Koroner bypass ameliyatı, kalbi besleyen koroner damarlardaki darlık ya da tıkanıklık durumlarında uygulanan kalp damar ameliyatıdır.
Koroner damarlardaki darlık ya da tıkanıklık kalp krizinin oluşmasında en önemli faktördür. Bu durumlarda kalbe kan akışı durur, kalp kası gerekli oksijeni alamaz ve beslenemez. Dolayısıyla normal çalışmasına devam edemez.
Doktorunuz kalbiniz için koroner bypass ameliyatı ihtiyacınız olduğunu söyledi, muhtemelen kafanızda bir sürü soru var.
Koroner arterler, kalp kasına kan ile oksijen sağlar. Bu damarlar içinde çok fazla yağ plakları varsa, bu darlık oluşturur veya içinden geçen kan akımını engeller. Kalbiniz yeterli kan veya oksijen alamıyorsa, kalp krizi oluşabilir.
Koroner arterlerin akımı tehlike oluşturacak oranda engellenirse, doktorunuz kan akışını sağlamak için bypass (yani yan yol) operasyon önerir. Bu eve gidiş yolunuzda trafiğin tıkanması durumunda yan bir yolu kullanmak gibidir.
Ameliyatın nasıl olacağını, nasıl hazırlanılacağınızı, ne komplikasyonlar ortaya çıkabileceğini, kaç saat süreceğini bilmek istersiniz.
Ameliyattan önce kan testleri, göğüs röntgeni, solunum testleri, şah damarları ultrasonu ve bir Elektrokardiyogram (EKG) yapılır. Ayrıca koroner Anjiyo adlı bir film çekilebilir ve bunda kan damarlarınızdan kanın nasıl hareket ettiğini göstermek için özel bir boya kullanır.
Diyet veya ameliyattan önce yaşam tarzı değişiklikleri ve aldığınız ilaçlar için değişiklik yapmanız gerekebilir, Özellikle kanama riskini etkileyebilen aspirin ve benzeri ilaçlar en az 5 gün önce kesilir.
Kalbi besleyen koroner damarlarda darlık, tıkanma ya da sertleşme gibi sorunları tespit etmek için yapılan görüntüleme işlemine koroner anjiyografi adı verilir. Lokal anestezi kullanılarak yapılır.
Bu işlem sırasında kasık ya da kol bölgesinden kateter aracılığıyla ulaşılır ve damarlar görüntülenir. Hasta şikayetleri ve muayene bulguları doğrultusunda koroner anjiyografi sonrasında uygun tedavilere karar verilir.
Koroner anjiyografi sonrasında kalp ve damar hastalıklarının teşhisi yapılır ve bu doğrultuda tedaviye karar verilir. Koroner anjiyonun koldan mı yoksa kasıktan mı yapılacağına hastanın durumu ve yapılacak işleme göre karar verilir.
Genellikle koroner bypass ameliyatı 3-4 saat sürer. Cerrah bypass ameliyatı için göğüs ortasında göğüs kafesini küçük boyutta açar. Kalbe yapılan işlem sırasında geçici olarak durdurabilir. Vücudunuzun kanlanması bir kalp – akciğer makinesine yardımıyla sağlanır.
İlk olarak, bacağınızdan bir toplardamar dikkatlice çıkarılır. Bir diğer damar göğüs içindeki ve göğüs iç yüzeyinden atardamar çıkarılır. Bunlar “greft” olarak adlandırılır. Bu damarlar tıkalı olan koroner damarlarınızın ilerisine kan akımı sağlayacak şekilde hızlıca dikilir ve akım sağlanır. Kalp çalıştırılır.
Bazı durumlarda, cerrah kalbi durdurmaz ve küçük kesiyle bu işlemi yapabilir. Buna “anahtar deliği” yöntemler denir.
Her cerrahi işlemin riskleri gibi koroner arter bypass cerrahisinin riskleri farklı değildir. Bunların bazıları şunlardır:
Birçok şey (yaş, yaygın damar tıkanıklığı,akciğer hastalığı,böbrek hastalığı,beyne giden damarlarda tıkanıklık gibi tıbbi durumlar) bu riskleri etkiler. Cerrah bunları işlemden önce gözönüne alarak size risk bilgisi verecektir.
Bu ameliyatın en yaygın nedenlerinden biri koroner arter hastalığı sebebiyle arterlerin tıkanmasıdır. Hastalık göğüs ağrısı, miyokard enfarktüsü (kalp krizi) ve kalp yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Birden fazla koroner arterin tıkanması durumunda ameliyat önerilebilir.
