Kalpte miksoma, kalbin iç boşluklarından birinde—çoğunlukla sol atriyumda—gelişen, genellikle iyi huylu (benign) bir tümördür. Minimal semptom veya ani nefes darlığı, çarpıntı, bayılma gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Tanı, ekokardiyografi ile konur, ardından MR ya da BT gibi ileri görüntülemelerle doğrulanır.
Cerrahi müdahale, miksomanın en etkili tedavi yoludur. Tümör tamamen çıkarılır; böylece kalp kapakçıkları üzerindeki basınç ortadan kaldırılır ve emboli riskine karşı önlem alınır. Tedavi sonrasında düzenli ekokardiyografi ile takip, nüks riskinin erken tespiti açısından kritik önemdedir.
Miksoma, nadir görülen bir kalp tümörüdür ancak potansiyel komplikasyonları arasında emboli, kalp yetersizliği ve aritmiler yer alır. Erken tanı ve koltukaltından minimal invaziv kalp ameliyatı ile çabuk ve hızlı iyileşme sağlanır.
| Tanım | Kalpte, genellikle sol atriyumda (kulakçıkta) yerleşen iyi huylu (benign) primer tümör |
| Nedenler | Genellikle nedeni bilinmez; nadiren genetik geçişli olabilir (ailesel miksoma sendromları) |
| Risk Faktörleri | Orta yaş, kadın cinsiyet, ailede miksoma öyküsü (nadir) |
| Belirtiler | Nefes darlığı, çarpıntı, bayılma, göğüs ağrısı, halsizlik, ateş, kilo kaybı, emboli (pıhtı atması) semptomları |
| Tanı Yöntemleri | Ekokardiyografi (en önemli tanı yöntemi), EKG, BT veya MR, kardiyak kateterizasyon |
| Tedavi Yöntemleri | Cerrahi olarak tümörün çıkarılması (tek tedavi yöntemi) |
| Komplikasyonlar | Emboli (beyin, böbrek, bacak gibi organlara pıhtı atması), kapak tıkanıklığı, ritim bozuklukları, ani ölüm |
| İyileşme ve Takip | Cerrahi sonrası düzenli ekokardiyografi kontrolleri, nüks riskinin izlenmesi |
| Önleme Yöntemleri | Spesifik önleme yoktur; aile öyküsü varsa düzenli kardiyolojik kontrol önerilir |
Prof. Dr. Yavuz Beşoğul
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
Miksoma Nedir?
Miksoma, kalpte gelişen ve en sık görülen iyi huylu primer tümördür. Genellikle sol kulakçıkta yerleşir ve kalp boşluğunu kısmen tıkayarak kan akışını engelleyebilir. Belirtiler arasında nefes darlığı, çarpıntı, bayılma, göğüs ağrısı ve pıhtı atmasına bağlı felç gibi bulgular bulunabilir. Tanı ekokardiyografi ile konur. Tedavi cerrahidir ve tümörün kalpten tamamen çıkarılması gerekir. Erken müdahale hayati önem taşır.
Kardiyak Miksoma neden bir tehlike olarak görülür?
Kardiyak miksoma, en basit tanımıyla kalbin içinde büyüyen iyi huylu bir tümördür. “İyi huylu” kelimesi genellikle rahatlatıcıdır, çünkü kanserli hücreler gibi vücuda yayılarak başka organlarda yeni odaklar oluşturmadığı anlamına gelir. Miksomanın hücreleri de bu anlamda masumdur. Ancak miksomanın aldatıcı doğası tam da burada başlar. Biz tıp profesyonelleri arasında ona “fonksiyonel olarak kötü huylu” deriz. Bu onun davranış biçiminin yarattığı tehlikelerden kaynaklanır.
Kanın odacıklar arasında rahatça geçişini engelleyerek kalp kapakçıklarının işlevini bozabilir. Bu durum kalbinizin daha fazla çalışmasına, yorulmasına ve zamanla kalp yetmezliği dediğimiz ciddi tabloya yol açmasına neden olur. Genellikle kalbin sol kulakçığında yerleşir ve kalın bir sapla duvara tutunur. Büyüdükçe sol kulakçığı doldurur ve hareket edip mitral kapağın önünü tıkayarak mitral kapak darlığını taklit edebilir.
