Buerger hastalığı küçük ve orta çaplı atardamarları tutan, el ve ayak parmaklarında kangrene kadar götürebilen genç yaş erkeklerde, sigara içenlerde daha sıklıkla görülebilen bir hastalıktır.
İçindekiler Tablosu
Buerger hastalığı, genellikle sigara içen genç erkeklerde nadir görülen vasküler iltihaplamaya bağlı bir hastalıktır.
Özellikle 20-40 yaşlarında erkeklerde ayak parmaklarını tutarak başlayan hastalık maalesef ilerleyen dönemlerde ayak parmaklarında yaralar açılması ve beslenme bozukluğu sonrası kesilmesine kadar götürebilir.
Bazen el parmakları da hastalığa iştirak eder. Zamanında tanı konulamazsa buerger hastalığı parmaklardan ayaklara kadar ilerler. Hastalığın başında sadece bir veya birden fazla ayak parmaklarında yürümekle ağrı olması nedeniyle önemsenmez.
İstirahatte de ağrı ve üşüme başlayınca veya parmaklarda morarma olunca korkarak doktora müracaat edilir. Yapılan fizik muayene ve bilgisayarlı tomografik anjiografi sonrası kolayca tanı konur. Asıl sorun tedavinin doğru ve zamanında başlanmasıdır. Çoğunlukla ilaç tedavisine yanıt vermez. Hastalığı kabullenmek ve tedaviye tam uyum sağlamak önemlidir
Buerger Hastalığı Hakkında Herşey
Prof.Dr.Yavuz Beşoğul
Buerger hastalığı küçük ve orta çaplı atardamarları tutan, el ve ayak parmaklarında kangrene kadar götürebilen genç yaş erkeklerde, sigara içenlerde daha sıklıkla görülebilen bir hastalıktır.
Buerger hastalığı; genellikle sigaradan damarların iltihaplanmasına neden olan bir durumdur. Sigara, damarların iç yüzeyini tahriş eder ve iltihaplanmayı teşvik eder; bu durumda, kan akışı güçlükle oluşur.
Buerger hastalığının, özellikle de genç erkeklerde bir sorun olmasının nedeni, kesin genetik nedenler yerine, çevresel ve genetik faktörlerin bir kombinasyonu olabilir. İltihaplanma neticesinde, damarlar daralır ve tıkanır; bu da, vücudun uzuvlarına kanın ulaşamaması anlamına gelir.
Bu durumun sonucu olarak, hastalığın seyri ilerledikçe ağrılar, soğukluk hissi ve doku hasarı ortaya çıkar. Buerger hastalığı tedavi edilmezse, kan akışı tamamen durur ve hastada önemli komplikasyonlar meydana gelebilir.
Yapılan cerrahi tedaviye sempatektomi ameliyatları denir. Ayağın ince çaplı arterlerini daraltan sempatik sinir dediğimiz zinciri çıkarma işlemidir. Ayak parmakları için karından, el parmakları için koltukaltından küçük bir kesi yapılarak sempatik zincir bulunur ve sadece ilgili kısım çıkarılır.
Bu nedenle tecrübeli cerrahlar tarafından yapılan bu ameliyatlarda hiçbir komplikasyon gelişmez. Malesef bazı hastalar internet üzerinde yaptığı aramalarda komplikasyon olarak erkeklerde kısırlık yaptığını okuyarak korkmaktadırlar. Oysa ki bu komplikasyon çıkarılan sempatik zincirin çok altında oluşabilir. Kısaca o bölgeye ulaşmak zordur ve imkansızdır. Çok uzun yıllardır yapılan bu tedavi buerger hastalığının halen iyi tedavi yöntemi olduğu bilimsel yayınlarda ispatlanmıştır.
Buerger hastalığı genellikle genç erkeklerde 20 ila 40 yaş arasında görülür. Erkeklerde çok sık bulunmasının bir nedeni de hormonal ve genetik faktörlere bağlıdır.
