Günümüzde özellikle kozmotik açıdan çok rahatsız eden bacaklardaki varis pakeleri dediğimiz görüntü çalışma hayatımızdan ev hayatımıza kadar bizi etkiler. Çare arayıp dururuz. Bu süreçte de kim onları yok edeceğini söylerse hemen inanıp güzellik merkezlerinde çareler ararız.

Aslında toplardamar hastalığı olan bu durum yaşlanma veya beslenme bozukluğu sonrası ortaya çıkmamıştır. Bu nedenle güzellik merkezinde çare aranması yanlış olur. İşin aslı detaylı damar muayenesi gerektirir ve toplardamarlardaki kapakçıkların kaçağı ve kaçak süreleriyle çapları bizi asıl tıbbi tedavide yönlendirir. Maalesef günümüzde ticari olarak hiçbirine bakmadan cilt altına çıkmış olan varis pakelerine sklereoterapi yani aterosklerol denen ilaç uygulanmakta ve sonrasında da yeni varislerin oluşması kaçınılmaz olmakla birlikte verilen ilacın akciğere kadar atarak ölüme kadar götürebilmektedir. Varis köpük tedavisi skleroterapi tedavisi asıl varis oluşturan toplardamarın kapatılması sonrası yapılması bu riskleri ortadan kaldırır. Bu nedenle araştırmalarımızda mutlaka damar cerrahisi uzmanlığı olan hekimlere başvurulmalıdır.  Aksi takdirde yapılan hataların telafisi mümkün olamamaktadır.

Yapılan doppler ultrasonografi sonucunda varis oluşturan ana toplardamar tedavisi sonrası cilt yüzeyine taşmış ve gerçekten rahatsız edici görüntü için skleroterapi seanslar halinde uygulanabilir. Bunu uygularken damar cerrahı olan hekim aynı zamanda kan sulandırıcı ilaçlar başlayabilir. Çok daha ince olan ve cilt üzerinde yeşil mavi kılcal damar şeklinde görülen telenjektazi dediğimiz  görüntüler için skleroterapi yapılamaz. Ancak lazer tedavisi bunlara fayda sağlar fakat biraz ağrılı ve geçici leke bırakması nedeniyle kışın yapılması  kozmetik açıdan iyi olabilir.

Uygulama Alanı

Variköz venler (özellikle küçük ve orta çaplı damarlar)

Hedeflenen Sorun

Yüzeyel varisler, telenjiektaziler (örümcek damarlar)

Tedavi Yöntemi

Sklerozan madde enjeksiyonu ile damarların kapatılması

Kullanılan Maddeler

Polidokanol, sodyum tetradesil sülfat, hipertonik salin

Uygulama Şekli

İnce iğne ile damara enjeksiyon, gerekirse ultrason eşliğinde yapılabilir

Seans Sayısı

Damara ve yaygınlığa bağlı olarak değişir, genellikle birkaç seans

Etki Süresi

Damarlar genellikle haftalar içinde kapanır, tam sonuç birkaç ay sürebilir

Başarı Oranı

Yüzeyel varislerde yüksek başarı oranı (yaklaşık %80-90)

Yaygın Yan Etkiler

Enjeksiyon bölgesinde ağrı, şişlik, morarma, ciltte renk değişikliği

Nadir Komplikasyonlar

Damar içi pıhtı, cilt nekrozu, alerjik reaksiyon, hiperpigmentasyon

Avantajları

Ayaktan uygulanabilir, anestezi gerektirmez, kısa iyileşme süresi

Dezavantajları

Büyük varisler için etkisiz olabilir, tekrarlama riski

Öncesi Hazırlık

Aspirin veya kan sulandırıcıların geçici olarak bırakılması önerilir

Sonrası Bakım

Kompresyon çorabı kullanımı, ilk günlerde yoğun fiziksel aktiviteden kaçınma

Varis Nedir ve Skleroterapi ile Varis Tedavisi Bu Sorunu Nasıl Çözer?

