Karotis arter ameliyatı, boyundaki şah damarındaki kritik darlık veya plakları temizlemek ya da stent yerleştirerek beyne kan akışını yeniden sağlamak amacıyla gerçekleştirilen hayati bir cerrahi işlemdir. Bu müdahale genellikle felç riskini azaltmak için önleyici tedavi olarak planlanır.
Ameliyat teknikleri arasında açık cerrahi (endarterektomi) ile damardaki plak doğrudan çıkarılırken, stent yöntemiyle kasıktan girilerek darlık içten açılır. Yeni hibrit yöntem olan TCAR ise beyni koruyarak stent yerleştirilmesine olanak tanır.
Hastalar genellikle kısa sürede taburcu olur, sonrasında antiplatelet ilaçlar ve düzenli Doppler ultrason kontrolleriyle takip devam eder. Ayrıca sağlıklı beslenme, sigara bırakma, tansiyon ve kolesterol kontrolü gibi yaşam tarzı önlemleri de operasyonun başarısını destekler.
|
Tanım |
Boyunda bulunan şah damarında (karotis arter) oluşan darlık veya tıkanıklığın cerrahi olarak temizlenmesi ve damar açıklığının yeniden sağlanması |
|
Endikasyonlar |
Karotis arterde ileri derecede darlık, inme veya geçici iskemik atak (TIA) öyküsü, semptomatik ya da asemptomatik ciddi darlık |
|
Nedenler |
Ateroskleroz (damar sertliği), kolesterol birikimi, damar içi plak oluşumu |
|
Ameliyat Yöntemleri |
Karotis endarterektomi (damarın açılarak plakların temizlenmesi), nadiren stent yerleştirilmesi |
|
Hazırlık Süreci |
Kan testleri, EKG, karotis Doppler ultrasonografi, BT veya MR-anjiyografi, anestezi değerlendirmesi |
|
Ameliyat Süreci |
Genel veya lokal anestezi altında, boyunda küçük kesi ile damara ulaşılır, plak temizlenir ve damar onarılır |
|
Komplikasyonlar |
İnme, geçici veya kalıcı felç, kanama, enfeksiyon, damar tıkanıklığı, sinir hasarı |
|
İyileşme ve Takip |
Kısa süreli hastanede kalış, erken mobilizasyon, antiplatelet tedavi, düzenli ultrason ve doktor kontrolleri |
|
Yaşam Tarzı Önerileri |
Sigara bırakma, sağlıklı beslenme, tansiyon ve kolesterol kontrolü, düzenli egzersiz, ilaçların düzenli kullanımı |
Prof. Dr. Yavuz Beşoğul
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
Şah Damarı Nedir?
Şah damarı, beyne, başa ve boyuna oksijenli kan taşıyan ana atardamarlardan biridir. Tıbbi adı karotis arter olan bu damar, boynun her iki yanında yer alır ve genellikle nabzı en kolay hissedilen damarlar arasında yer alır. Şah damarında oluşan daralma veya tıkanıklık, beyne giden kan akışını azaltarak inme riskini artırabilir. Bu nedenle, şah damarı sağlığı, beyin dolaşımı açısından kritik öneme sahiptir.
Karotis Arter Ameliyatı Çeşitleri Nelerdir?
Karotis arter ameliyatı, beyne giden ana boyun damarlarında (karotis arter) daralma veya tıkanıklık sonucu oluşabilecek inme riskini azaltmak amacıyla uygulanır. Darlığın derecesi, yeri ve hastanın durumu doğrultusunda farklı cerrahi yöntemler tercih edilir:
- Karotis Endarterektomi (CEA): En yaygın cerrahi yöntemdir; damarın açılarak içindeki aterosklerotik plağın çıkarılması esasına dayanır.
- Eversiyon Endarterektomi: Karotis arter başından kesilerek ters çevrilir ve plak çıkarıldıktan sonra tekrar dikilir; bazı vakalarda tercih edilir.
- Karotis Arter Stentleme (CAS): Cerrahiye uygun olmayan hastalarda kasık damarından girilerek daralan bölgeye stent yerleştirilir; endovasküler bir yöntemdir.
