Hayır, bilimsel olarak mümkün değildir. Limonun içerisinde damar sağlığı için faydalı olabilecek bileşenler bulunsa da bu maddelerin miktarı ve vücut tarafından emilim şekli, yerleşmiş bir damar hastalığı olan varisi tedavi etmek için tamamen yetersizdir. Cilde limon sürmek veya suyunu tüketmek, bozulmuş damar kapakçıklarını onaramaz. Bu durum yalnızca limon için değil bilimsel etkinliği kanıtlanmamış tüm evde varis tedavisi yöntemleri için geçerlidir. Gerçek ve kalıcı çözüm, altta yatan tıbbi sorunu hedef alan modern yaklaşımlarla sağlanabilir.
Varis Neden Olur ve Kimler Risk Altındadır?
Varis, bacaklardaki kirli kanı kalbe geri taşıyan toplardamarların bir hastalığıdır. Bu damarların içinde, kanın yer çekimiyle aşağı doğru geri kaçmasını engelleyen kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıklar adeta tek yönlü bir kapı gibi çalışır; kan yukarı geçerken açılır ve hemen ardından kapanarak kanın aşağı inmesine izin vermez. Varisin temel nedeni, bu kapakçıkların görevini yapamaması, yani bozulmasıdır.
Kapakçıklar bozulduğunda kan geriye doğru kaçar ve bacak damarlarında birikmeye başlar. Bu durum damar içindeki basıncı artırır. Yüksek basınca sürekli maruz kalan damar duvarı zamanla esnekliğini yitirir, genişler ve kıvrıntılı, ciltten kabarık o bildiğimiz varis görünümünü alır. Bazı durumlar bu süreci hızlandırır ve riski artırır. Varis oluşumunda en sık karşılaşılan risk faktörleri şunlardır:
- Ailede varis öyküsü olması (genetik yatkınlık)
- İlerleyen yaş
- Kadın olmak
- Hamilelik
- Fazla kilolu veya obez olmak
- Uzun süre ayakta durmayı gerektiren meslekler (öğretmen, cerrah, berber gibi)
- Sürekli oturarak çalışmak (ofis çalışanları gibi)
- Hareketsiz bir yaşam tarzı
İbrahim Saraçoğlu Varis Tedavisi Gibi Yöntemler Neden İşe Yaramaz?
Halk arasında limonla varis tedavisi veya çeşitli bitkisel kürler gibi yöntemlerin popüler olmasının altında yatan bir gerçek payı vardır. Limon gibi bitkiler, “flavonoid” adı verilen ve damar duvarına iyi geldiği bilinen bileşikler içerir. Varis tedavisinde kullanılan bazı ilaçların ham maddesi de bu flavonoidlerdir.
Ancak kritik fark, “doz” ve “işlenme biçimidir”. İlaç olarak sunulan bu etken maddeler, laboratuvar ortamında saflaştırılarak çok yüksek dozlara çıkarılır ve vücudun emebilmesi için “mikronize” denilen özel bir işlemden geçirilir. Bir hap ile aldığınız etken madde miktarını, limon yiyerek veya suyunu sürerek almanız imkansızdır. Cilde sürülen limonun veya vazelin varise iyi gelir mi gibi soruların cevabı nettir: Bu maddeler cildin altına, damar duvarına ulaşıp oradaki bozuk kapakçığı tamir edemez. Bu tür yöntemler bilimsel dayanaktan yoksundur ve tedavi sürecini geciktirmekten başka bir işe yaramaz. Evde varis kremi yapmak gibi çabalar da ne yazık ki bu sebeple sonuçsuz kalacaktır. Kısacası bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmamış yöntemler şunlardır:
- Limon veya sirke sürmek
- Sülük tedavisi
- Vazelin veya benzeri yağlarla masaj yapmak
- Çeşitli bitkileri kaynatıp suyunu içmek veya sürmek
- Hacamat
Bacaklarımdaki Hangi Şikayetler Varis Belirtisi Olabilir?
Varis sadece dışarıdan görünen damarlar demek değildir. Çoğu zaman hastaları hekime getiren, günlük yaşam kalitesini düşüren şikayetlerdir. Eğer aşağıdaki belirtilerden bir veya birkaçını yaşıyorsanız, bir kalp ve damar cerrahına başvurmanızda fayda var. En sık görülen varis belirtileri:
- Özellikle akşama doğru artan bacak ağrısı
- Bacaklarda ağırlık ve dolgunluk hissi
- Ayak bileklerinde şişlik (ödem)
- Geceleri bacaklara giren kramplar
- Bacaklarda yanma ve kaşıntı
- Huzursuz bacak sendromu benzeri hisler
- Ciltten kabarık, mavi ve mor renkli damarlar
Kesin Varis Tanısı İçin Hangi Yöntemler Kullanılır?