Bacaklarımızdaki toplardamarları, kanı tek bir yönde, yani kalbe doğru taşıyan özel boru hatları gibi düşünebiliriz. Bu hatların içinde, kanın geriye kaçmasını engelleyen “çekvalf” benzeri kapakçıklar bulunur. İşte varis, bu kapakçıkların görevini yapamamasıyla başlar. Genetik mirasımız, mesleğimiz gereği uzun süre ayakta kalmamız, geçirdiğimiz hamilelikler veya fazla kilolar bu hassas kapakçıkları zamanla yorabilir ve bozabilir.

Kapakçıklar bozulduğunda, kan geriye doğru, yani ayaklara doğru kaçmaya ve damar içinde birikmeye başlar. Bu durum damar duvarında bir basınç oluşturur; tıpkı bir bahçe hortumunun ucu tıkandığında şişmesi gibi. Zamanla bu basınca dayanamayan damarlar genişler, uzar, kıvrımlı bir hal alır ve cildin altından mavi-mor renkte belirginleşir. İşte bu yapıya “varis” diyoruz.

Varisler, pek çok kişi için sadece estetik bir endişe kaynağı değildir. Aslında altta yatan bir dolaşım probleminin habercisidir ve yaşam kalitesini ciddi anlamda etkileyebilir. Varislerin yol açabildiği bazı yaygın şikayetler bulunur:

  • Bacaklarda zonklama veya sızlama şeklinde ağrı
  • Özellikle akşama doğru artan ağırlık hissi
  • Geceleri aniden giren kramplar
  • Dayanılmaz kaşıntı
  • Ayak bileklerinde şişlik (ödem)
  • Ciltte renk değişiklikleri ve sertleşme

Skleroterapi ile Varis Tedavisi, bu soruna son derece mantıklı bir çözüm sunar. Madem bu damar görevini yapmıyor ve kanı yanlış yöne kaçırarak sorun yaratıyor, o halde onu kalıcı olarak kapatalım! Tedavinin amacı, bu “bozuk yolu” devre dışı bırakmaktır. Böylece kan, sağlıklı ve düzgün çalışan alternatif damar yollarını kullanmaya başlar. Sonuç olarak hem varislerin neden olduğu o rahatsız edici şikayetler ortadan kalkar hem de bacaklar olması gerektiği gibi sağlıklı ve pürüzsüz bir görünüme yeniden kavuşur.

Skleroterapi ile Varis Tedavisi Vücutta Nasıl Bir Etki Yaratır?

Skleroterapinin çalışma prensibi, vücudun kendi kendini iyileştirme gücünü akıllıca kullanmaya dayanır. İşlem sırasında, tedavi etmek istediğimiz varisli damarın içine, “sklerozan” adını verdiğimiz bir ilacı enjekte ederiz. Bu ilaç, damarın içini döşeyen hücre katmanında nazik ve kontrollü bir reaksiyon başlatır. Bu reaksiyon, damar duvarlarının birbirine yapışmasını tetikler. Kapanan damarın içinden artık kan geçemez hale gelir.

Bu aşamadan sonra vücudumuz devreye girer. Artık bir işlevi kalmayan bu kapanmış damarı, zaman içinde yavaş yavaş parçalayarak emer ve ortadan kaldırır. Bu süreç birkaç hafta veya ay sürebilir. Sonuçta, sorunlu damar kalıcı olarak yok olur. Yani skleroterapi, bir sorunu sadece maskelemekle kalmaz, sorunun kaynağını ortadan kaldırarak kalıcı bir çözüm sunar. Bu vücudun doğal mekanizmalarıyla uyum içinde çalışan, son derece zarif bir tedavi yöntemidir.

Tedavide Kullanılan İlaçların Birbirinden Farkı Var mıdır?

Evet, skleroterapide tek bir standart ilaç yoktur. Tedavi edilecek damarın cinsi, çapı ve bulunduğu yere göre farklı özelliklere sahip ilaçlar seçeriz. Bu tedavinin başarısını ve güvenliğini en üst düzeye çıkarmamızı sağlar. Kullandığımız sklerozan ajanların başlıca türleri şunlardır:

  • Deterjan Ajanlar (Polidokanol, STS gibi)
  • Ozmotik Ajanlar (Hipertonik Salin, Gliserin gibi)
  • Kimyasal Tahriş Ediciler

Günümüzde en sık ve güvenle tercih ettiğimiz ajanlar, deterjan grubundaki ilaçlardır. Özellikle köpük formunda kullanıldıklarında etkinlikleri oldukça yüksektir. Sizin için en uygun ilacın hangisi olduğuna, yapacağımız detaylı değerlendirme sonucunda karar veririz.