Asıl büyük tehlike ise miksomanın yapısından gelir. Genellikle yumuşak, gevrek ve kolayca parçalanabilen bir yapıdadır. Kalbin her atışıyla birlikte bu jelatinimsi kitleden küçük parçalar kopabilir. Kan akıntısına kapılan bu parçacıklar, adeta birer serseri mayın gibi dolaşım sisteminde seyahate çıkar. Bu yolculuğun nerede sonlanacağı ise tamamen şansa bağlıdır. Eğer bu parça;
- Beyne giden bir damarı tıkarsa, inme (felç) meydana gelir.
- Gözü besleyen bir damarı tıkarsa, ani ve kalıcı görme kaybı yaşanabilir.
- Böbrek veya dalağı besleyen damarları tıkarsa, bu organlarda infarktüs (doku ölümü) gelişebilir.
- Bir kol veya bacağa giden ana damarı tıkarsa, o uzvun kanlanması bozularak kangrene kadar gidebilir.
İşte bu kan akışını engelleme (obstrüksiyon) ve pıhtı atma (emboli) potansiyeli nedeniyle miksoma, hücresel olarak iyi huylu olmasına rağmen, teşhis edildiği anda ciddiyetle ele alınması ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
Kardiyak Miksoma ne sıklıkla görülür ve kimler risk altındadır?
Kardiyak miksoma, genel nüfusa bakıldığında oldukça nadir bir hastalıktır. Toplumdaki görülme oranı yüz binde bir veya iki gibi düşük bir seviyededir. Ancak nadir olmasına rağmen, kalbin kendi dokusundan köken alan iyi huylu tümörler söz konusu olduğunda, miksoma en sık rastlanan türdür ve bu tümörlerin yarısından fazlasını oluşturur.
Genellikle orta yaş hastalığı olarak bilinir. En sık 30 ile 60 yaş aralığındaki bireylerde karşımıza çıkar ve ortalama tanı yaşı 50 civarındadır. Çocuklarda görülmesi ise son derece ender bir durumdur. Bir çocukta miksoma saptandığında, bu genellikle altta yatan “Carney Kompleksi” gibi genetik bir sendromun işareti olabilir ve daha detaylı bir araştırma gerektirir.
Miksomanın ilginç bir özelliği de cinsiyet dağılımıdır. Nedeni bilinmese de kadınlarda erkeklere kıyasla yaklaşık iki ila üç kat daha fazla görülmektedir. Bu durum hormonal faktörlerin tümör gelişiminde bir rolü olabileceğini düşündürmektedir, ancak bu henüz kanıtlanmış bir teori değildir.
Miksoma oluşumunun arkasındaki nedenler nelerdir?
Miksomaların neden ortaya çıktığı sorusu, hastaları en çok meraklandıran konulardan biridir. Bu tümörlerin gelişimini temel olarak iki ana kategoriye ayırarak açıklayabiliriz:
Sporadik (Tesadüfi) Miksomalar: Bu grup, tüm miksoma vakalarının yaklaşık %90-95’ini oluşturur ve en sık karşılaştığımız türdür. “Sporadik” kelimesi, durumun belirli bir aile öyküsü veya bilinen bir genetik yatkınlık olmaksızın, tesadüfen ortaya çıktığı anlamına gelir. Yani bu hastaların çoğunda, tümörün neden geliştiğini açıklayacak net bir tetikleyici faktör bulamayız.
Ailesel (Sendromik) Miksomalar: Vakaların daha küçük bir kısmı olan %5-10’luk dilimi ise ailesel bir geçiş gösterir. Bu durum genellikle “Carney Kompleksi” olarak adlandırılan genetik bir sendromun parçasıdır. Bu sendrom, ebeveynden çocuğa geçebilen bir genetik bozukluktur ve vücutta birden fazla sistemde sorunlara yol açar. Carney Kompleksi olan kişilerde sadece kalpte değil vücudun başka yerlerinde de tümörler görülebilir. Bu sendromun tipik özellikleri şunlardır:
- Kalp dışında ciltte ve memede de miksoma gelişimi
- Dudaklar, göz kapakları ve genital bölgede görülen küçük, kahverengi-siyah benekli lekeler (lentijinler)
- Hormonal bozukluklara yol açan endokrin sistem tümörleri.
