Kapalı Kalp Ameliyatı Nedir? Nasıl Yapılır? Riskleri

Koltuk altı aort kapak tamir ve değişimi, göğüs kemiği açılmadan koltuk altı ya da meme altı küçük kesilerle uygulanan minimal invaziv cerrahi tekniklerdir. Bu yöntemle hem kapak onarımı hem de biyolojik veya mekanik kapak yerleştirme işlemleri güvenli şekilde gerçekleştirilebilir.

Bu yaklaşım, hastanede kalış süresini kısaltır, daha az ağrı, estetik açıdan avantajlı iz, düşük enfeksiyon ve kanama riski gibi önemli yararlar sunar. Ayrıca iyileşme süreci hızlanır ve hastalar normal yaşamlarına daha kısa sürede dönebilir.

Ameliyat sonrası dönemde, yara bakımı, düzenli kardiyoloji kontrolleri, fiziksel aktivitelerin kontrollü artırılması ve ilaç tedaviye (örneğin antikoagülan) sıkı uyum büyük önem taşır. Kalp-damar sağlığını destekleyen yaşam tarzı değişiklikleri ile uzun vadeli riskler minimize edilir.

Tanım Göğüs kemiği kesilmeden, küçük kesiler aracılığıyla kalp cerrahisinin gerçekleştirildiği minimal invaziv cerrahi yöntem
Uygulama Alanları Mitral/aort/triküspit kapak tamiri veya değişimi, koroner arter bypass, atriyal/ventriküler septal defekt onarımı, kalp tümörü rezeksiyonu
Cerrahi Teknikler Koltuk altından 4-5 cm’lik kesilerle giriş, endoskopik veya robotik cerrahi, video yardımlı torakoskopik cerrahi (VATS)
Ameliyat Süresi Ortalama 2-4 saat; cerrahi ekibin deneyimi ve prosedürün karmaşıklığına bağlı olarak değişir
Avantajlar Daha küçük kesi, daha az doku hasarı, daha düşük enfeksiyon riski, daha kısa hastanede kalış süresi, estetik açıdan daha az belirgin iz, daha hızlı iyileşme
Riskler Teknik zorluklar, kanama, enfeksiyon, aritmi, nadiren açık cerrahiye geçiş gerekliliği
Uygun Olmayan Durumlar İleri akciğer hastalığı, çoklu damar hastalığı, önceki göğüs cerrahileri, anatomik zorluklar
Ameliyat Sonrası İzlem Düzenli kardiyolojik kontroller, yara bakımı, fiziksel aktivite kısıtlamaları, ilaç tedavisi uyumu
İyileşme Süreci Hastanede kalış süresi genellikle 3–5 gün; tam iyileşme süresi 15-20 gün
yavuz besogul banner

Prof. Dr. Yavuz Beşoğul

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı

1997 yılından bu yana minimal invaziv kalp cerrahisi alanında operasyonlar gerçekleştiren Prof. Dr. Yavuz Beşoğul, bu alandaki deneyimlerini ulusal ve uluslararası kongre ve dergilerde  paylaşmıştır.
Özgeçmiş Yayınlar Yorumlar

Kapalı Kalp Ameliyatı Nedir?

Kapalı kalp ameliyatı, göğüs kafesi tamamen açılmadan, küçük kesiler ve özel cerrahi aletler aracılığıyla yapılan minimal invaziv kalp cerrahisidir. Genellikle robotik cerrahi veya endoskopik yöntemler kullanılır. Bu teknikle mitral kapak onarımı, ASD kapatılması, bazı koroner bypass işlemleri gibi girişimler gerçekleştirilebilir. Kapalı yöntem, açık ameliyata göre daha az kan kaybı, daha kısa hastanede kalış süresi ve daha hızlı iyileşme avantajı sunar.