Üç damar hastalığı, kalp kasının büyük bir kısmının etkilendiği durumdur. Genellikle anjiyoplasti veya stent yerleştirme gibi yöntemlerle tedavi edilemeyen bir durumdur.
Diyabet gibi ek risk faktörleri olan kişilerde koroner arter hastalığı daha ciddi sonuçlara yol açabilir.
Önceden koroner stentler yerleştirilen kişilerde, tekrar tıkanma yaşandığı durumda düşünülebilir. Arterlerin tıkanmış veya daralmış olması durumunda, daha etkili bir seçenek olabilir.
Koroner bypass ameliyatı olduktan 4 veya 5 gün sonra hastaneden taburcu olabilirsiniz. Damar alınan bacakta şişme olabilir ve bir süre devam edebilir, normaldir. 3 hafta sonra işe dönebilirsiniz.
Genelde koroner bypass ameliyatı sonrası şunlara dikkat etmek gerekir:
Koroner bypass ameliyatı, genellikle kalbi besleyen koroner arterlerde ciddi daralma veya tam tıkanıklık olduğunda gerekli hale gelir.
Koroner bypass ameliyatı, kalp damarlarında ciddi darlık olan ve diğer yöntemlerle yeterince fayda görmeyen hastalara önerilir. Bu hastalar genellikle göğüs ağrısı yaşayan, ilaç tedavisi ya da stent uygulamasından yeterince yarar görmeyen kişilerdir.
Özellikle birden fazla damarında tıkanıklık bulunan veya sol ana koroner arterinde kritik daralma olan kişiler bypass ameliyatından büyük fayda sağlar.
Koroner bypass ameliyatı, kalpte tıkanmış veya daralmış olan koroner arterler üzerinde gerçekleştirilir. Koroner arterler kalp kasını besleyen temel damarlardır, bu nedenle bu damarların açık ve sağlıklı olması büyük önem taşır. Genellikle sol ön inen arter (LAD), sağ koroner arter (RCA) ve sirkumfleks arter gibi büyük damarlarda oluşan tıkanıklıklarda bypass işlemi tercih edilir.
Koroner bypass ameliyatı ile anjiyo arasındaki temel fark, bypassın cerrahi tedavi, anjiyonun ise tanısal amaçlı olmasıdır.
Koroner bypass ameliyatı için bacak, göğüs veya kollardan damar alınır. Bu bölgelerden alınan damarlar, kalpteki daralmış veya tıkanmış damarların yerine geçerek kan akışını yeniden düzenler. Bacak bölgesinden alınan uzun damarlar, “safen ven” olarak bilinen bypass ameliyatlarında sıklıkla tercih edilir.
Göğüs bölgesinden alınan “mammarian arter”, doğrudan kalpten gelen bir damar olduğundan daha uzun ömürlü olabilir. Koldan alınan “radial arter” ise daha küçük tıkanıklıklar için kullanılır ve oldukça sağlamdır. Kalp ameliyatlarında bu bölgelerden alınan damarlar, vücudun diğer bölgelerindeki kan dolaşımını etkilemeden kullanılabilir.
Koroner arter tıkanıklıkları için kesin bir çözüm bypass ameliyatı değildir, ancak semptomları hafifletebilir ve yaşam kalitesini iyileştirebilir. Kalp damarlarındaki tıkanıklığı ortadan kaldıran ameliyat, kan akışını iyileştirir, ancak hastalığın temel nedenlerini ortadan kaldırmaz.
Bu nedenle, koroner bypass ameliyatı sonrası hastaların doktor kontrolünde yaşam tarzlarını değiştirmeleri çok önemlidir.
Gerekirse, bir kez daha koroner bypass ameliyatı olunabilir. Bunun nedeni, ilk ameliyatta kullanılan damarların tıkanma veya daralma potansiyeline sahip olmasıdır. Ek olarak, koroner arter hastalığı gelişebilir ve diğer damarlar tıkanabilir. Bu durumlarda ikinci bir bypass ameliyatı gerekebilir.
Tekrar bypass ameliyatı, ilkine göre daha zor olabilir çünkü ameliyat bölgesindeki yapışıklıklar ve önceki müdahale yapılan damarlar operasyonu zorlaştırabilir. Bununla birlikte, cerrahlar bu tür durumlarla başa çıkma konusunda uzmandır ve uygun hastalar için operasyon başarılı olabilir.
Koroner bypass ameliyatı riski yaşla birlikte artabilir. Vücudun işlevleri ve organların iyileşme kapasitesi yaşlandıkça azalır, bu da cerrahi müdahalelerin riskini artırır. Ameliyatın sonucu, özellikle ileri yaştaki kişilerde kalp ve damar sağlığının yanı sıra böbrek ve akciğer gibi diğer organların durumundan etkilenebilir.