Ailesel ve Sporadik Miksoma arasındaki temel farklar nelerdir?
Bir miksomanın sporadik mi yoksa ailesel mi olduğunu anlamak, tedavi sonrası takip planını belirlemek açısından hayati önem taşır. Bu iki grup arasında bazı belirgin farklar bulunur.
Sporadik Miksoma’nın Özellikleri:
- Genellikle 40-60 yaş arasında ortaya çıkar.
- Kadınlarda daha sık görülür.
- Vakaların %75’i kalbin sol kulakçığında yerleşir.
- Genellikle tek bir tümör şeklindedir.
- Ameliyatla tamamen çıkarıldığında tekrarlama riski çok düşüktür.
Ailesel (Carney Kompleksi) Miksoma’nın Özellikleri:
- Çok daha genç yaşlarda, ortalama 20’li yaşlarda teşhis edilir.
- Kadın ve erkeklerde eşit oranda görülür.
- Kalbin sağ kulakçığı veya karıncıkları gibi daha sıra dışı yerlerinde bulunabilir.
- Aynı anda birden fazla odacıkta veya farklı zamanlarda yeni tümörler şeklinde ortaya çıkabilir.
- Başarılı bir ameliyattan sonra bile tekrarlama veya yeni tümör gelişme riski anlamlı derecede daha yüksektir.
Bu nedenle özellikle genç bir hastada veya kalbin sol kulakçığı dışında bir yerde miksoma saptandığında, mutlaka altta yatan Carney Kompleksi ihtimali araştırılmalıdır.
Bir Miksoma ne gibi belirtilerle kendini gösterir?
Miksomanın belirtileri, adeta bir “bukalemun” gibi değişkenlik gösterebilir. Bazı hastalar yıllarca hiçbir şikayet yaşamazken, bazılarında ise aniden ve çok ciddi tablolarla ortaya çıkabilir. Belirtiler genellikle tümörün büyüklüğüne, kalpteki yerine ve ne kadar hareketli olduğuna bağlıdır. Klinik tabloyu üç ana başlıkta inceleyebiliriz:
Kalp İçi Tıkanıklık Belirtileri:
Bu belirtiler tümörün bir vana topu gibi kalp kapakçıklarının ağzını tıkaması veya kan akışını engellemesi sonucu ortaya çıkar. Özellikle sol kulakçıktaki miksomalarda sık görülür ve mitral kapak darlığı bulgularını taklit edebilir. Hastaların yaşayabileceği şikayetler şunlardır:
- Eforla başlayan ve zamanla istirahatte bile hissedilen nefes darlığı
- Özellikle sırtüstü yatınca artan boğulma hissi
- Gece uykudan uyandıran nefes darlığı ve öksürük atakları
- Pozisyon değiştirmekle (örneğin aniden ayağa kalkınca) ortaya çıkan baş dönmesi veya göz kararması
- Bayılma (senkop)
- Düzensiz kalp atışları veya çarpıntı hissi
- Göğüste dolgunluk veya baskı hissi
Emboli (Pıhtı Atması) Belirtileri:
Bu miksomanın en tehlikeli ve acil sonuçlarıdır. Tümörden kopan bir parçanın kan damarlarını tıkamasıyla oluşur. Tıkanan damarın yerine göre belirtiler değişir.