Kapalı Kalp Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Kapalı kalp ameliyatları, minimal invaziv cerrahi olarak adlandırılan küçük kesilerle gerçekleştirilir. Bu küçük kesilerin yeri hastalığa göre değişebilmektedir. Örneğin, kalp kapakları için sağ koltuk altından mimimal kesilerle kalp ameliyatı yapılırken, koroner bypass ameliyatlarında, damar sayısına göre tek damarsa meme altından küçük 7-8 santimlik kesilerle bypass ameliyatı yapılır. Bazen iki damar olduğunda da sağın tersi sol taraftan yine koltuk altından iki damar bypass ameliyatı yapılabilir. Ameliyatta hiçbir kemik ve kas kesilmez. Kaburgalar arasından kalbe ulaşılır ve gerekli müdahale yapılarak ameliyat sonlandırılır.

Kapalı Ameliyatı Herkese Yapılabilir Mi?

Kapalı kalp ameliyatı genellikle genç ve yaşlı hastalar için uygulanabilmektedir. Ancak ileri derece akciğer hastalığı olan kişilerde kapalı kalp ameliyatı yapılamayabilir. Bunun yanında üçlü koroner bypass, üç ve üzeri damarların değişimi söz konusu olduğunda ve koroner bypass ameliyatıyla birlikte kalp kapak ameliyatının yapılması gereken durumlarda küçük kesi ile kalp ameliyatı uygulanamayabilir.

Kapalı Kalp Ameliyatı Kaç Saat Sürer?

Kapalı kalp ameliyatı, yani minimal invaziv kalp cerrahisi, genellikle 2 ila 4 saat arasında sürer. Bu süre, yapılan işlemin türüne (kapak tamiri, kapak değişimi, ASD kapatılması vb.), hastanın durumu ve cerrahi ekibin deneyimine göre değişebilir. Açık kalp ameliyatlarına göre daha küçük kesilerle uygulandığı için iyileşme süresi daha kısadır, hastanede kalış süresi azalır ve günlük yaşama dönüş daha hızlı olur. Ancak her hasta için uygunluğu mutlaka uzmanlarca değerlendirilmelidir.

Kapalı Kalp Ameliyatı Hangi Hastalıklarda Uygulanır?

Kapalı Kalp Ameliyatı Ölüm Riski Nedir?

Kalp ameliyatlarından sonraki en önemli konulardan biri, hastaların hekim tarafından tavsiye edildiği şekilde hareket etmeleridir. Kalpteki problemin ve ameliyatın niteliğine göre uzman hekim tavsiyelerine uyulmalıdır. Örneğin, kalp kapak değişiminden sonra hastaların kan sulandırıcı ilaç kullanımına ve enfeksiyonlara karşı korunmaya dikkat etmeleri gerekmektedir. Ayrıca kalp damar hastalıklarının ortaya çıkmasında önemli rol oynayan sigara tüketilmemeli, kolesterol konusunda beslenmeye dikkat edilmelidir.

Kalp ameliyatı nedeniyle sigarayı bırakan hastaların tekrar sigaraya başlamaması gerekmektedir. Bununla birlikte uzman hekim tavsiyeleri doğrultusunda düzenli egzersizlere günlük hayatta yer verilmesi gerekmektedir. Ayrıca hasta durumunun ve kalp sağlığının kontrol edilerek takip edildiği düzenli hekim kontrolleri ihmal edilmemelidir. Sağlıklı bir kalbin sağlıklı bir yaşam anlamına geldiği unutulmamalıdır.

Açık Kalp Ameliyatı ile Kapalı Kalp Ameliyatı Arasındaki Fark Nedir?

Açık kalp ameliyatında göğüs kemiği tamamen açılır ve kalp-akciğer makinesi kullanılarak kalp durdurulur; genellikle daha karmaşık cerrahilerde tercih edilir. Kapalı kalp ameliyatında ise küçük kesilerle, genellikle kalp çalışırken işlem yapılır ve çoğu zaman kalp-akciğer makinesi gerekmez. Kapalı yöntem daha az doku hasarı, daha kısa hastanede yatış süresi ve hızlı iyileşme avantajı sunar. Ancak her hasta için uygun değildir; karar, hastanın durumu ve cerrahinin türüne göre verilir.