Skleroterapi ile Varis Tedavisi Yönteminin Uygulama Çeşitleri Nelerdir?

Skleroterapi, farklı damar tiplerine en etkili şekilde müdahale edebilmek için çeşitli uygulama teknikleri sunar. Bu da tedaviyi adeta kişiye özel bir terzi gibi tasarlamamıza olanak tanır.

Sıvı Skleroterapi: Bu yöntemin en klasik halidir. İlaç, sıvı formda, doğrudan damarın içine verilir. Özellikle cilt yüzeyindeki o kırmızı, incecik “örümcek ağı” şeklindeki kılcal damarların (telenjiektaziler) ve biraz daha kalın, mavimsi renkteki retiküler venlerin tedavisinde mükemmel sonuçlar verir. Çok ince damarlar için idealdir.

Köpük Skleroterapi: Bu teknikte ise sıvı ilacı, özel bir yöntemle hava veya tıbbi gazlarla karıştırarak köpük haline getiririz. Bu köpüğün en büyük avantajı, damar içine verildiğinde kanı yerinden uzaklaştırarak damar duvarıyla çok daha etkili bir temas kurmasıdır. Sıvı ilaç kanla karışıp etkisini bir miktar yitirebilirken, köpük formu ilacın gücünü korur. Bu sayede daha büyük çaplı varislerde bile son derece etkilidir. Daha az ilaçla daha geniş bir alanı tedavi etmemizi sağlar.

Ultrason Eşliğinde Köpük Skleroterapi: Bu skleroterapinin “yüksek teknoloji” versiyonudur. Bazen bacakta gördüğümüz varisler, aslında cildin daha derinlerindeki görünmeyen bir ana damardan beslenir. Bu kaynak damarı tedavi etmeden sadece yüzeydeki damarları kapatmak, sorunu geçici olarak çözmekten öteye gitmez. Ultrason eşliğindeki tedavide, ultrason cihazıyla bacağın içini anlık olarak görüntüleriz. Bu bize, iğnenin hedef damarın içinde olduğunu milimetrik bir hassasiyetle görme ve ilacın damar içindeki dağılımını izleme imkanı verir. Gözle görülmeyen bu “kök” sebepleri bularak tedavi etmek, tedavinin kalıcılığını ve başarısını en üst düzeye çıkarır. Bu yöntem özellikle daha önce başarısız tedavi veya ameliyat öyküsü olan hastalarda bize büyük bir avantaj sağlar.

Skleroterapi ile Varis Tedavisi İçin Kimler İyi Bir Adaydır?

Skleroterapi, oldukça geniş bir hasta yelpazesine hitap eder. Eğer aşağıdaki durumlardan bir veya birkaçı sizde mevcutsa, skleroterapi sizin için de harika bir seçenek olabilir:

  • Bacaklarınızda estetik olarak sizi rahatsız eden kılcal damarlar veya örümcek ağı şeklinde damar kümeleri varsa.
  • Varislerinize bağlı olarak ağrı, yanma, ağırlık hissi veya kramp gibi şikayetler yaşıyorsanız.
  • Daha büyük ancak çapı genellikle 4-5 mm’yi geçmeyen, ciltten kabarık varisleriniz varsa.
  • Daha önce varis ameliyatı olmanıza rağmen hala kalan veya yeniden ortaya çıkan damarlarınız varsa.

En önemlisi, tedavi hakkında gerçekçi beklentilere sahip olmanız ve tedavi sonrası sürece uyum göstermeye istekli olmanızdır.

Skleroterapi ile Varis Tedavisi Kimlere Uygulanmamalıdır?

