetoskop göğse değmeden bile duyulabilen çok şiddetli bir üfürümdür. Genellikle 4 ve üzeri şiddetteki üfürümlere, el ile göğüs duvarında hissedilebilen bir titreşim olan “tril” eşlik eder. Bu durum neredeyse her zaman önemli bir patolojinin göstergesidir.
Ayrıca üfürümün perdesi (“tiz” veya “pes” olması), en net duyulduğu odak noktası ve sesin boyun veya koltuk altı gibi bölgelere yayılıp yayılmadığı gibi özellikler de tanıyı bir yapbozun parçaları gibi birleştirerek doğru sonuca ulaşmamızı sağlar.
Masum Bir Kalpte Üfürüme Yol Açan Geçici Durumlar Nelerdir?
Masum üfürümler, yapısal olarak sağlıklı bir kalbin, kan akışını geçici olarak artıran durumlara verdiği doğal bir yanıttır. Kalp, vücudun artan taleplerini karşılamak için daha çok çalıştığında, bu hızlanan kan akışı duyulabilir bir ses oluşturur. Masum bir üfürüm genellikle aşağıdaki durumlarda ortaya çıkar:
- Ateş
- Anemi (kansızlık)
- Hamilelik
- Aşırı aktif tiroid bezi (hipertiroidi)
- Yoğun egzersiz veya fiziksel aktivite
- Hızlı büyüme atakları (çocukluk ve ergenlik)
Bu durumlarda endişelenmeye gerek yoktur. Örneğin çocuğunuzun ateşi düştüğünde veya hamilelik süreci tamamlandığında bu üfürüm de büyük olasılıkla ortadan kalkacaktır. Altta yatan durumun kontrol altına alınmasıyla üfürümün de kaybolması, onun “masum” olduğunun en önemli kanıtlarından biridir.
Anormal Bir Kalpte Üfürüme En Sık Hangi Kalp Kapak Hastalıkları Neden Olur?
Yetişkinlerde kalp üfürümü belirtileri ve nedenleri söz konusu olduğunda, listenin başında kalp kapak hastalıkları gelir. Kalbimizde, kan akışını doğru yönde tutan dört adet kapakçık bulunur. Bu kapakçıklar, kanın ileriye akmasına izin veren ve geri kaçmasını önleyen tek yönlü kapılar gibidir. Zamanla veya bazı hastalıklar sonucu bu kapakçıkların yapısı bozulabilir. Bu bozulma temel olarak iki şekilde kendini gösterir.
- Kapak Darlığı (Stenoz): Bu durumda kapakçık yaprakçıkları kalınlaşır, sertleşir ve kireçlenir. Sonuç olarak kapının açılması gereken aralık daralır. Kalp, kanı bu daralmış açıklıktan ileriye doğru itebilmek için normalden çok daha fazla basınç oluşturmak ve daha güçlü kasılmak zorunda kalır. Bu durum zamanla kalp kasının yorulmasına ve kalınlaşmasına yol açar. Kanın bu dar ve dirençli yoldan geçerken oluşturduğu yüksek hızlı ve çalkantılı akım, üfürüm olarak duyulur. En sık karşılaştığımız durumlar aort ve mitral kapak darlıklandır.
- Kapak Yetmezliği (Regürjitasyon): Bu durumda ise sorun kapının tam kapanamamasıdır. Kapakçık yaprakçıkları düzgün bir şekilde birleşemediği için, kan ileriye doğru pompalandıktan sonra bir kısmı bu aralıktan geriye doğru sızar veya kaçar. Bu geri kaçak, kalbin her atımda hem ileriye pompalaması gereken normal kanı hem de geri kaçan kanı tekrar pompalamak zorunda kalmasına neden olur. Bu durum kalbin hacim yükünü artırır ve zamanla kalp odacıklarının genişlemesine ve zayıflamasına yol açar. Bu geri kaçak akımın yarattığı türbülans da üfürüm sesine neden olur. Aort ve mitral kapak yetmezlikleri en sık görülen yetmezlik türleridir.
Kalpteki Delikler Gibi Doğumsal Sorunlar Kalpte Üfürüme Nasıl Yol Açar?