Kapalı Kalp Ameliyatı Riskleri Nelerdir?

Kapalı kalp ameliyatı, açık cerrahiye göre daha az invaziv olsa da bazı riskler taşır. Enfeksiyon, kanama, ritim bozuklukları, akciğer komplikasyonları, pıhtı oluşumu ve nadiren kalp-damar yaralanmaları görülebilir. Ayrıca işlemin teknik zorlukları nedeniyle bazı durumlarda açık cerrahiye geçilmesi gerekebilir. Riskler hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve yapılan işlemin türüne bağlı olarak değişir. Bu nedenle operasyon öncesi detaylı değerlendirme ve deneyimli bir cerrahi ekip seçimi büyük önem taşır.

Kapalı Kalp Ameliyatı Etkileri

Kapalı kalp ameliyatları hastaya birçok avantaj sağlar. Bu avantajların başında hastaya konforlu bir iyileşme süreci sağlaması gelmektedir. Robotik cerrahi ile yapılan kalp ameliyatının avantajları şöyledir:

  • Kesi daha küçük olduğundan ameliyat sırasında daha az kanama olur ve komplikasyon riski daha düşüktür.
  • Göğsün ön tarafında ameliyat izi olmadığından estetik açıdan iyi bir görünüm sağlar ve psikolojik olarak hastayı olumsuz etkilemez.
  • Komplikasyon ve enfeksiyon riski düşüktür.
  • Hastaya ikici bir kalp ameliyatı gerektiren durumlarda sorun oluşturmaz.
  • Kalp akciğer makinası kullanılmadığından diğer organlarda ortaya çıkabilecek komplikasyon riskinin önüne geçilir.
  • Hastanın daha erken taburcu olmasını sağlar.
  • Hasta daha erken günlük hayatına dönebilir, sosyal ve cinsel yaşantısında problem oluşturmaz.
  • Hasta ameliyat sonrasında sırt üstü yatmak zorunda değildir, istediği pozisyonda yatabilir.
  • Hasta araba kullanabilir ve emniyet kemeri takabilir.
  • Hasta göğsünü korumak zorunda değildir.
  • Hasta hareket sınırlamasıyla karşılaşmaz, yüzebilir ve ağır kaldırabilir.

Kapalı Kalp Kapağı Ameliyatı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Kalp kapakçığı ameliyatı kalp kapağının tamir ve değişimi ile olur. Son 60 yıldır kalp kapak ameliyatlarındaki tecrübe sayesinde suni kapaklar çok geliştirilmiştir ayrıca ameliyat tekniklerinin gelişmesine katkı sağlamıştır. Günümüzde en çok tercih edilen metalik kalp kapakları çift yaprakçıklıkarbometal yapıdadır ve her ne kadar  antikoagulan gerektirse de uzun ömürlüdür. Bunun yanısıra özellikle yaşlı veya hamilelik düşünen hastalar gibi antikoagulan kullanması mümkün olamayanlar içinde sığır veya domuz perikardından yapılmış biyolojik kapaklarda geliştirilmiştir. Genellikle mitral ve/veya  aort kalp kapakçıkları bazen de triküspit  kapak tamir veya değişimi yapılmaktadır. Bu ameliyatlar uzun yıllardır sternotomi ile yapılmaktaydı. Sternotominin komplikasyonlarınedeniyle 1990 lı yıllarda dünyada anterolateral torakotomi ile kalp ameliyatları yapılmaya başlanmış ve giderek giriş kesileriküçültülmüştür.

