Kalp damar cerrahisi, kalp, damarlar ve akciğer dolaşım sistemine ait hastalıkların cerrahi yöntemlerle tedavisini üstlenen tıp dalıdır. Bu branş, doğuştan veya sonradan gelişen yapısal kalp hastalıklarının, damar tıkanıklıklarının ve kapak bozukluklarının onarımını veya değiştirilmesini kapsar.
KVC uzmanları, koroner arter hastalığı, kalp kapak hastalıkları, aort anevrizmaları, doğumsal kalp delikleri, varis, periferik damar tıkanıklıkları ve damar yaralanmaları gibi çok sayıda hastalığın cerrahi tedavisini yapar. Gerekli durumlarda açık kalp ameliyatı veya endovasküler girişimler uygulanır.
Bu branş aynı zamanda kalp nakli, sol ventrikül destek cihazı implantasyonu, EVAR-TEVAR işlemleri ve kapak onarımında minimal invaziv teknikler gibi ileri cerrahi yöntemleri de içerir.
Kalp damar cerrahisi, kardiyoloji ile yakın iş birliği içinde çalışarak hastaların tanı, tedavi ve uzun dönem takibini sağlar. Erken teşhis ve uygun cerrahi yaklaşım, yaşam süresi ve kalitesini artırmada kritik öneme sahiptir.
Türkiye’nin En İyi Kalp Damar Cerrahisi Doktorları
Prof. Dr. Cevat Yakut, Prof. Dr. Siyami Ersek, Opr. Dr. Kemal Bayazıt, Prof. Dr. Recep Aslan, Prof. Dr. Oğuz Taşdemir, Prof. Dr. Aydın Aytaç ve Prof. Dr. A. Yüksel Bozer, Türkiye’de kalp damar cerrahisi alanında önemli katkılar sunmuş hekimler arasında yer alır. Ancak bazıları vefat etmiş veya aktif hekimlik yapmamaktadır.
- Prof. Dr. Siyami Ersek
- Prof. Dr. Cevat Yakut
- Prof. Dr. Recep ASLAN
- Prof.Dr. Oğuz Taşdemir
- Prof. Dr. Aydın Aytaç
- Opr. Dr. Kemal Bayazıt
- Prof. Dr. A. Yüksel BOZER
Kalp ve Damar Cerrahisi (KVC) Nedir?
Kalp ve damar cerrahisi, kalp, damarlar ve göğüs içindeki büyük damarlarda ortaya çıkan hastalıkların cerrahi yöntemlerle tedavi edilmesini kapsayan tıp dalıdır. Bu alanda en sık yapılan işlemler arasında koroner bypass ameliyatı, kalp kapak tamiri veya değişimi, aort cerrahisi, varis ve damar tıkanıklığı ameliyatları yer alır. KVC, kalp hastalıklarının tedavisinde yaşam süresini uzatmayı ve yaşam kalitesini artırmayı hedefler.
Kardiyoloji ve Kalp Damar Cerrahisi Arasındaki Fark Nedir?
Kardiyoloji, kalp ve damar hastalıklarının tanı ve ilaçla tedavisiyle ilgilenen dahili bir tıp branşıdır; kalp krizi, ritim bozuklukları, hipertansiyon gibi durumları değerlendirir ve genellikle girişimsel işlemler (anjiyografi, stent) uygular. Kalp damar cerrahisi ise bu hastalıkların cerrahi tedavisini yapan, açık kalp ameliyatları, kapak değişimi, bypass ve damar onarımları gibi işlemleri gerçekleştiren cerrahi bir daldır. İki alan, kalp sağlığı için birbirini tamamlayıcı şekilde çalışır.
Kalp ve Damar Cerrahisi Hangi Hastalıklara Bakar?
Kalp ve damar cerrahisi, kalp ve dolaşım sistemine ait cerrahi müdahale gerektiren hastalıkların tanı, tedavi ve takibiyle ilgilenen tıbbi branştır. Aşağıda bu alanın kapsadığı başlıca hastalık ve durumlar yer almaktadır:
- Koroner Arter Hastalığı (Kalp Damar Tıkanıklığı): Kalp kasını besleyen damarlarda daralma veya tıkanma olması durumunda bypass ameliyatları uygulanır.
- Kalp Kapak Hastalıkları: Kapaklarda daralma veya yetmezlik geliştiğinde, kapak onarımı veya kapak değişimi cerrahisi yapılır.