Anormal üfürümlerin bir diğer önemli nedeni, özellikle bebeklerde kalpte üfürüm saptandığında akla gelen doğumsal (konjenital) kalp hastalıklarıdır. Bu hastalıklar arasında en sık rastlananlar, kalbin duvarlarındaki açıklıklardır.
Kalbimizin sağ ve sol tarafları, “septum” adı verilen bir duvarla birbirinden ayrılır. Bu duvar, oksijenden fakir kirli kan ile oksijenden zengin temiz kanın birbirine karışmasını önler. Eğer bu duvarda bir delik varsa, basıncın daha yüksek olduğu sol taraftaki temiz kan, bu delikten sürekli olarak sağ tarafa, yani kirli kanın bulunduğu bölgeye doğru akar. Bu anormal kan akışına “şant” denir. Bu şant akımı, oluşturduğu yüksek hızlı türbülans nedeniyle karakteristik bir üfürüm sesine yol açar.
Bu deliklerin en yaygın iki türü şunlardır:
- Ventriküler Septal Defekt (VSD): Kalbin alt odacıkları (karıncıklar) arasındaki duvarda delik olmasıdır. Tüm doğumsal kalp hastalıkları arasında en sık görülenidir.
- Atriyal Septal Defekt (ASD): Kalbin üst odacıkları (kulakçıklar) arasındaki duvarda delik olmasıdır.
Anormal Bir Kalpte Üfürüm Hangi Belirtilerle Kendini Gösterebilir?
Masum üfürümlerin genellikle hiçbir belirtiye yol açmadığını tekrar hatırlatalım. Ancak bir üfürüm, altta yatan anormal bir kalp durumundan kaynaklanıyorsa, vücut bu soruna çeşitli belirtilerle tepki verebilir. Bu belirtiler kalbin vücuda yeterli kan pompalayamadığının veya artan iş yükü altında zorlandığının işaretleridir. Aşağıdaki “kırmızı bayrak” belirtilerden herhangi birinin varlığı, bir üfürümle birlikte değerlendirildiğinde, mutlaka tıbbi yardım almayı gerektirir:
- Nefes darlığı
- Göğüs ağrısı veya sıkışma hissi
- Baş dönmesi
- Bayılma (senkop)
- Normalden çabuk yorulma
- Aşırı bitkinlik
- Ayak bileklerinde veya bacaklarda şişlik (ödem)
- Ani kilo alımı
- Çarpıntı hissi
- Dudaklarda veya tırnaklarda morarma (siyanoz)
Bu belirtiler neden ortaya çıkar? Örneğin nefes darlığı, özellikle kapak yetmezliği gibi durumlarda kanın akciğerlerde birikmesinin bir sonucu olabilir. Göğüs ağrısı, aort darlığı gibi durumlarda kalınlaşan kalp kasının yeterli oksijen alamadığının bir işaretidir. Baş dönmesi ve bayılma ise, özellikle efor sırasında beyne yeterli kan gitmediğinin çok ciddi bir göstergesidir ve acil değerlendirme gerektirir. Ayaklardaki şişlik ve ani kilo alımı, kalbin vücuttaki sıvıyı etkin bir şekilde dolaştıramadığı “kalp yetmezliği” durumunu düşündürür. Bebekte kalpte üfürüm olduğunda ise belirtiler daha farklı olabilir. Beslenirken çabuk yorulma, emerken veya mama içerken alnında terleme, yeterli kilo alamama (gelişme geriliği) ve sık nefes alıp verme gibi bulgular, altta yatan bir kalp sorununa işaret edebilir.
Kalpteki Üfürümün Nedenini Anlamak İçin Hangi Teşhis Yöntemleri Kullanılır?
Kalpte üfürüm nedir sorusunun cevabını ve nedenini bulmak, belirsizlikten kesinliğe doğru ilerleyen dikkatli ve sistematik bir süreçtir.
Süreç doktorunuzun sizinle detaylı bir şekilde konuşması (anamnez) ve sizi muayene etmesiyle başlar. Şikayetleriniz, ailede kalp hastalığı öyküsü, geçirilmiş önemli hastalıklar gibi bilgiler alınır. Ardından, sürecin kalbi olan stetoskopla dinleme (oskültasyon) yapılır. Doktorunuz, üfürümün tüm özelliklerini analiz eder.