1997 yılında ilk olarak ülkemizde subaxillerkesi şekline dönüştürerek ameliyatlarımızı yapmaya başladık ve seriler halinde ulusal ve uluslararası literatüre katkı sağladık. Aslında ameliyat tekniğinde fark olmasa da giriş tekniği kanamadan enfeksiyona ve erken günlük yaşama dönüşe kadar avantajlı olduğu ispatlanmıştır. Özellikle diyabet hastaları, göğüs kafesi bozukluğu, böbrek yetmezliği , obezitegibi sorunları olan hastalarda komplikasyonları azaltmaktadır. Ayrıca kesinin küçüklüğü ve yan tarafta olması kozmetik açıdan da önem taşır.

Diğer yandan ameliyatın giriş yeri özellikle mitral,triküspit ve aort kapağın exposuru açısından mükemmel görüntü ve ulaşım sağlamaktadır. Bu da komplikasyonlarıazaltan diğer bir faktördür. Sadece kot aralığı aort ve mitral kapak yönünden farklı olduğu için aort ve mitral kapak yani çift kapak ameliyatı yapılması süreyi uzatabileceği gibi göğüs yapısını bozar ve kotların kırılmasına neden olur, bu da postoperatif solunum problemleri yaratır. Kısaca; aort ve mitral kapak yani çift kapak ameliyatı bu teknikle yapılmamalıdır. Böyle durumlarda önden kesi yani ministernotomi daha kullanışlıdır ve giriş yeri komplikasyonuolmaz.

Kapalı Kalp Kapağı Ameliyatı Teknikleri : Hasta çift lümenli entübasyon ve genel anestezi altında göğsün sol tarafı üzerine yatırılır; yani göğüs sağ taraf üstte kalacak şekilde anterolateral torakotomipozisyonu verilir. Subaxiller çizgi ile sağ meme çizgisi kesişim yerinin üzerine vertikal  6 cm lik kesi yapılır, pectoralis majör ve pectoralis minör adaleleri kesilmeden disseke edilir ve ekartör yerleştirilir, aort kapak için 3. İnterkostal aralıktan, mitral kapak için 4. İnterkostal aralıktan toraksa girilir ve sağ akciğer ventilasyonu kapatılır veya tolereedilmezse tidal volüm düşülür. Perikard açılır ve yaprakları göğüs duvarına asılır. Aort, sağ ve sol atriyum net olarak görülür. Aorta pedikül ile dönüldükten sonra askıya alınıp  aorta ve sağ aurikula, sağ atriyum kolaylıkla kanüle edilir. Hasta kalp akciğer pompasına bağlanarak extra-corporealdolaşıma geçilerek ventilasyon stoplanır ve aortaya x-klempkonulur. Soğuk kan kardiyoplejisi ve topikal soğuk serum fizyolojik uygulanarak kardiyak arrest sağlanır. Aort kapak için aort kökünden kesi uygulanır ve aort kapak net olarak gözlemlenir. Tamir veya değişim yapıldıktan sonra aotatomikapatılır.

Eğer yapılmış olan girişim 4. İnterkostal aralıktan yapılmışsa yani mitral kapak ameliyatı için sol atriyum açılır ve mitral kapağın görüntüsü nettir. Tamir veya değişim yapıldıktan sonra sol atriyum kapatılır. Hasta ısıtılır, kalp gerekirse defibrile edilir , çalıştıktan sonra pompa flowutedricen düşülerek stoplanır. Kalp kolaylıkla dekanüle edilir.Kanama kontrolü sonrası toraksa tek bir chest dren konularak, (ağrının olmaması için dren yerleşim yeri önemlidir) kotlar yaklaştırılıp, kaslar ve  ciltaltı , cilt usule uygun kapatılır. Postoperatif takip aynıdır.

Kapalı kalp kapağı ameliyatında bu girişim tekniği her hastada uygulanabileceği gibi sadece bazı durumlarda tercih edilmemelidir. Bunlar :

  • İleri akciğer problemi olan,
  • 75 yaş üzeri olan,
  • Çift kapak replasmanı (Aort ve Mitral )gereken,
  • İkinci kez aort kapak ameliyatı gereken hastalarda kesinlikle uygulanmamalıdır.