Hastanın şikayetlerini dinlemek ve bacakları muayene etmek ilk adımdır. Ancak varis tanısında ve tedavinin planlanmasında “altın standart” yöntem Renkli Doppler Ultrasonografi’dir. Bu inceleme, ses dalgaları ile çalıştığı için tamamen zararsızdır ve ağrısız bir şekilde yapılır. Doppler ultrason, damarların adeta bir yol haritasını çıkarır ve bize şu kritik bilgileri verir:
- Hangi damarda kapakçık kaçağı (reflü) olduğu
- Kaçağın derecesi ve nereden kaynaklandığı
- Tedavi edilecek damarın çapı ve bacak içindeki seyri
- Damar içinde pıhtı olup olmadığı
- Derin damar sisteminin sağlıklı olup olmadığı
Doğru ve detaylı yapılmış bir Doppler ultrason olmadan modern bir varis tedavisi planlanamaz. Bu harita, hangi hastaya hangi tedavi yönteminin uygun olacağını belirlemede kilit rol oynar.
Güncel Varis Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Geçmişte varis dendiğinde akla gelen ve hastaların korkulu rüyası olan açık ameliyatlar (damarın kesilerek çıkarılması), günümüzde çok nadiren başvurulan bir yöntemdir. Artık varis tedavi yöntemleri, hastanede yatış gerektirmeyen, lokal anestezi ile yapılan, konforlu ve sonuçları çok başarılı olan minimal invaziv tekniklerdir. Bu modern yöntemler şunlardır:
Endovenöz Lazer Ablasyon (EVLA): Lazerle varis tedavisi olarak bilinir.
Endovenöz Radyofrekans Ablasyon (RFA): Radyo dalgaları ile damarı içeriden kapatma yöntemidir.
Tıbbi Yapıştırıcı (VenaSeal / Biyolojik Zamk): Damarı özel bir yapıştırıcı ile kapatma tekniğidir.
Mekanokimyasal Ablasyon (MOCA): Damarı hem mekanik hem de kimyasal yolla kapatan bir yöntemdir.
Köpük Skleroterapi: Damar içine ilaç enjekte ederek kapatma işlemidir.
Ambulatuar Flebektomi: Ciltten görünen varisli damarların çok küçük kesilerden çıkarılmasıdır.
Ameliyatsız Varis Tedavisi Nasıl Olur ve Ağrılı Bir İşlem midir?
Modern varis tedavisi nasıl olur sorusunun cevabı oldukça basittir. Süreç genellikle şu şekilde işler: Hasta polikliniğe gelir, detaylı bir Doppler ultrason ile damar haritası çıkarılır. Bu haritaya göre en uygun tedavi yöntemi belirlenir. İşlem ameliyathane şartlarında ancak lokal anestezi ile yapılır.
Örneğin lazer veya radyofrekans gibi termal yöntemlerde, diz altından küçük bir iğne ile damara girilir ve damar çevresine soğuk bir anestezi sıvısı verilir. Bu sayede hasta işlem sırasında hiçbir ağrı hissetmez. Ardından lazer fiberi veya radyofrekans kateteri ile damar içeriden kapatılır. İşlem yaklaşık 30-45 dakika sürer.
Yapıştırıcı (VenaSeal) yönteminde ise bu anesteziye bile gerek kalmaz. Sadece iğnenin girdiği yer uyuşturulur ve damar içeriden yapıştırılarak kapatılır.
Tedavi sonrası hasta hemen ayağa kalkar, yürüyerek evine gider ve ertesi gün normal yaşantısına, işine dönebilir. Bu yöntemler klasik ameliyatın aksine ağrılı değildir ve iyileşme süreci çok hızlıdır.
Şiddetli Varis Ağrısına Ne İyi Gelir ve Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Şiddetli varis ağrısına ne iyi gelir sorusu, hastaların en merak ettiği konulardan biridir. Anlık rahatlama için yapılabilecek bazı şeyler vardır. Bunlar:
- Bacakları kalp seviyesinden yukarıda tutarak dinlendirmek
- Gün içinde düzenli olarak kısa yürüyüşler yapmak
- Uzun süre sabit ayakta durmaktan veya oturmaktan kaçınmak
- Doktorun önerdiği basınçlı varis çoraplarını giymek
- Soğuk su ile bacaklara duş tutmak
Ancak bunlar sadece belirtileri geçici olarak hafifleten destekleyici yöntemlerdir. Altta yatan kapakçık sorunu devam ettiği sürece ağrılar geri gelecektir. Varis tedavi edilmediğinde ise zamanla daha ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Olası riskler şunlardır:
Varis Kanaması: Özellikle ayak bileğindeki damarların en ufak bir travma ile ciddi şekilde kanaması.
Tromboflebit: Varisli damar içinde pıhtı oluşması ve bu bölgede ağrılı, kırmızı, sert bir şişlik meydana gelmesi.
Venöz Ülser: Ayak bileği çevresinde cildin bozulması ve iyileşmeyen, akıntılı yaraların açılması.
Bu nedenlerle, varis belirtileri başladığında evde varis tedavisi gibi etkisiz yöntemlerle vakit kaybetmek yerine, modern tıbbın sunduğu kalıcı çözümlere yönelmek en doğrusudur. Kılcal varis tedavisi dahil olmak üzere, her boyuttaki damar sorunu için etkili ve güvenilir tedavi seçenekleri mevcuttur.

Prof. Dr. Yavuz Beşoğul, 25 yılı aşkın deneyime sahip bir Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanıdır. Türkiye’de kapalı kalp ve atan kalpte bypass ameliyatlarının öncülerindendir. Bugüne kadar binlerce başarılı ameliyat gerçekleştirmiş, ulusal ve uluslararası dergilerde 100’den fazla bilimsel makale yayımlamıştır.