Beyin Embolisi (İnme):
- Vücudun bir tarafında ani güçsüzlük veya uyuşma
- Konuşma güçlüğü veya peltekleşme
- Ağızda veya yüzde kayma
- Bulanık veya çift görme
- Şiddetli baş dönmesi ve denge kaybı
Diğer Organ Embolileri:
- Ani ve şiddetli bacak veya kol ağrısı, soğukluk, morarma
- Görme alanında ani kararma veya tam görme kaybı
- Göğüs ağrısı (kalp krizini taklit edebilir)
- Karın veya yan ağrısı (böbrek veya dalak hasarına bağlı)
Sistematik (Genel Vücut) Belirtiler:
Hastaların yaklaşık üçte birinde, tümörün bağışıklık sistemini uyararak salgılattığı kimyasal maddeler nedeniyle gribe veya romatizmal hastalıklara benzer genel şikayetler görülebilir:
- Açıklanamayan hafif ateş
- Halsizlik ve sürekli yorgunluk
- İstemsiz kilo kaybı
- Eklem ve kas ağrıları
- Parmaklarda soğukta renk değişikliği (beyazlaşma, morarma)
- Deri döküntüleri
Bu sistematik belirtiler tümör ameliyatla çıkarıldıktan sonra genellikle hızla kaybolur.
Miksoma tanısı için hangi yöntemler kullanılır?
Miksoma şüphesiyle başvuran bir hastada tanıya ulaşmak için adım adım ilerleriz. Süreç hastanın öyküsünü dinlemekle başlar ve modern görüntüleme teknolojileriyle kesinleşir. Tanı sürecinde kullanılan temel yöntemler şunlardır:
- Detaylı Hasta Öyküsü ve Fizik Muayene: Hastanın yaşadığı nefes darlığı, bayılma, çarpıntı gibi şikayetler veya geçirdiği felç öyküsü bizim için ilk ipuçlarıdır. Kalbi stetoskopla dinlediğimizde, kanın tümör etrafından geçerken çıkardığı anormal sesler olan “üfürümler” duyabiliriz. Bazen “tümör plop” adı verilen, tümörün kalp duvarına çarpma sesi gibi çok karakteristik bir bulgu da saptanabilir.
- Ekokardiyografi (EKO): Bu yöntem miksoma tanısının temel taşıdır ve kalbin ses dalgaları kullanılarak yapılan bir ultrasonudur. İki şekilde uygulanır.
- Transtorasik EKO (TTE): Göğüs duvarı üzerinden yapılan standart EKO, genellikle tümörün varlığını, yerini ve boyutunu göstermek için yeterlidir.
- Transözofageal EKO (TEE): Daha detaylı bir görüntüleme gerektiğinde, ucunda küçük bir kamera bulunan bir probun yemek borusuna indirilmesiyle yapılır. Kalbe çok daha yakın bir konumdan bakıldığı için, tümörün nereye tutunduğu, yapısı ve kapakçıklarla olan ilişkisi gibi cerrahi için kritik olan detayları mükemmel bir şekilde gösterir.
Kardiyak Manyetik Rezonans (MR) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT): Bu ileri görüntüleme yöntemleri, özellikle tümörün doku yapısını anlamak ve onu kalp içindeki bir kan pıhtısı veya başka bir tümör türünden ayırt etmek için kullanılır. Cerrah için ameliyat öncesi bir “yol haritası” sunarak, ameliyatın en güvenli ve etkili şekilde planlanmasını sağlarlar.
Kalp Tümörü (Miksoma) Ameliyatı Nedir?
Kalp tümörü (miksoma) ameliyatı, kalpte gelişen iyi huylu miksoma tümörünün cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Geleneksel olarak açık kalp ameliyatı ile yapılsa da, günümüzde kapalı (minimal invaziv) yöntemlerle de uygulanabilmektedir. Kapalı ameliyatlarda küçük kesilerle kalbe ulaşılır, kalp-akciğer pompası kullanılarak tümör çıkarılır. Bu yöntem, daha az ağrı, kısa hastanede kalış süresi ve estetik açıdan avantaj sunar.
Miksoma tedavisinde cerrahi dışında bir seçenek var mıdır?
- sol atriyal miksoma görüntüsü
Bu sorunun cevabı nettir: Hayır. Kardiyak miksomanın tek ve kesin tedavisi cerrahidir. Taşıdığı ani felç, kalp yetmezliği ve ölüm riskleri nedeniyle, ilaçlarla “bekle ve gör” yaklaşımı diye bir seçenek söz konusu değildir. Tanı konulduğu anda, hastanın durumu ve tümörün aciliyeti değerlendirilerek en kısa sürede ameliyat planlanır.