Yanısıra ikinci ve üçüncü kez yapılacak mitral kapak ameliyatlarında ve/veya triküspit kapak ameliyatlarında ise ideal bir yöntemdir.

Ameliyat Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kalp ameliyatlarından sonraki en önemli konulardan biri, hastaların hekim tarafından tavsiye edildiği şekilde hareket etmeleridir. Kalpteki problemin ve ameliyatın niteliğine göre uzman hekim tavsiyelerine uyulmalıdır. Örneğin, kalp kapak değişiminden sonra hastaların kan sulandırıcı ilaç kullanımına ve enfeksiyonlara karşı korunmaya dikkat etmeleri gerekmektedir. Ayrıca kalp damar hastalıklarının ortaya çıkmasında önemli rol oynayan sigara tüketilmemeli, kolesterol konusunda beslenmeye dikkat edilmelidir. Kalp ameliyatı nedeniyle sigarayı bırakan hastaların tekrar sigaraya başlamaması gerekmektedir. Bununla birlikte uzman hekim tavsiyeleri doğrultusunda düzenli egzersizlere günlük hayatta yer verilmesi gerekmektedir. Ayrıca hasta durumunun ve kalp sağlığının kontrol edilerek takip edildiği düzenli hekim kontrolleri ihmal edilmemelidir. Sağlıklı bir kalbin sağlıklı bir yaşam anlamına geldiği unutulmamalıdır.

Ameliyat Türü Minimal invaziv kapak tamiri/değişimi, ASD/VSD kapatılması, bazı bypass işlemleri
İyileşme Süresi Genellikle 10-15 gün ; kesi küçük olduğu için iyileşme daha hızlıdır, ancak işlemin ciddiyetine göre değişebilir.
Fiziksel Aktivite Göğüs kemiği kesilmediği için erken mobilizasyon daha kolaydır; yine de ilk haftalarda hafif yürüyüş önerilir.
İlaç Kullanımı Antikoagülanlar, beta blokerler, ACE inhibitörleri, aspirin vb. işlem türüne göre kullanılabilir.
Yara Bakımı Genellikle toraks yan tarafında küçük kesi yerleri olur; temiz ve kuru tutulmalıdır.
Komplikasyonlar Enfeksiyon, ritim bozuklukları
Görüntüleme ve Takip Ekokardiyografi ve/veya BT ile işlem sonrası yapıların işlevi ve pozisyonu izlenir.
Tansiyon ve Nabız Kontrolü İşlem sonrası özellikle ilk haftalarda düzenli ölçüm ve takip önemlidir.
Beslenme Kalp-damar sağlığını destekleyen düşük tuzlu, az yağlı, dengeli beslenme önerilir.
Cinsel Aktivite Fiziksel iyileşme sağlandığında, genellikle 2-4 hafta içinde mümkündür.
Sigara ve Alkol Kesinlikle önerilmez; kapalı işlem sonrası komplikasyon riskini artırabilir.
Psikolojik Destek Anksiyete, işlem sonrası korku gibi durumlar görülebilir; destek alınması önerilir.
Araç Kullanımı Genellikle 2-3 hafta sonra refleks ve dikkat yeterliliği sağlandığında başlanabilir.
Kontroller İlk ayda sık, sonrasında işlem türüne göre yıllık ya da daha seyrek kardiyolojik takip önerilir.