- Hibrit Yöntemler: Hem cerrahi hem de girişimsel tekniklerin birlikte kullanıldığı kombine tedavi yaklaşımlarıdır.
- Acil Karotis Cerrahisi: Ani gelişen nörolojik semptomlarda, inme riski taşıyan hastalarda hızlı şekilde yapılan müdahaledir.
Beynimizi besleyen şah damarı nedir ve neden bir Şah Damarı Ameliyatı gerektirecek şekilde daralır?
Şah damarını, beyninize giden bir otoyol gibi düşünebilirsiniz. Sağlıklı bir insanda bu otoyolun şeritleri geniştir ve kan akışı trafiksiz, hızlı bir şekilde ilerler. Ancak yıllar içinde, “ateroskleroz” yani halk arasındaki adıyla “damar sertliği” dediğimiz bir süreç bu otoyolu yavaş yavaş bozar. Kötü beslenme, sigara ve hareketsizlik gibi faktörler damarların iç duvarında kolesterol, yağ ve kalsiyumdan oluşan ve “plak” adını verdiğimiz yapışkan bir tabaka biriktirmeye başlar.
Bu plaklar, otoyolun kenarında biriken çöp yığınları gibidir. Zamanla büyüyerek şeritleri daraltır ve kan akışını zorlaştırır. İşte bu duruma şah damarı darlığı (karotis stenozu) diyoruz. Bu süreç genellikle yıllar boyunca sessiz ve derinden ilerler, ta ki ciddi bir sorun yaratana kadar fark edilmeyebilir.
Bu daralmayı hızlandıran ve sizi bir Şah Damarı Ameliyatı adayı haline getirebilecek bazı önemli risk faktörleri bulunmaktadır. Bu faktörleri bilmek, onlarla mücadele etmenin ilk adımıdır. En yaygın risk faktörleri şunlardır:
- Yüksek tansiyon (Hipertansiyon)
- Yüksek kolesterol
- Diyabet (Şeker hastalığı)
- Sigara kullanımı
- Obezite ve fazla kilo
- Hareketsiz yaşam tarzı
- Ailede damar hastalığı öyküsü
- İlerleyen yaş
Şah damarı darlığının en korkutucu sonucu, beynin aniden kansız kalmasıdır. Daralmış ve pürüzlü hale gelmiş plağın üzerinden küçük bir parça kopabilir ya da o bölgede aniden bir pıhtı oluşabilir. Kan akımıyla sürüklenen bu pıhtı veya plak parçacığı, beyindeki daha ince bir damarı tıkayarak “inme” yani felç tablosuna yol açar. Bu nedenle şah damarı darlığı teşhisi konulduğunda, bu durum sadece boynunuzdaki bir damarın sorunu olarak değil tüm vücudunuzu etkileyen bir damar hastalığının habercisi olarak görülmelidir.
Şah damarı darlığının uyarıcı belirtileri nelerdir ve bu belirtiler Şah Damarı Ameliyatı kararını nasıl etkiler?
Şah damarı darlığı çoğu zaman sinsi ilerlese de bazen vücudumuz bize yaklaşan tehlikeye karşı küçük uyarı sinyalleri gönderir. Bu sinyallerin en önemlisi, “Geçici İskemik Atak” (GİA) ya da halk arasında bilinen adıyla “mini inme”dir. Bu durum beyne giden kan akışının kısa bir süreliğine kesilip tekrar açılmasıyla ortaya çıkar. Belirtileri kalıcı bir inme ile aynıdır ancak genellikle birkaç dakika veya saat içinde tamamen kaybolur.