Fizik muayenede anormal bir üfürümden şüphelenildiğinde, tanıyı kesinleştirmek ve altta yatan nedeni net bir şekilde ortaya koymak için bir dizi görüntüleme ve test yöntemine başvurulur. Bu testler, duyduğumuz sesi “görsel bir kanıta” dönüştürür.
- Ekokardiyografi (EKO): Bu test, kalp üfürümünün değerlendirilmesinde altın standart ve en önemli tanı aracıdır. Ses dalgaları (ultrason) kullanılarak kalbinizin gerçek zamanlı, hareketli görüntüleri elde edilir. Ağrısız ve zararsız bir yöntemdir. EKO ile kalp odacıklarının boyutları, kalp kasının kasılma gücü, kalp kapakçıklarının yapısı, hareketleri ve herhangi bir hasar olup olmadığı detaylı olarak incelenir. Renkli Doppler teknolojisi ise kanın kapakçıklardan geçerkenki akış yönünü ve hızını adeta bir hava durumu haritası gibi renklendirerek gösterir. Bu sayede kapak darlığının (stenoz) derecesi veya kapak yetmezliğinin (regürjitasyon) miktarı hassas bir şekilde ölçülebilir.
- Elektrokardiyogram (EKG): Kalbin elektriksel aktivitesini kaydeden hızlı ve basit bir testtir. Kalp kasında kalınlaşma veya kalp odacıklarında genişleme gibi bulgular, uzun süredir devam eden bir kapak hastalığının dolaylı kanıtları olabilir.
- Göğüs Röntgeni: Kalp ve akciğerlerin genel bir görüntüsünü sunar. Kalbin boyutlarında bir artış veya akciğerlerde sıvı birikmesi gibi bulgular, önemli bir kapak hastalığı veya kalp yetmezliği varlığını düşündürebilir.
- Kardiyak Kateterizasyon: Çoğu durumda gerekmez. Ancak diğer testlerin sonuçları belirsiz kaldığında veya bir kalp ameliyatı planlanmadan önce ek, kesin bilgilere ihtiyaç duyulduğunda başvurulan ileri bir yöntemdir. Bu işlem sırasında, kasık veya bilekteki bir atardamardan ince bir tüp (kateter) ilerletilerek kalbe ulaşılır ve kalp içindeki basınçlar doğrudan ölçülür.
Anormal Bir Kalpte Üfürüme Neden Olan Hastalıkların Tedavisinde Hangi Yöntemler Kullanılır?
Anormal bir kalp üfürümünün tedavisi, altta yatan kalp sorununa yöneliktir. Tedavideki amaç semptomları kontrol altına almak, kalbin iş yükünü hafifletmek, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve kalpteki yapısal sorunu düzeltmektir.
İlaç tedavileri, kapakçıktaki yapısal bozukluğu veya kalpteki deliği düzeltmez; yani üfürümün kendisini “iyileştirmez”. Ancak semptomları rahatlatmak ve kalbi korumak için çok önemlidirler. Kullanılan ana ilaç grupları şunlardır:
- Kan sulandırıcılar (antikoagülanlar)
- İdrar söktürücüler (diüretikler)
- Tansiyon ve kalp hızı düzenleyiciler (beta blokerler, ACE inhibitörleri)
İlaç tedavisi yetersiz kaldığında veya altta yatan kapak hastalığı kalbin yapısını bozacak kadar ilerlediğinde, sorunu kökünden çözen cerrahi veya girişimsel müdahaleler gerekli hale gelir. Modern tıbbın bu alandaki seçenekleri oldukça geniştir.
- Kalp Kapakçığı Onarımı (Valve Repair): Mümkün olan her durumda hastanın kendi kapakçığını koruyarak tamir etmek ilk tercihimizdir. Bu en doğal ve en iyi sonuçları veren yöntemdir.