Prof. Dr. Yavuz Beşoğul ‘dan Kapalı Kalp Ameliyatı Hakkında Akademik Açıklamalar

Kalp  akciğer pompasına bağlanarak kalbin arrest olmasıyla  yapılan ameliyatlar açık kalp ameliyatıdır. Kalp çalışırken ve kalp akciğer pompasına bağlanmadan yapılan ameliyatlar kapalı kalp veya çalışan kalp ameliyatıdır. Fakat Halk arasında göğüs ön yüzünden açılmayan  yani sternotomi yapılmayan ameliyatlar kapalı olarak bilinmektedir. Sternotomi yapılmayan kalp ameliyatlarında göğüs yan duvarlarının çeşitli yerleri tercih edilebilir; amaç torakotomi ile göğüse giriş yapmak ve kalbe ulaşmaktır. Bu tekniklerin en kullanışlısı ve kapatma komplikasyonu olmayan başlıca teknik; subaxiller veya infra axiller minitorakotomi ile yapılan kalp operasyonudur. Sternotominin komplikasyonları nedeniyle 1990 ‘lı yıllarda dünyada anterolateral torakotomi ile kalp ameliyatları yapılmaya başlanmış ve giderek giriş kesileri küçültülmüştür.

Ameliyat Süreci

1997 yılında ilk olarak ülkemizde subaxiller kesi şekline dönüştürerek ameliyatlarımızı yapmaya başladık ve seriler halinde ulusal ve uluslararası literatüre katkı sağladık. Aslında ameliyat tekniğinde fark olmasa da giriş tekniği kanamadan enfeksiyona ve erken günlük yaşama dönüşe kadar avantajlı olduğu ispatlanmıştır. Özellikle diyabet hastaları, göğüs kafesi bozukluğu, böbrek yetmezliği, obezite gibi sorunları olan hastalarda komplikasyonları azaltmaktadır. Ayrıca kesinin küçüklüğü ve yan tarafta olması kozmetik açıdan da önem taşır.

Diğer yandan ameliyatın giriş yeri özellikle mitral, triküspid ve aort kapağın exposuru açısından mükemmel görüntü ve ulaşım sağlamaktadır. Bu da komplikasyonları azaltan diğer bir faktördür. Sadece kot aralığı aort ve mitral kapak yönünden farklı olduğu için aort ve mitral kapak yani çift kapak ameliyatı yapılması süreyi uzatabileceği gibi göğüs yapısını bozar ve kotların kırılmasına neden olur, bu da postoperatif solunum problemleri yaratır. Kısaca; aort ve mitral kapak yani çift kapak ameliyatı bu teknikle yapılmamalıdır. Böyle durumlarda önden kesi yani ministernotomi daha kullanışlıdır ve giriş yeri komplikasyonu olmaz.

Kapalı Kalp Ameliyatı Tekniği

Hasta çift lümenli entübasyon ve genel anestezi altında göğsün sol tarafı üzerine yatırılır; yani göğüs sağ taraf üstte kalacak şekilde anterolateral torakotomi pozisyonu verilir. Subaxiller çizgi ile sağ meme çizgisi kesişim yerinin üzerine vertikal  6 cm ‘lik kesi yapılır, pectoralis majör ve pectoralis minör adaleleri kesilmeden disseke edilir ve ekartör yerleştirilir, aort kapak için 3. İnterkostal aralıktan, mitral kapak için 4. İnterkostal aralıktan toraksa girilir ve sağ akciğer ventilasyonu kapatılır veya tolere edilmezse tidal volüm düşülür. Perikard açılır ve yaprakları göğüs duvarına asılır. Aort, sağ ve sol atriyum net olarak görülür. Aorta pedikül ile dönüldükten sonra askıya alınıp  aorta ve sağ aurikula, sağ atriyum kolaylıkla kanüle edilir. Hasta kalp akciğer pompasına bağlanarak extra-corporeal dolaşıma geçilerek ventilasyon stoplanır ve aortaya x-klemp konulur. Soğuk kan kardiyoplejisi ve topikal soğuk serum fizyolojik uygulanarak kardiyak arrest sağlanır. Aort kapak için aort kökünden kesi uygulanır ve aort kapak net olarak gözlemlenir.