Bu belirtileri yaşadıysanız, “vücudum bir sinyal verdi ve geçti” diye düşünerek asla ihmal etmemelisiniz. Mini inme, yaklaşmakta olan büyük ve kalıcı bir inmenin en ciddi habercisidir. Bu belirtilerden herhangi birini yaşamanız, acil tıbbi yardım almanız gerektiği anlamına gelir. Bir GİA atağının tipik belirtileri şunlardır:
- Bir gözde aniden gelişen, ağrısız görme kaybı veya bulanıklık (göze perde inmesi hissi)
- Vücudun bir tarafındaki kolda veya bacakta ani güçsüzlük
- Yüzün bir tarafında uyuşma veya aşağı doğru kayma
- Konuşmada ani zorlanma, kelimeleri bulamama veya peltekleşme
- Söylenenleri anlamada ani güçlük
- Ani baş dönmesi ve denge kaybı
Bir GİA veya hafif bir inme geçirmiş olmanız, sizi “semptomatik” yani belirti veren hasta grubuna sokar. Bu durum bir Şah Damarı Ameliyatı kararını çok daha acil hale getirir. Bilimsel veriler, bu tür belirtiler yaşandıktan sonraki ilk iki hafta içinde yapılan bir ameliyatın, gelecekteki kalıcı inme riskini önlemede en yüksek faydayı sağladığını net bir şekilde göstermektedir. Bu nedenle bu uyarıcı belirtiler tedavi planlamasında en önemli yol göstericidir.
Doktorum şah damarı darlığından nasıl şüphelenir ve bir Şah Damarı Ameliyatı öncesi hangi testler istenir?
Şah damarı darlığı teşhisi genellikle basit bir muayene ile başlar. Sizi dinlerken stetoskopu boynunuza koyduğumuzda, daralmış damardan geçen kanın çıkardığı anormal, fısıltı veya üfürüm benzeri bir ses (bruit) duyabiliriz. Bu ilk şüpheyi doğuran önemli bir bulgudur. Ancak çoğu zaman tanı süreci, bir mini inme (GİA) veya inme belirtisiyle bize başvurmanız üzerine başlar.
Şüpheyi doğrulamak ve darlığın ciddiyetini netleştirmek için bir dizi ağrısız ve gelişmiş görüntüleme testi kullanırız. Ameliyat öncesi yol haritamızı çizen bu testler şunlardır:
- Karotis Doppler Ultrasonu: Bu teşhisteki ilk ve en temel adımdır. Ses dalgaları kullanarak şah damarlarınızın bir nevi filmini çekeriz. Bu test ile damar duvarının yapısını, içindeki plağın boyutunu ve en önemlisi kan akış hızını ölçeriz. Basit bir fizik kuralı gibi, bir boru ne kadar daralırsa içinden geçen sıvı o kadar hızlanır. Ultrasonda ölçtüğümüz yüksek kan akım hızı, bize darlığın derecesi hakkında çok güvenilir bilgiler verir. Tamamen ağrısız ve zararsız bir yöntemdir.
- Bilgisayarlı Tomografi (BT) Anjiyografi veya Manyetik Rezonans (MR) Anjiyografi: Ultrason ile önemli bir darlık saptarsak, ameliyatı en ince ayrıntısına kadar planlamak için bu ileri düzey testlerden birini isteyebiliriz. Bu testlerde kolunuzdaki bir damardan kontrast madde (boya) verilerek şah damarlarınızın üç boyutlu, detaylı haritaları çıkarılır. Bu haritalar sayesinde sadece darlığın yüzdesini değil plağın yapısını (yumuşak ve pürüzlü mü, sert ve kireçli mi), damarın kıvrımlarını ve beynin diğer damarlardan yeterli kan alıp almadığını (kollateral dolaşım) net bir şekilde görürüz. Bu bilgiler sizin için en güvenli Şah Damarı Ameliyatı yöntemini seçmemize olanak tanır.
Şah Damarı Ameliyatı Nedir?
Şah damarı ameliyatı, boyundaki karotis arterdeki daralmayı veya tıkanıklığı gidermek amacıyla yapılan cerrahi girişimdir. En yaygın şekli karotis endarterektomi olup, damardaki plaklar temizlenerek beyne giden kan akışı düzeltilir. İnme riskini azaltmak için uygulanır ve genellikle lokal anestezi altında yapılır. Alternatif olarak bazı hastalarda karotis stentleme adı verilen kapalı yöntem de kullanılabilir. Ameliyat sonrası hastanın tansiyon kontrolü, sigarayı bırakması ve kan sulandırıcı ilaç kullanımı büyük önem taşır.