Ayrıca, Doğu ve Güneydoğu Asya’daki Buerger hastalığına rastlanma olasılığı daha yüksektir. Bunu yüksek sigara içme oranları ve çevresel etmenler olabilir.
Öncelikli sigaranın kesilmesi hastalığın ilerlemesini azaltabilir. Oluşan yarayı iyileştirmek, küçük çaplı atardamarların genişlemesini sağlamak için karından yapılan basit ameliyatlar ve düz kas gevşetici ilaçlar gibi çok basit tedavilerle parmak ve ayak kurtarılabilir.
Bu hastalık 20-40 yaşları arasında başlamaktadır. Bu, çoğunlukla genç erkeklerde görülen hastalığın yaygın bir sonucudur. Bu birincisi, erken yaşlarda sigara içme eğilimine yaygın olması nedeniyle oluşabilmektedir; özellikle, hastalığı tetikleyen birincil sebeptir.
Ayrıca bu yaş grubunda, insan bağışıklık sistemi, bu spesifik olmayan yanıtlarla tür nedenlerini daha fazla artırır, bu nedenle damarın oluşması daha yaygın hale gelir. İkincisi, erken belirtiler, daha kolay ağrı halinde kendini izlemektedir ve çok daha kötü hale gelir. İşte bu nedenle yaş amacının genç olması, belirli gazların yanı sıra genetik ilintilidir. Bu yüzden erken teşhis ve tedavi çok önemli olabilir.
Bu hastalığın ilk fazlarında hastalar daima ellerde ve ayaklarda ağrı, soğukluk ve uyuşma hissi duyarlar. Sıcaklık olsa bile ayakları bir türlü ısındığı hissi duyulmaz. İlaveten damarların iltihabından dolayı cildin rengi solar ve ciltte damara benzer yaralar olur. Doktor çeşitli muayene ve sorgularla hastalara tanı koyarlar.
Tanı koyma amacıyla kan alımı, x-ray gibi birçok test yapılabilir.
Buerger hastalığı, kan tahlilinde direkt olarak görünmez; fakat bazı semptom ve bulgular dolaylı yoldan tahlillerine yansıyabilir. Verilen hastalık, genellikle damar iltihaplanması ile görüldüğü için kan tahlillerinin iltihap belirteçlerini gösterebilir.
Örneğin yüksek sedimantasyon hızı veya C-reaktif protein seviyelerine bakılır; bunlar, vücudun iltihap oluşturduğuna işaret eder.
Ama tüm bu tahlil sonuçları, hastalığı kesin olarak ortaya koymaz; başka nedenlerden ötürü de yükselmiş olabilir.
Dolayısıyla doktorlar, teşhis koymak için hastalığın tıbbi geçmişinden ve fiziki muayenesinden de görsel medyatörleri de kullanmaktadır. Sonuç olarak, kan tahlilinin amacı, bilgi sağlamaktır; ancak tahliller, tanı koymak amacıyla yeterli değildir.
Önce ayakta başlayan ağrı önemsenmeyebilir, kısa bir süre sonra da ayak parmaklarında renk değişikliği yine önemsenmeyebilir fakat ayak parmaklarından birinde çıkan yara telaşlandırır ve hemen doktora gidilir. Genellikle de maalesef hekimler bazı merhem ve pomadlar verip tedaviye devam eder. Tedavinin yeterince fayda sağlamadığı ve yaranın büyüyerek ağrının arttığı görülür.
Bunun üzerine acil periferik bilgisayarlı tomografik anjiografi yapılarak Buerger Hastalığı tanısı konulur. Bunun sonucunda da iki yol denenmektedir. Ya kasıktan periferik konvansiyonel anjiografi çekilerek çeşitli tel ve katater yardımlarıyla tıkalı olan damarı agressif zorlamalar ile açmaya çalışırlar ,veya hastaya yapılacak bir şey olmadığını söyleyerek bir takım ilaçlar verirler.