Operasyon

Tamir veya değişim yapıldıktan sonra aotatomi kapatılır. Eğer yapılmış olan girişim 4. İnterkostal aralıktan yapılmışsa yani mitral kapak ameliyatı için sol atriyum açılır ve mitral kapağın görüntüsü nettir.Tamir veya değişim yapıldıktan sonra sol atriyum kapatılır. Hasta ısıtılır, kalp gerekirse defibrile edilir, çalıştıktan sonra pompa flowu tedricen düşülerek stoplanır. Kalp kolaylıkla dekanüle edilir. Kanama kontrolü sonrası toraksa tek bir chest dren konularak, (ağrının olmaması için dren yerleşim yeri önemlidir) kotlar yaklaştırılıp, kaslar ve  cilt altı, cilt usule uygun kapatılır. Postoperatif takip aynıdır.

Bu girişim tekniği her hastada uygulanabileceği gibi sadece bazı durumlarda tercih edilmemelidir. Bunlar :

  • İleri akciğer problemi olan,
  • 75 yaş üzeri olan,
  • Çift kapak replasmanı (Aort ve Mitral )gereken,
  • İkinci kez aort kapak ameliyatı gereken hastalarda kesinlikle uygulanmamalıdır.

Yanı sıra ikinci ve üçüncü kez yapılacak mitral kapak ameliyatlarında ve/veya triküspid kapak ameliyatlarında ise ideal bir yöntemdir.

Kapalı Kalp Ameliyatı Tanımı?

Halk arasında kapalı kalp ameliyatı olarak bilinen yöntem minimal invaziv cerrahi yöntemiyle göğüs ortadan yarılmadan  küçük kesilerle gerçekleştirilen kalp ameliyatlarını ifade eder. Gerekli test, analiz ve değerlendirmelerin yapılmasının ardından hastanın durumunun uygun olması halinde uzman hekim tarafından en uygun ameliyat tekniğine karar verilir. Bu ameliyatlarda küçük kesilerle kalbe ulaşılarak gerekli cerrahi müdahaleler yapılmaktadır. Bu kesiler koltuk altından, meme altından, meme dış kıvrımından yapılır ve kaburgalar arasından geçilerek kalbe ulaşılmasını sağlayan 4-5 santimlik küçük kesilerden oluşmaktadır. Bununla birlikte kapalı kalp ameliyatları açık kalp ameliyatlarıyla karşılaştırıldığında, özellikle ameliyat sonrasında daha hızlı bir iyileşme süreci ve yüksek konfor sağlamaktadır. Ayrıca açık kalp ameliyatlarına göre ortaya çıkabilecek komplikasyon ve enfeksiyon riski de daha düşüktür. Hasta hareket sınırlaması yaşamadan günlük yaşantısına rahatlıkla dönebilmektedir.

Minimal İnvaziv Kalp Ameliyatı

Kapalı Kalp Ameliyatı hakkında bilmek istediğiniz her şeyi Profesör Doktor Yavuz Beşoğul ayrıntılarıyla anlatıyor. Daha fazla bilgi için videoyu izleyebilirsiniz.Tüm kalp ameliyatları minimal invaziv yöntemlerle yapılabilir. Bu yöntemleri tek tek irdelersek;Koroner bypass ameliyatları: göğüs ön tarafından küçük kesilerle yapılabileceği gibi, koroner damarın sayısı ve yerine göre sol koltukaltı minitorakotomiyle çalışan kalpte yapılabilir. Kalp kapakçığı tamir ve değişimi ameliyatları, ASD tamiri, kalp içi tümör ve pıhtı çıkarılması ameliyatları: sağ koltukaltı veya meme altı veya göğüs sağ ön yüz minitorakotomiyle yapılabilir.

Kapalı Kalp Ameliyatı’nı Yapan Doktorlar ve Hastaneler

Kapalı Kalp Ameliyatı'nı kalp ve damar cerrahları ,KVC yoğun bakımı olan özel hastanelerde veya devlet hastanelerinde yapılır.