Şah damarı darlığının ciddiyeti, bir Şah Damarı Ameliyatı kararını nasıl etkiler?
Her şah damarı darlığı ameliyat gerektirmez. Tedavi kararı, darlığın yüzde kaç olduğuna ve hastanın mini inme gibi belirtiler yaşayıp yaşamadığına (semptomatik veya asemptomatik olmasına) göre verilir. Bu kararı verirken, gelecekteki inme riskiniz ile ameliyatın kendi risklerini bir teraziye koyar ve sizin için en faydalı olacak yolu seçeriz.
- Belirti Veren (Semptomatik) Hastalarda Ameliyat Kararı: Yakın zamanda bir mini inme (GİA) veya hafif felç geçirdiyseniz, durum daha acildir.
- %70-99 arası ciddi darlık: Bu durumda ameliyatın inme riskini çok belirgin bir şekilde azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır ve cerrahi tedavi kuvvetle önerilir.
- %50-69 arası orta derecede darlık: Bu grupta da ameliyat faydalı olabilir, ancak karar hastanın yaşı, genel sağlık durumu gibi ek faktörler göz önüne alınarak kişiselleştirilir.
- %50’nin altında hafif darlık: Bu seviyedeki darlıklarda ameliyatın ilaç tedavisine bir üstünlüğü gösterilememiştir ve genellikle önerilmez.
- Belirti Vermeyen (Asemptomatik) Hastalarda Ameliyat Kararı: Hiçbir şikayetiniz olmasa bile, yapılan bir kontrolde şah damarınızda ciddi bir darlık saptanabilir. Bu durumda karar daha hassastır.
- %60-99 arası ciddi darlık: Bu hasta grubunda, gelecekte sessiz bir inme riskini önlemek amacıyla ameliyat düşünülebilir. Ancak burada kritik bir şart vardır: Ameliyatın yapılacağı merkezin ve cerrahın, bu işleme bağlı ciddi komplikasyon (inme veya ölüm) oranının çok düşük (%3’ün altında) olması gerekir. Bu nedenle bu tür bir ameliyatın, bu alanda çok tecrübeli merkezlerde yapılması büyük önem taşır.
Bir Şah Damarı Ameliyatı için temel tedavi yöntemleri olan açık cerrahi ve stentleme arasındaki fark nedir?
Şah damarı darlığını tedavi etmek için günümüzde kanıtlanmış iki ana modern yöntem bulunmaktadır: Geleneksel açık cerrahi (Karotis Endarterektomi – KEA) ve daha az girişimsel bir yöntem olan stentleme (Karotis Anjiyoplasti ve Stentleme – KAS). Hangi yöntemin sizin için daha uygun olacağı; yaşınız, genel sağlık durumunuz ve darlığın yapısı gibi birçok faktöre bağlıdır.
- Açık Cerrahi (Karotis Endarterektomi – KEA): Bu yöntem şah damarı darlığı tedavisinde “altın standart” olarak kabul edilen, en uzun süredir başarıyla uygulanan yöntemdir. Bu ameliyatta, boynunuza yapılan küçük bir kesi ile şah damarına doğrudan ulaşırız. Damarı geçici olarak kapatıp içini açar ve damarı daraltan plak tabakasını bir bütün halinde, dikkatlice kazıyarak temizleriz. Bu sorunu kökünden çözen, yani plağı fiziksel olarak oradan uzaklaştıran bir işlemdir. Temizlik sonrası damarı genellikle bir yama ile genişleterek onarır ve kapatırız.