Hasta güvenliği her zaman birinci önceliğimizdir. Bu nedenle skleroterapinin uygun olmadığı veya ertelenmesi gereken bazı durumlar vardır. Bu durumlar şunlardır:

  • Gebelik
  • Emzirme dönemi (genellikle ertelenir)
  • Tedavide kullanılacak ilaca karşı bilinen ciddi alerji
  • Bacak damarlarında aktif pıhtı (derin ven trombozu) veya damar iltihabı (tromboflebit) varlığı
  • Ciddi ve kontrol altında olmayan kalp, akciğer veya kan hastalığı
  • Tedavi edilecek bölgede aktif cilt enfeksiyonu
  • Yatalak olma durumu

Ayrıca eğer ana toplardamarlarınızda (safen venler) ciddi bir kapak yetmezliği varsa, öncelikle bu sorunun lazer veya radyofrekans gibi başka bir yöntemle çözülmesi, ardından skleroterapinin uygulanması daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

Skleroterapi ile Varis Tedavisi Öncesi Hazırlık Süreci Nasıl Olmalıdır?

Tedavinin konforlu ve başarılı geçmesi için basit birkaç hazırlık adımı yeterlidir:

  • İlk muayenenizde doktorunuza mutlaka bildirmeniz gerekenler.
  • Tüm kronik hastalıklarınız
  • Daha önce geçirdiğiniz ameliyatlar
  • Bilinen tüm ilaç alerjileriniz
  • Kullandığınız tüm ilaçlar (özellikle kan sulandırıcılar)
  • Kullandığınız vitamin ve bitkisel takviyeler
  • İşlem gününde dikkat etmeniz gerekenler.
  • Bacaklarınıza herhangi bir krem, losyon veya yağ sürmeyin.
  • İşleme gelirken bol ve rahat kıyafetler (etek veya bol pantolon) giyin.
  • Yanınızda bir şort getirmeniz konforunuzu artırabilir.
  • Doktorunuzun işlem sonrası için önerdiği varis çorabını yanınızda getirin.
  • İşlemden sonra sizi eve bırakabilecek bir yakınınızın olması iyi olabilir.

Skleroterapi ile Varis Tedavisi Sırasında Neler Yaşanır?

Pek çok hastanın en merak ettiği konulardan biri de işlemin kendisidir. Skleroterapi, genellikle 15 ila 45 dakika arasında süren, son derece basit ve ağrısız bir prosedürdür.

Muayene koltuğuna rahatça uzandıktan sonra süreç başlar. Önce tedavi edilecek bölgedeki cildiniz antiseptik bir solüsyonla temizlenir. Ardından, neredeyse saç teli inceliğindeki iğnelerle, sklerozan ilaç doğrudan sorunlu damarların içine enjekte edilir. İğnenin girişini genellikle hafif bir batma hissi olarak tarif eder hastalarımız. İlaç verilirken saniyeler süren hafif bir yanma hissedilebilir, ancak bu his hemen geçer. Anesteziye veya ağrı kesiciye gerek duyulmaz.

Bir seansta, varislerin yaygınlığına göre çok sayıda enjeksiyon yapılabilir. İşlem bittiğinde bacağınıza basınçlı bir bandaj uygulanır veya doğrudan varis çorabınız giydirilir. Sonrasında hemen ayağa kalkıp günlük yaşamınıza dönebilirsiniz.

Skleroterapi ile Varis Tedavisi Sonrası Beni Neler Bekliyor?

Tedavinin başarısı, işlem sonrası döneme ne kadar özen gösterdiğinizle doğrudan ilişkilidir. Bu süreçte dikkat etmeniz gerekenler, genellikle skleroterapi sonrası dikkat edilmesi gerekenler olarak en çok aratılan konulardandır.

İşlemden hemen sonra yapmanız gerekenler:

  • Yaklaşık 20-30 dakika yürüyüş yapın.
  • Doktorunuz aksini belirtmedikçe, varis çorabını ilk 24-48 saat boyunca gece dahil çıkarmayın.
  • Sonraki 1-3 hafta boyunca çorabı sadece gündüzleri, ayakta olduğunuz saatlerde giymeye devam edin.