Sonuç; ayak parmağında yara çok fazla büyür, beslenmeyen dokularda enfeksiyon artar, ampütasyon süreci başlar ve her ampütasyon da kesim seviyesi yukarı doğru çıkar, parmaklar, ayak , dizaltı, dizüstü ve bazen de kasık seviyesinden ampütasyon!…..
Bu üzücü sonuçlara ulaşmaması için hastanın ;
Etiyolojisi tam bilinmeyen aktif veya pasif sigara içenlerde küçük ve orta çaplı arterlerin intima, media ve adventisyasında hücre infiltrasyonu, trombüs oluşumudur. Sonuçta arter duvarının tüm katları tutulmuştur. Genellikle 40 yaş altında erkeklerde sık görülür.
Ekstremitede başlangıçta hafif iskemi ve ağrı, ileri dönemlerinde his kaybı, ödem artışı, parmaklarda yara açılması gibi semptomlar olabilir. Tanı klinik olarak konamaz ise anjiografi yapılmalıdır. Anjiografide distal arterlerin kanlanmasının azlığı ile birlikte yaygın kollateral arter varlığı dikkat çekicidir.
Tedavi de öncelikle sigara kesin bıraktırılması, o ekstremitenin sıcak tutulması, enfeksiyondan korunması bu amaçla da tırnak bakımı ve mantar tedavisi yapılması önemlidir. Bunun yanısıra antiagreganların kullanılması ve enfeksiyon varsa lokal ve sistemik antibiyotikler medikal tedavide yer alır.
Anjiografik olarak uygun hastalarda bypass greftleme yaparak cerrahi revaskularizasyon sağlanır. Revaskularizasyon yapılamayan hastalarda yüzeyel kan akımını arttırmak için sempatektomi en ideal yöntemdir. Lomber sempatektomide retroperitoneal girişimle 2-4. sempatik ganglionlar ve zincir çıkarılır.
Buerger hastalığ, çoklu damar hastalıkları ve bağ doku hastalıklarından biri olduğu için hemen hemen her zaman kardiyovasküler bir problemle ilgilidir. Özellikle, periferik arter hastalığı, her ikisi de genellikle damar darlığı ile meydana geldiği için bu durum ile karıştırılabilir.
Bunun yanı sıra, otoinflamatuar hastalıklar; bu hastalıklar, insan vücudunun bir duruma uymaya çalışırken bağışıklık sisteminin uyumsuz ve aşırı tepki vermesi nedeniyle aynı belirtilerle tanımlanabilir.
Bunun dışında, bu hastalığı olan kişilerde trombofili, venöz yetmezlik gibi diğer sorunlar da gelişebilir. Bundan dolayı, bu tür hastalıklara sahip kişiler titizlikle izlenmeli ve başka bir sağlık sebebi için değerlendirmelidir.
Buerger hastalığı genetik bir hastalık değildir. Bu hastalığa sigara bağlı olduğu için, hastalıkla genetik yatkınlık arasında bir ilişki bulunmaz.
Ancak, genetik bir geçiş olduğu halde, bazı insanlar sigarayı düşük toleransla kullanabilir. Bu durumda, hastalığa yakalanma riski artabilir.
Kan dolaşımını hızlandıran ve damarların genişlemesine olanak sağlayan ilaç tedavileri de kullanılabileceği gibi bu ilaçlardan artan bazı yan etkileri azaltacak şekillerde solunum egzersizleri de kullanılır.
Ağrı semptomu hafif olan hastalarda, egzersiz ve düzenli olarak yapılıyor olması ağrıları hafifleteceği gibi, kan dolaşımını da iyileştirir.
İnatçı ağrılarda ağrı kesicilerin ya da doktorun vereceği bazı nörolojik ağrı tedavileri yapılabilir.
Hata: İletişim formu bulunamadı.