- Stentleme (Karotis Anjiyoplasti ve Stentleme – KAS): Bu daha yeni ve daha az girişimsel bir alternatiftir. Boynunuza herhangi bir kesi yapılmaz. Bunun yerine, genellikle kasıktaki atardamardan ince bir iğne ile girilir. Bu noktadan ilerletilen ince ve esnek tüpler (kateterler) yardımıyla, röntgen altında boynunuzdaki darlık bölgesine ulaşırız. Burada önce küçük bir balon şişirerek darlığı genişletir, ardından bu açıklığı kalıcı hale getirmek için “stent” adını verdiğimiz, metalden yapılmış özel bir kafesi damarın içine yerleştiririz. Stent, plağı damar duvarına doğru ezip sabitleyerek kan akışı için geniş ve pürüzsüz yeni bir yol oluşturur.
Transkarotis Arter Revaskülarizasyonu (TCAR) adı verilen yeni hibrit Şah Damarı Ameliyatı yöntemi nedir?
Son yıllarda geliştirilen Transkarotis Arter Revaskülarizasyonu (TCAR), geleneksel açık cerrahi ile stentleme yöntemlerinin en iyi yönlerini birleştiren ve risklerini en aza indirmeyi hedefleyen yenilikçi bir hibrit tekniktir. Bu yöntemi, her iki dünyanın da en iyisini sunan akıllı bir çözüm olarak düşünebilirsiniz.
TCAR yönteminin en büyük farkı ve avantajı, işlem sırasında beyne pıhtı gitme riskini neredeyse sıfıra indiren dâhiyane bir koruma sistemi kullanmasıdır. İşleyişi şöyledir:
- Doğrudan ve Minimal Erişim: Kasıktan uzun bir yol kat etmek yerine, köprücük kemiğinizin hemen üzerinden, boynun alt kısmına yapılan çok küçük bir kesiden şah damarına doğrudan ulaşılır.
- Akıllı Kan Akımı Yönlendirmesi: Bu yöntemin kilit noktası budur. Stent yerleştirme işlemi sırasında, şah damarından beyne giden kan akışı geçici olarak tersine çevrilir. Kan, özel bir sistemle vücudun dışına alınır, bir filtreden geçirilerek olası pıhtı ve plak parçacıklarından temizlenir ve ardından bacaktaki bir toplardamardan tekrar dolaşıma verilir. Bu sayede işlem sırasında oluşabilecek en küçük bir parçacığın bile beyne ulaşması engellenir.
- Güvenli Stent Yerleştirilmesi: Beyin bu akıllı sistemle tam koruma altındayken, stent darlık bölgesine güvenle yerleştirilir.
Bu yöntem hem açık ameliyatın büyük kesi ve sinir hasarı risklerinden hem de geleneksel stentlemenin kasıktan beyne uzanan uzun kateter yolculuğunun potansiyel risklerinden kaçınır. Özellikle açık ameliyat için yüksek riskli kabul edilen hastalar için mükemmel bir alternatiftir.
Açık cerrahi (Karotis Endarterektomi) ile yapılan bir Şah Damarı Ameliyatı sırasında neler yaşanır?
Karotis endarterektomi, on yıllardır başarıyla uygulanan, oldukça standartlaşmış ve güvenli bir prosedürdür. Ameliyat adım adım şu şekilde ilerler:
- Anestezi: Tercihe ve hastanın durumuna göre genel anestezi (tamamen uyutulursunuz) veya lokal anestezi (uyanık olursunuz ancak boyun bölgeniz tamamen uyuşturulur) altında yapılabilir. Lokal anestezinin avantajı, ameliyat sırasında sizinle konuşarak beyin fonksiyonlarınızı anlık olarak takip edebilmemizdir.
- Kesi: Boynunuzdaki doğal bir cilt kıvrımına denk gelecek şekilde küçük bir kesi yapılır. Bu yara izinin estetik olarak daha az belirgin olmasını sağlar.
- Damarın Hazırlanması: Cilt altı dokular dikkatlice geçilerek şah damarı bulunur. Kan akışını geçici olarak durdurmak için damarın alt ve üst kısımlarına yumuşak cerrahi kıskaçlar (klemp) konulur. Bazı durumlarda, kan akışının devamlılığını sağlamak için “şant” adı verilen ince bir tüp geçici olarak damar içine yerleştirilir.