Ek olarak, başka kronik hastalıklar (şeker hastalığı, hipertansiyon gibi) yaşla birlikte daha sık görülür ve bu hastalıklar ameliyat sonrası komplikasyon riskini artırabilir. Ancak ileri yaştaki hastalar da bypass ameliyatından başarıyla yararlanabilir, çünkü yeni cerrahi yöntemler ve yoğun bakım süreçleri var. Yaş, hastanın genel sağlık durumu ve cerrahın değerlendirmesi, ameliyat kararını etkiler.
Gerekirse koroner bypass ile birlikte kalp kapak ameliyatı da yapılabilir. Hastada koroner arter tıkanıklığı ve kalp kapağı sorunları olabilir, bu nedenle iki operasyon aynı anda yapılmalıdır. Hastanın birden fazla ameliyat geçirme riskini azaltmak için her iki sorunun da aynı cerrahi süreçte düzeltilmesi gerekir.
Her iki durum da kalp yetmezliğine neden olabileceğinden, hastanın uzun vadeli sağlığı için birlikte tedavi edilmesi çok önemlidir. Deneyimli cerrahlar tarafından gerçekleştirildiğinde, bu tür kombine cerrahi müdahaleler genellikle başarılıdır.
Koroner bypass ameliyatı, bir kanser hastasının genel durumu ve kanser evresi dikkate alınarak yapılabilir. Ameliyat kararı, hastanın yaşam beklentisi, kalp sorunlarının ciddiyeti ve kanserin yayılma derecesine göre verilir.
Kanser erken evrede ve tedavi edilebilirse, kalp sağlığını korumak için bypass ameliyatı gerekebilir. Ancak, vücut bağışıklık sistemi zayıflamış olabilir ve iyileşme süreci zorlaşabilir, bu nedenle ileri evredeki kanser hastaları ameliyata daha yatkın olabilir.
Kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi veya radyoterapi gibi tedaviler de kalp üzerinde zararlı olabilir, bu da ameliyat seçeneğini etkileyebilir. Bu nedenle, kalp ve kanser uzmanlarının multidisipliner bir yaklaşımla birlikte değerlendirme yapması gerekir.
Ameliyat kararı verirken hastanın genel sağlık durumu, yaşı, risk faktörleri ve beklenen yararlar göz önünde bulundurulur. Bunun nedeni, cerrahi işlemin başarı şansını ve iyileşme sürecini hastanın fiziksel koşullarının doğrudan etkilemesidir. Hastanın koroner damar yapısı, kalp kası fonksiyonları ve önceki girişimlerinin sonuçları da önemli kriterler arasındadır.
Ayrıca, multidisipliner bir ekip yaklaşımıyla karar verilir ve hastanın beklentileri mutlaka dikkate alınır.
Koroner bypass ameliyatına alternatif olarak balon anjiyoplasti, stent yerleştirme, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri uygulanabilir. Bu yöntemler, darlık oluşturan plakları genişleterek kan akışını iyileştirir ve kalbin oksijen ihtiyacını karşılar. İlaç tedavileri, kolesterol düşürerek damar duvarını korur ve pıhtı oluşumunu engelleyerek kalp krizi riskini azaltır.
Koroner bypass dışında balon anjiyoplasti, stent uygulamaları, ilaç tedavileri ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi yöntemler uygulanabilir.
Balon anjiyoplasti, daralmış damarlardaki plakları genişletmek için kalp damarlarına ince bir kateterle girilerek uygulanır.
Stent takılması, genişletilen alanın yeniden daralmasını önleyerek kan akışını uzun vadede iyileştirir.
İlaç tedavileri, pıhtılaşmayı azaltarak damar duvarını güçlendirir, kolesterolü düşürür ve kalbin oksijen ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur.
Stent uygulaması, daralan koroner damarın içine küçük bir metal kafes yerleştirilerek kan akışının genişletilmesini sağlarken, koroner bypass ameliyatı tıkanmış bölgeleri atlayarak kalp kasının beslenmesini yeniden düzenler. Minimal invaziv teknikler ve robotik cerrahi uygulamaları sayesinde her iki yöntem de giderek daha güvenli, hızlı ve etkili hale getirilebilir.
2025’te koroner bypass ameliyatı fiyatları, hastanın genel durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişecektir. Fiyatlar, hastanın yaşı, ek sağlık sorunları ve ameliyatın zorluk derecesi gibi önemli değişkenlerden etkilenir. Ameliyat sonrası bakım ve olası komplikasyonlar da maliyetleri artırabilir.
Hata: İletişim formu bulunamadı.