Ameliyatın amacı, tümörü geride hiçbir parça kalmayacak şekilde tutunduğu sap ve küçük bir miktar sağlam kalp dokusuyla birlikte çıkarmaktır. Bu gelecekte tümörün aynı yerde tekrarlama riskini en aza indirir.
Miksoma ameliyatı için hangi cerrahi yöntemler tercih edilir?
Geçmişte miksoma ameliyatları sadece göğüs kemiğinin tamamen kesildiği büyük bir operasyonla yapılırken, günümüzde sağ koltukaltından 4-5 cm lik minimal invaziv cerrahi ile tamamen çıkarılmaktadır. Bu yöntemle
- Minimum düzeyde kan kaybı
- Daha kısa yoğun bakım ve hastanede kalış süresi
- Enfeksiyon riskinin azalması
- Günlük hayata ve işe çok daha hızlı dönüş
- Mükemmel kozmetik sonuçlar
Robotik Cerrahi:
Bu minimal invaziv cerrahinin en ileri ve teknolojik formudur. Cerrah, bir konsol aracılığıyla yönettiği robotik kolları kullanarak ameliyatı gerçekleştirir. Göğüs duvarına açılan sadece birkaç küçük delikten (yaklaşık 1 cm) giren robotik aletler, insan elinin hareket kabiliyetinin çok ötesinde bir hassasiyet ve esneklik sunar. Üç boyutlu ve büyütülmüş görüntü altında, en ince detaylar bile görülerek operasyon tamamlanır. Robotik cerrahinin avantajları, minimal invaziv cerrahinin faydalarını bir adım öteye taşır. Özellikle dikiş atma ve doku onarımı gibi hassas manevralarda maksimum güvenlik ve kusursuzluk sağlar.
Tedavi edilmeyen bir Miksoma ne gibi sonuçlar doğurur?
Tedavi edilmeyen bir miksoma, saatli bir bomba gibidir. Zamanla büyümeye ve kalbin yapısını bozmaya devam ederek kaçınılmaz olarak ciddi komplikasyonlara yol açar. Bu riskleri bilmek, tedavinin neden ertelenemez olduğunu anlamak için önemlidir. Tedavi edilmediği takdirde karşılaşılabilecek en ciddi riskler şunlardır:
- İlerleyici ve geri döndürülemez kalp yetmezliği
- Beyne pıhtı atması sonucu kalıcı felç veya sakatlık
- Diğer organlarda (böbrek, dalak, bacaklar) doku ölümü
- Ani ve tam görme kaybı
- Akciğere pıhtı atması (pulmoner emboli)
- Ölümcül ritim bozuklukları
- Ani kardiyak ölüm
Kardiyak miksoma nadir görülen ancak son derece ciddi bir durumdur. Neyse ki günümüzün modern tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde, bu hastalık yüksek bir başarı oranıyla tedavi edilebilmektedir. Minimal invaziv ve robotik cerrahi gibi hasta dostu yaklaşımlar, bu süreci çok daha konforlu ve güvenli hale getirmiştir. Unutmayın erken teşhis ve zamanında yapılan doğru bir müdahale, sağlıklı ve uzun bir yaşamın kapılarını aralar.