- Plağın Temizlenmesi: Damar duvarına küçük bir kesi yapılır ve özel aletlerle, damarı daraltan plak tabakası dikkatlice soyularak bir bütün halinde çıkarılır.
- Onarım: Plak temizlendikten sonra damar duvarı onarılır. Genellikle bu onarım sırasında, damarın o bölgede tekrar daralmasını önlemek için “yama” (patch) adı verilen, sentetik veya hastanın kendi damarından alınan bir parça kullanılır. Bu yama, damarı genişleterek kapatır.
Operasyon genellikle bir ila üç saat sürer. Her iki şah damarınızda da ameliyat gerektiren bir darlık varsa, işlemler genellikle birkaç hafta arayla ayrı seanslarda gerçekleştirilir.
Stentleme ile yapılan bir Şah Damarı Ameliyatı hangi hastalar için daha iyi bir seçenektir?
Stentleme (KAS), her hasta için uygun olmamakla birlikte belirli durumlarda açık cerrahiye göre daha güvenli ve etkili bir seçenek olabilir. Genellikle açık ameliyatın getireceği risklerin daha yüksek olduğu düşünülen hastalarda bu yöntemi tercih ederiz. Stentlemenin daha iyi bir seçenek olarak öne çıktığı durumlar şunlardır:
- Ciddi kalp veya akciğer hastalığı gibi ek sağlık sorunları olan hastalar
- Darlığın, cerrahi olarak ulaşılması çok zor bir yerde (örneğin kafa tabanına çok yakın) olması
- Daha önce aynı boyun bölgesinden başka bir ameliyat geçirmiş ve o bölgede ciddi yara dokusu (skar) olan hastalar
- Kanser tedavisi nedeniyle boyun bölgesine radyoterapi (ışın tedavisi) almış hastalar
- Daha önce açık şah damarı ameliyatı geçirmiş ve aynı damarda tekrar darlık gelişmiş (restenoz) hastalar
Bu durumlarda stentleme, büyük bir kesiden ve yara dokusu içindeki zorlu bir cerrahiden kaçınarak, damar içinden zarif bir çözüm sunar. Karar, kalp damar cerrahı, nörolog ve girişimsel radyologdan oluşan bir ekibin ortak değerlendirmesiyle verilir.
Şah Damarı Ameliyatı Riskleri Nelerdir?
Şah damarı (karotis) ameliyatı genellikle inme riskini azaltmak amacıyla yapılır ve çoğu hastada güvenle gerçekleştirilir. Ancak her cerrahi işlemde olduğu gibi bazı riskler taşır.
- İnme (felç): En önemli risktir; ameliyat sırasında damardan pıhtı kopması veya geçici kan akışı azalmasıyla oluşabilir.
- Kanama: Cerrahi alanda veya çevresinde kan birikmesi (hematom) gelişebilir.
- Enfeksiyon: Ameliyat yerinde enfeksiyon nadir de olsa görülebilir.
- Ses kısıklığı: Boyundaki sinirlerin etkilenmesi sonucu geçici veya kalıcı olabilir.
- Tansiyon düzensizlikleri: Özellikle ameliyat sonrası ilk günlerde görülebilir.
- Kalp krizi: Altta yatan kalp hastalığı varsa risk artar.
- Nefes darlığı: Özellikle ileri yaştaki veya akciğer hastalığı olan bireylerde gelişebilir.
Riskler, cerrahın deneyimi, hastanın genel sağlık durumu ve damar yapısına bağlı olarak değişir.
Şah Damarı Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Şah damarı (karotis) ameliyatı sonrası iyileşme sürecinde dikkatli olmak, komplikasyon riskini azaltmak ve damarın yeniden daralmasını önlemek açısından çok önemlidir. Hastaların yaşam tarzı değişikliklerine uyması ve doktor kontrollerini aksatmaması gerekir.
- Yara bakımı: Ameliyat bölgesi temiz ve kuru tutulmalı, enfeksiyon belirtileri (kızarıklık, akıntı, ateş) takip edilmelidir.
- İlaç kullanımı: Kan sulandırıcı ve tansiyon ilaçları düzenli alınmalı, dozlar aksatılmamalıdır.