- Kalp Kapakçığı Değişimi (Valve Replacement): Kapakçık onarılamayacak kadar hasar görmüşse, yerine yapay (protez) bir kapakçık takılır. Bu kapakçıklar mekanik (metal) veya biyolojik (hayvan dokusundan) olabilir. Seçim, hastanın yaşına, yaşam tarzına ve genel sağlık durumuna göre birlikte verilir.
- Minimal İnvaziv Kalp Cerrahisi: Göğüs kemiğini tamamen kesmek yerine, kaburgaların arasından veya göğüs kemiğinin sadece küçük bir kısmını açarak yapılan daha küçük kesilerle ameliyat gerçekleştirilir. Bu yöntem daha az ağrı, daha hızlı iyileşme ve daha iyi kozmetik sonuçlar sunar.
- Kateter Bazlı (Transkateter) Prosedürler: Bu kalp tedavisindeki devrim niteliğinde bir yaklaşımdır. Hiçbir cerrahi kesi olmadan, genellikle kasıktaki bir atardamar yoluyla kalbe ulaşarak tedavi sağlanır.
- TAVI/TAVR: Özellikle ciddi aort darlığı olan ve açık ameliyat riski yüksek hastalar için geliştirilmiştir. Kateterle kalbe taşınan yeni bir kapak, hastalıklı kapağın içine yerleştirilir.
- MitraClip: Ciddi mitral yetmezliği olan yüksek riskli hastalarda, kateterle kapakçığın sızdıran kısımları bir mandalla birleştirilerek kaçak azaltılır.
- VSD/ASD Kapatma: Kalpteki delikler, uygun vakalarda kateterle ilerletilen “şemsiye” benzeri özel bir cihazla ameliyatsız olarak kapatılabilir.
Tedavi Edilmeyen Ciddi Bir Kalpte Üfürümün Uzun Vadeli Riskleri Nelerdir?
Kalpte üfürüm zararları doğrudan üfürümün kendisinden değil tedavi edilmediği takdirde altta yatan ciddi kapak hastalığının yol açacağı sonuçlardan kaynaklanır. Hasarlı bir kapakçıkla çalışmak zorunda kalan kalp, bir süre bu ekstra yükü telafi etmeye çalışır. Ancak bu telafi mekanizması sonsuza dek sürmez. Zamanla kalp kası yorulur, zayıflar ve geri döndürülemez bir hasar meydana gelir.
Özellikle ciddi aort darlığı bu konuda çok çarpıcı bir örnektir. Belirtiler (nefes darlığı, göğüs ağrısı veya bayılma) ortaya çıktıktan sonra, bu hastalar tedavi edilmezse ortalama yaşam beklentisi sadece 2-3 yıldır. Bu prognoz, birçok ileri evre kanser türünden bile daha kötüdür. Ancak bu kasvetli tablo modern tedavilerle tamamen değişir. Başarılı bir aort kapak değişimi (cerrahi veya TAVI ile), hastanın yaşam beklentisini kendi yaşıtlarının normal seviyesine geri getirebilir. Bu durum belirtilerin asla göz ardı edilmemesi ve zamanında müdahalenin ne kadar hayat kurtarıcı olduğunu vurgulamaktadır.
Kalp Kapak Hastalığına Bağlı Bir Kalpte Üfürüm Varsa Nasıl Bir Yaşam Tarzı Benimsenmelidir?
Kalp kapak hastalığının tedavisi sadece ilaçlar ve ameliyatlardan ibaret değildir. Yaşam tarzınızda yapacağınız olumlu değişiklikler, semptomların kontrol altına alınmasında, hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılmasında ve genel kalp sağlığınızın korunmasında kritik bir rol oynar. Bu tedavinizin en önemli parçalarından biridir.