Türkiye’nin En İyi Kapalı Kalp Ameliyatı Yapan Doktorlara Sahip Olmasının Nedenleri

  • Uzman kalp ve damar cerrahları: Türkiye’de Kapalı Kalp Ameliyatı cerrahisinde deneyimli, yurt içi ve yurt dışı eğitim almış çok sayıda uzman hekim görev yapmaktadır.
  • Gelişmiş cerrahi teknikler: Robotik cerrahi, minimal invaziv (küçük kesili) yöntemler ve açık kalp cerrahisi gibi birçok teknik başarıyla uygulanmaktadır.
  • Yüksek başarı oranı: Operasyonlarda ölüm ve komplikasyon oranları düşüktür; hastaların çoğu sağlıklı şekilde normal yaşamlarına dönebilmektedir.
  • Donanımlı kalp merkezleri: Üniversite ve özel hastanelerde, ileri teknolojiyle donatılmış ameliyathane ve yoğun bakım üniteleri bulunmaktadır.
  • Erken tanı ve hızlı müdahale: Tetkik, tanı ve operasyon planlaması hızlı ilerler; hastaya özel, zamanında müdahale imkânı sunulur.
  • Kapsamlı hasta takibi: Ameliyat sonrası bakım, düzenli kontroller ve kardiyolojik izlem süreçleri titizlikle yürütülmektedir.
  • Erişilebilir maliyetler: Kaliteli sağlık hizmeti, Avrupa ve Amerika’ya göre çok daha uygun fiyatlarla sunulmaktadır.

Kapalı Kalp Ameliyatı Fiyatları 2025

Ortalama Kapalı Kalp Ameliyatını online ortamda yazamıyoruz. Hastanın durumuna, ameliyatın yapılacağı hastane, İzmir İstanbul veya Ankara gibi ameliyatın yapılacağı şehirlere göre fiyatlar değişmektedir.

Kapalı Kalp Ameliyatı Olanların Yorumları

Prof. Dr. Yavuz Beşoğul'un hasta yorumları için Google Haritalar  ve Doktor Takvimi 'ni ziyaret edebilirsiniz.

 

Blog Yazıları

Açık Kalp Ameliyatı ve Kapalı Kalp Ameliyatı Arasındaki Fark

Açık kalp ameliyatı ile kapalı kalp ameliyatı (minimal invaziv cerrahi) arasındaki en temel fark, cerrahi [...]

Asd ve Vsd Arasındaki Farklar Nelerdir?

Atriyal Septal Defekt (ASD) ve Ventriküler Septal Defekt (VSD) arasındaki en temel fark, kalp deliğinin [...]

Bypass Mı Stent Mi?

Koroner arter hastalığının tedavisinde “bypass mı stent mi?” sorusunun yanıtı, hastanın damar yapısının karmaşıklığına ve [...]

Koroner Anjiyoplasti (Stent) ve Koroner Bypass Farkı

Koroner anjiyoplasti (stent) ve koroner bypass (CABG) arasındaki temel fark, tedavi stratejisidir. Stent işleminde, tıkalı [...]

Aort Diseksiyonu ve Anevrizma: Farkları Nelerdir?

Aort anevrizması ve aort diseksiyonu arasındaki temel fark, hasarın niteliğidir. Anevrizma, aort damar duvarının zayıflaması [...]

Topallama Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Yürüyüş esnasında bacaklarda ortaya çıkan ve kişiyi durup dinlenmeye mecbur bırakan ağrı veya kramp, topallama [...]

Bacakta Kıl Dökülmesi: Bacak Kılları Neden Dökülür?

Bacak kıllarının dökülmesi, özellikle bacakların ön yüzü ve ayak sırtı gibi bölgelerde belirginleşiyorsa, bu durumun [...]

Ayak Üşümesi Neden Olur? Hangi Hastalığın Belirtisidir?

Ayak üşümesi, soğuk hava gibi basit bir çevresel faktörden kaynaklanabileceği gibi, önemli sağlık sorunlarının da [...]