- Tansiyon kontrolü: Ani yükselme veya düşmelerden kaçınılmalı, evde düzenli ölçüm yapılmalıdır.
- Sigara ve alkol: Tamamen bırakılmalı, damar sağlığını olumsuz etkileyebilecek alışkanlıklardan uzak durulmalıdır.
- Egzersiz: İlk günlerde hafif yürüyüşler tercih edilmeli, ağır aktivitelerden kaçınılmalıdır.
- Beslenme: Düşük tuzlu, az yağlı ve kolesterolü düşük bir diyet uygulanmalıdır.
- Kontroller: Doktor randevuları aksatılmamalı; gerekirse düzenli doppler ultrason ile damar açıklığı izlenmelidir.
Şah Damarı Ameliyatı sonrası iyileşme süreci
Ameliyat sonrası iyileşme süreci genellikle oldukça hızlı ve konforludur. Çoğu hasta kısa sürede normal hayatına dönebilir.
Hastanede Kalış: Genellikle sadece bir veya iki gece hastanede kalmanız yeterlidir. Bu sürede kan basıncınız ve nörolojik durumunuz yakından takip edilir.
Evde İyileşme:
Açık Ameliyat Sonrası: Boynunuzdaki kesi yerinde birkaç hafta sürebilen hafif bir ağrı ve hassasiyet normaldir. Bu durum basit ağrı kesicilerle kontrol altına alınır.
Stentleme Sonrası: Kasıktaki girişim yerinde birkaç gün süren hafif bir morarma ve hassasiyet olabilir.
Aktivite Kısıtlamaları: Ameliyat sonrası ilk birkaç hafta uymanız gereken bazı basit kurallar vardır. Bunlar tedavinizin başarısını pekiştirecektir:
- Ağır kaldırmaktan kaçının (genellikle 5 kg’dan fazla).
- Yorucu egzersizler ve ani boyun hareketlerinden uzak durun.
- Hafif tempolu yürüyüşler iyileşmenize yardımcı olacaktır.
- Araba kullanmaya genellikle 1-2 hafta sonra, kendinizi tamamen rahat hissettiğinizde başlayabilirsiniz.
|
Ameliyat Türü |
Karotis endarterektomi (damar içi temizleme) veya karotis stentleme (kateterle damar açma). |
|
İyileşme Süresi |
Endarterektomi sonrası genellikle 10-15 gün ; stentleme sonrası 1-2 hafta içinde iyileşme gözlenir. |
|
Fiziksel Aktivite |
İlk birkaç gün dinlenme önerilir; ardından hafif yürüyüşlerle aktiviteye dönüş yapılabilir. |
|
İlaç Kullanımı |
Aspirin, klopidogrel gibi antiplatelet ilaçlar; bazen statin ve antihipertansifler eklenir. |
|
Yara Bakımı |
Genellikle boyun bölgesinde kesi olur; yara yeri kuru ve temiz tutulmalı, enfeksiyon belirtileri izlenmelidir. |
|
Komplikasyonlar |
İnme, geçici iskemik atak (TIA), kanama, ses kısıklığı, yutma güçlüğü, stentte daralma (restenoz) gibi riskler mevcuttur. |
|
Nabız ve Tansiyon Takibi |
Ameliyat sonrası tansiyon kontrolü çok önemlidir; yüksek tansiyon kanama, düşük tansiyon ise beyin perfüzyonunu etkileyebilir. |
|
Beslenme |
Kolesterol ve tansiyon kontrolüne uygun, düşük yağlı ve normal tuzlu diyet önerilir. |
|
Cinsel Aktivite |
Fiziksel uygunluk sağlandığında genellikle 2-3 hafta sonra başlanabilir. |
|
Sigara ve Alkol |
Sigara ve alkol tüketimi kesinlikle bırakılmalı; |
|
Psikolojik Destek |
İnme geçirmiş hastalarda duygusal değişkenlik, kaygı olabilir; gerekirse destek önerilir. |
|
Araç Kullanımı |
İnme geçirmemişse genellikle 2 hafta içinde araç kullanımı mümkündür. |
|
Kontroller |
İlk ayda ve sonrasında 6-12 ay aralıklarla karotis doppler ultrason ile damar açıklığı kontrol edilmelidir. |
Bir Şah Damarı Ameliyatı sonrası damarların tekrar daralmasını önlemek için ne yapmalıyım?