İyileşme sürecinde kaçınmanız gerekenler:

  • Ağır ve zorlayıcı egzersizler (koşu, ağırlık kaldırma)
  • Sıcak suyla uzun banyolar
  • Sauna, hamam, kaplıca gibi sıcak ortamlar
  • Tedavi edilen bölgelerin doğrudan güneşe maruz kalması
  • En az 2 gün boyunca alkol tüketimi
  • Uzun süreli hareketsiz yolculuklar.

Tedavinin Sonuçlarını Görmem Ne Kadar Sürer?

Bu tedavide sabır çok önemlidir, çünkü sonuçlar bir gecede ortaya çıkmaz. Damarların vücut tarafından yok edilmesi bir süreçtir. Tedavi sonrası ilk birkaç gün, enjeksiyon bölgelerinde morarma, kızarıklık ve damarların eskisinden daha belirgin görünmesi tamamen normaldir. Bu iyileşme sürecinin bir parçasıdır.

İnce Kılcal Damarlar: Genellikle 3 ila 6 hafta içinde gözle görülür şekilde solmaya ve kaybolmaya başlarlar.

Orta Boy Varisler: Bu damarların tamamen yok olması 3 ila 4 ay, bazen daha uzun sürebilir.

Skleroterapi yaptıranların yorumları ve deneyimleri de bu süreci doğrulamaktadır. Sürecin sonunda elde edilen pürüzsüz ve sağlıklı bacak görünümü, bu bekleme sürecine kesinlikle değmektedir.

Skleroterapi ile Varis Tedavisinin Avantajları ve Olası Yan Etkileri Nelerdir?

Her tıbbi müdahalede olduğu gibi, skleroterapinin de artıları ve eksileri vardır.

Tedavinin başlıca avantajları şunlardır:

  • Cerrahi bir yöntem değildir.
  • Kesi, dikiş ve yara izi yoktur.
  • Anestezi gerektirmez.
  • İşlem süresi çok kısadır.
  • Günlük yaşama ve işe hemen dönülebilir.
  • Ağrı ve kramp gibi şikayetleri hızla giderir.
  • Estetik sonuçları mükemmeldir.

Olası yan etkileri ise genellikle hafif ve geçicidir:

  • Enjeksiyon yerlerinde morarma
  • Geçici kızarıklık ve kaşıntı
  • Hafif şişlik
  • Damar trasesi boyunca geçici kahverengi lekelenme (hiperpigmentasyon)
  • Çok nadiren yeni kılcal damar oluşumu (matting)
  • Ciddi komplikasyonlar (alerji, enfeksiyon, pıhtı) ise deneyimli ellerde son derece nadir görülür.

Kaç Seans Tedaviye İhtiyacım Olacak?

Bu en sık karşılaştığımız sorulardan biridir ve cevabı tamamen kişiye özeldir. Varislerinizin tipi, yaygınlığı ve tedaviye vereceğiniz yanıta göre seans sayısı değişir. Bazen tek bir seans yeterli olabilirken, bazen de 4-6 hafta aralıklarla planlanmış 2-4 seans gerekebilir. Bu durum skleroterapi fiyat ve toplam maliyetini de etkileyen en önemli faktördür. Net bir tedavi planı ve seans sayısı, ilk muayenenizden sonra belirlenebilir.

Skleroterapi ile Varis Tedavisi Benim İçin Uygun Bir Seçenek mi?

Eğer bacaklarınızdaki varislerin görünümünden mutsuzsanız veya ağrı, ağırlık gibi şikayetler nedeniyle yaşam kaliteniz düşüyorsa, skleroterapi sizin için de hayat değiştiren bir çözüm olabilir. Minimal invaziv olması, konforlu bir süreç sunması ve etkili sonuçları ile günümüz varis tedavisinin en değerli yöntemlerinden biridir.

Ancak unutmayın en doğru tedavi, size özel olarak planlanmış tedavidir. Skleroterapinin sizin için doğru seçenek olup olmadığına, tüm alternatifler ve olası sonuçlar hakkında detaylı bilgi alarak, bir kalp ve damar cerrahisi uzmanıyla birlikte karar vermek en sağlıklı yoldur. Sağlığınızla ilgili bir adım atmadan önce mutlaka bir uzmanın görüşünü alın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Call Now Button