Kalp-sağlıklı bir yaşam tarzı için önerilen temel adımlar şunlardır:
- Tuz tüketimini azaltmak
- Doymuş ve trans yağlardan kaçınmak
- İşlenmiş gıdaları sınırlamak
- Bol taze meyve ve sebze tüketmek
- Tam tahıllı ürünleri tercih etmek
- Yağsız protein kaynakları (balık, tavuk, baklagiller) seçmek
- Şekerli içeceklerden ve aşırı şekerden uzak durmak
- Sigarayı tamamen bırakmak
- Doktorun önerdiği düzenli fiziksel aktivite (yürüyüş, yüzme gibi)
- İdeal kiloyu korumak veya fazla kiloları vermek
- Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet gibi diğer hastalıkları kontrol altında tutmak
- İyi ağız ve diş hijyeni sağlamak
- Düzenli diş hekimi kontrolü yaptırmak
Bu öneriler arasında özellikle ağız ve diş hijyeni genellikle göz ardı edilen ancak hayati önem taşıyan bir konudur. Kötü ağız hijyeni ve diş eti hastalıkları, bakterilerin kan dolaşımına girmesi için bir kapı oluşturur. Bu bakteriler, özellikle hasarlı veya protez kalp kapakçıklarına yerleşerek hayatı tehdit eden bir enfeksiyon olan endokardite yol açabilir. Bu nedenle düzenli diş hekimi kontrolleri ve iyi bir günlük ağız bakımı, kapak hastaları için bir lüks değil bir zorunluluktur. Yaşam tarzı değişiklikleri, size kendi sağlığınız üzerinde kontrol hissi verir ve tedavi sürecine aktif olarak katılmanızı sağlar.
Sıkça Sorulan Sorular
Kalpte üfürüm nedir?
Kalpte üfürüm, kalp kapakçıklarından geçen kanın oluşturduğu sürtünme sesleridir. Genellikle steteskop ile duyulur.
Kalpte üfürüm ciddi bir hastalık mıdır?
Her üfürüm ciddi değildir. Bazıları masumdur, bazıları ise kalp hastalığının belirtisi olabilir.
Masum üfürüm ne demektir?
Masum üfürüm, kalpte yapısal bir problem olmadan duyulan zararsız seslerdir. Genellikle çocuklarda görülür.
Kalpte üfürüm hangi yaşta görülür?
Her yaşta görülebilir. Özellikle çocukluk döneminde masum üfürümler yaygındır.
Kalpte üfürüm nasıl teşhis edilir?
Genellikle doktorun stetoskopla muayenesi sırasında fark edilir. Gerekirse EKO (ekokardiyografi) yapılır.
Üfürüm ile kalp yetmezliği aynı şey midir?
Hayır. Üfürüm bir belirti iken kalp yetmezliği bir hastalıktır. Üfürüme benzer yuvarlanan kaya sesi, kalp yetmezliğine işaret edebilir.
Kalpte üfürüm tedavi edilir mi?
Masum üfürümler tedavi gerektirmez. Ancak altta yatan kalp hastalığı varsa uygun tedavi uygulanır.
Üfürüm çocuklarda tehlikeli midir?
Çoğu çocukluk çağı üfürümü masumdur. Ancak ekokardiyografi ile değerlendirilmelidir.
Hamilelikte kalpte üfürüm olması normal mi?
Hamilelikte artan kan hacmi nedeniyle geçici üfürümler duyulabilir. Yine de doktor kontrolü şarttır.
Kalpte üfürüm kalıcı mıdır?
Masum üfürümler zamanla kaybolabilir. Patolojik olanlar ise altta yatan hastalığa göre değişir.
Üfürüm ağrı yapar mı?
Üfürüm ağrıya neden olmaz.
Kalpte üfürüm çocuğun spor yapmasına engel olur mu?
Masum üfürümlerde genellikle kısıtlama gerekmez. Ancak doktor değerlendirmesi şarttır.
Üfürüm başka hastalıkların belirtisi olabilir mi?
Evet. Kalp kapak hastalıkları, doğumsal kalp anomalileri veya enfeksiyonlar üfürüm yapabilir.
Kalpte üfürüm geçer mi?
Masum üfürümler zamanla kaybolabilir. Diğer türler ise tedaviye bağlı olarak kontrol altına alınabilir.

Prof. Dr. Yavuz Beşoğul, 25 yılı aşkın deneyime sahip bir Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanıdır. Türkiye’de kapalı kalp ve atan kalpte bypass ameliyatlarının öncülerindendir. Bugüne kadar binlerce başarılı ameliyat gerçekleştirmiş, ulusal ve uluslararası dergilerde 100’den fazla bilimsel makale yayımlamıştır.