Unutmayın Şah Damarı Ameliyatı bir son değil sağlıklı bir geleceğe atılan ilk adımdır. Ameliyat, kritik darlığı giderir ancak damar sertliğine (ateroskleroz) yol açan altta yatan hastalığı tedavi etmez. Bu nedenle ameliyat sonrası yaşam tarzınız, tedavinin en önemli ve en uzun süren parçasıdır. Ameliyatın başarısını kalıcı kılmak ve diğer damarlarınızı korumak için uymanız gereken iki temel kural vardır: ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri.
İlaç Tedavisi (Ömür Boyu):
- Kan Sulandırıcı İlaçlar (Antiplatelet): Aspirin gibi ilaçlar, kan pıhtısı oluşumunu engelleyerek hem ameliyat edilen damarın hem de varsa stentin açık kalmasına yardımcı olur.
- Kolesterol Düşürücü İlaçlar (Statinler): Bu ilaçlar sadece kolesterolü düşürmekle kalmaz, aynı zamanda damar duvarındaki plakları stabilize ederek yeni plak oluşumunu yavaşlatır. Kolesterol seviyeniz normal olsa bile, bu ilaçlar damar sağlığınız için bir koruyucu kalkan görevi görür.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
- Sigarayı kesinlikle bırakın: Bu damar sağlığınız için yapabileceğiniz en önemli tek değişikliktir.
- Sağlıklı beslenin: Akdeniz diyeti gibi sebze, meyve, tam tahıllar ve sağlıklı yağlardan zengin bir beslenme planı benimseyin.
- Düzenli egzersiz yapın: Haftanın çoğu günü en az 30 dakika tempolu yürüyüş gibi orta düzeyde egzersiz hedefleyin.
- Kilonuzu kontrol altında tutun: Fazla kilolardan kurtulmak, damarlarınızın üzerindeki yükü hafifletir.
- Tansiyon ve şekerinizi kontrol edin: Varsa, yüksek tansiyon ve diyabetinizi sıkı kontrol altında tutun.
Bir Şah Damarı Ameliyatı sonrası uzun dönemde neden takip edilmeliyim?
Ameliyat sonrası düzenli takip, tedavinin başarısının devamlılığını sağlamak için kritik öneme sahiptir. Bu sizinle cerrahınız arasında devam eden bir sağlık ortaklığıdır.
Bu takibin temel amaçları şunlardır:
- Ameliyat edilen damarda yeniden bir daralma (restenoz) olup olmadığını kontrol etmek.
- Ameliyat edilmemiş olan diğer şah damarındaki durumun ilerleyip ilerlemediğini izlemek.
- Kan basıncı, kolesterol gibi risk faktörlerinizin kontrol altında olduğundan emin olmak.
- İlaç tedavinizi güncel ihtiyaçlarınıza göre optimize etmek.
Tipik takip programımız, ameliyattan sonraki ilk ay, 6. ay ve 1. yılda bir kontrol ile başlar. Sonrasında durum stabil ise genellikle her yıl bir kez Karotis Doppler Ultrasonu ile damarlarınızı kontrol ederiz. Bu kontrollere düzenli olarak gelmeniz, ameliyatla elde ettiğiniz sağlığı korumanın ve uzun, sağlıklı bir yaşam sürmenin anahtarıdır.

Prof. Dr. Yavuz Beşoğul, 25 yılı aşkın deneyime sahip bir Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanıdır. Türkiye’de kapalı kalp ve atan kalpte bypass ameliyatlarının öncülerindendir. Bugüne kadar binlerce başarılı ameliyat gerçekleştirmiş, ulusal ve uluslararası dergilerde 100’den fazla bilimsel makale yayımlamıştır.