Miksoma Ameliyatı Sonrası
| İyileşme Süresi | Ortalama 10-15 gün. |
| Tümörün Özelliği | Genellikle benign olup, sol atriyumda yer alır; sistemik emboli, kapak obstrüksiyonu gibi komplikasyonlara neden olabilir. |
| Fiziksel Aktivite | İlk 10-15 gün hafif yürüyüş önerilir; |
| İlaç Kullanımı | Rutin olarak kan sulandırıcı, antibiyotik veya antiaritmik ilaçlar kullanılabilir; bireysel duruma göre değişir. |
| Görüntüleme ve Kontrol | Ameliyat sonrası ilk yıl düzenli ekokardiyografi ile izlenmeli; sonrasında yıllık kontroller önerilir. |
| Komplikasyonlar | Nadir de olsa miksomanın nüks etme ihtimali vardır. Ayrıca cerrahi sonrası ritim bozuklukları, kapak sorunları gözlenebilir. |
| Yara Bakımı | kapalı yöntemler nedeniyle 10.günden sonra gerekmez. |
| Beslenme | Özel bir diyet gerekmez; kalp sağlığını koruyucu dengeli ve düşük tuzlu beslenme önerilir. |
| Psikolojik Destek | Tümör tanısı sonrası psikolojik destek gerekebilir; özellikle emboli geçirmiş hastalarda. |
| Sigara ve Alkol | Kalp sağlığı açısından sigara kesinlikle bırakılmalı; alkol tüketimi sınırlandırılmalıdır. |
| Cinsel Aktivite | Fiziksel iyileşme sağlandığında genellikle 4-6 hafta sonra mümkündür. |
| Araç Kullanımı | Bilinç ve refleks kontrolü sağlandıktan, fiziksel iyileşme tamamlandıktan sonra genellikle 15 gün içinde başlanabilir. |
| Kontroller | İlk 3ay ada 1 kez , ardından yılda bir ekokardiyografi ile nüks riski ve kalp fonksiyonları izlenmelidir. |
Miksoma Ameliyatı’nı Yapan Doktorlar ve Hastaneler
Miksoma Ameliyatı'nı kalp ve damar cerrahları ,KVC yoğun bakımı olan özel hastanelerde veya devlet hastanelerinde yapılır.
Türkiye’nin En İyi Miksoma Ameliyatı Yapan Doktorlara Sahip Olmasının Nedenleri
- Uzman kalp ve damar cerrahları: Türkiye’de Miksoma Ameliyatı cerrahisinde deneyimli, yurt içi ve yurt dışı eğitim almış çok sayıda uzman hekim görev yapmaktadır.
- Gelişmiş cerrahi teknikler: Robotik cerrahi, minimal invaziv (küçük kesili) yöntemler ve açık kalp cerrahisi gibi birçok teknik başarıyla uygulanmaktadır.
- Yüksek başarı oranı: Operasyonlarda ölüm ve komplikasyon oranları düşüktür; hastaların çoğu sağlıklı şekilde normal yaşamlarına dönebilmektedir.
- Donanımlı kalp merkezleri: Üniversite ve özel hastanelerde, ileri teknolojiyle donatılmış ameliyathane ve yoğun bakım üniteleri bulunmaktadır.
- Erken tanı ve hızlı müdahale: Tetkik, tanı ve operasyon planlaması hızlı ilerler; hastaya özel, zamanında müdahale imkânı sunulur.
- Kapsamlı hasta takibi: Ameliyat sonrası bakım, düzenli kontroller ve kardiyolojik izlem süreçleri titizlikle yürütülmektedir.
- Erişilebilir maliyetler: Kaliteli sağlık hizmeti, Avrupa ve Amerika’ya göre çok daha uygun fiyatlarla sunulmaktadır.
Miksoma Ameliyatı Fiyatları 2025
Ortalama Miksoma Ameliyatını online ortamda yazamıyoruz. Hastanın durumuna, ameliyatın yapılacağı hastane, İzmir İstanbul veya Ankara gibi ameliyatın yapılacağı şehirlere göre fiyatlar değişmektedir.
Miksoma Ameliyatı Olanların Yorumları
Prof. Dr. Yavuz Beşoğul'un hasta yorumları için Google Haritalar ve Doktor Takvimi 'ni ziyaret edebilirsiniz.

Prof. Dr. Yavuz Beşoğul, 25 yılı aşkın deneyime sahip bir Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanıdır. Türkiye’de kapalı kalp ve atan kalpte bypass ameliyatlarının öncülerindendir. Bugüne kadar binlerce başarılı ameliyat gerçekleştirmiş, ulusal ve uluslararası dergilerde 100’den fazla bilimsel makale yayımlamıştır.