- Aort Anevrizması ve Diseksiyonu: Aort damarında genişleme (anevrizma) veya yırtılma (diseksiyon) durumları acil cerrahi müdahale gerektirir.
- Doğumsal Kalp Hastalıkları: Doğuştan gelen kalp yapısal bozukluklarının cerrahi olarak düzeltilmesini içerir. Özellikle çocukluk döneminde uygulanır.
- Kalp Tümörleri: Kalpte nadiren görülen iyi huylu veya kötü huylu kitlelerin cerrahi olarak çıkarılmasıdır.
- Kalp Nakli: İleri evre kalp yetmezliğinde, uygun hastalara donör kalp nakli yapılması kalp cerrahisinin uzmanlık alanıdır.
- Periferik Arter ve Ven Hastalıkları: Kol, bacak ve vücudun diğer bölgelerindeki damar tıkanıklıkları, varisler ve damar anormallikleri cerrahi tedavi gerektirebilir.
- Varis ve Venöz Yetmezlik: Bacaklardaki toplardamar sorunlarına yönelik lazer tedavisi, varis ameliyatı gibi müdahaleler uygulanır.
- Karotis (Şah Damarı) Hastalıkları: Beyne giden şah damarlarında oluşan tıkanıklıklar, felç riskini azaltmak için cerrahi olarak açılabilir.
- Diyaliz Hastalarında Damar Erişimi Oluşturulması: Kronik böbrek yetmezliği hastalarına yönelik fistül veya greft cerrahisi bu branşın görevleri arasındadır.
Kalp ve damar cerrahisi, multidisipliner bir yaklaşımla kardiyoloji, anesteziyoloji ve yoğun bakım gibi branşlarla birlikte çalışarak, yaşamı tehdit eden birçok hastalığın tedavisinde önemli rol oynar.
Kalp Ve Damar Cerrahisi Hangi Branşlarla Birlikte Çalışır?
Kalp ve damar cerrahisi, kalp, arter ve ven sistemine yönelik cerrahi işlemleri kapsar. Bu alanda başarılı tanı ve tedavi için birçok farklı branşla yakın iş birliği gereklidir:
- Kardiyoloji: Kalp hastalıklarının tanısı ve cerrahiye hazırlık sürecinde.
- Anesteziyoloji: Cerrahi sırasında ve sonrasında hasta güvenliği için.
- Göğüs Cerrahisi: Torasik organlarla ilgili cerrahi işlemlerde.
- Radyoloji: Damar yapılarının görüntülenmesinde.
- Yoğun Bakım Uzmanlığı: Ameliyat sonrası takip ve bakımda.
- İç Hastalıkları: Altta yatan sistemik hastalıkların yönetiminde.
- Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon: Ameliyat sonrası mobilizasyon ve iyileşme sürecinde.
Kalp ve Damar Cerrahisi, kalbi besleyen damar tıkanıklıklarını nasıl tedavi eder?
Kalp ve Damar Cerrahisi, kalbin kendi kas dokusunu besleyen koroner damarlardaki ciddi tıkanıklıkları, kan akışına yeni bir yol açan “bypass” yani “köprüleme” ameliyatı ile tedavi eder. Koroner arter hastalığı, bu damarların duvarlarında biriken ve damar sertliği (ateroskleroz) olarak bilinen plaklar nedeniyle daralmasıdır. Bu durum kalp kasının yeterli oksijen almasını engelleyerek göğüs ağrısına veya kalp krizine neden olur.
İlaç tedavisi veya stent gibi yöntemler yetersiz kaldığında veya hastanın damar yapısı bu yöntemlere uygun olmadığında, en etkili çözüm Koroner Arter Bypass Greftleme (CABG) ameliyatıdır. Bu ameliyatın mantığı, tıkalı damarı atlayarak kan akışı için alternatif bir rota oluşturmaktır. Cerrah, bu yeni “köprü” yolunu oluşturmak için hastanın kendi vücudundan aldığı sağlıklı damar parçalarını (greft) kullanır. Bypass için en sık kullanılan greftler şunlardır:
- Göğüs duvarı arteri (IMA)
- Kol atardamarı (Radial arter)
- Bacak toplardamarı (Safen ven)
Bu sağlıklı damarlardan biri, tıkalı bölgenin ilerisindeki koroner artere dikilerek, kanın tıkalı yolu kullanmadan doğrudan kalp kasına ulaşması sağlanır. Bu işlem hastanın damar yapısına ve tıkanıklık sayısına göre “tekli”, “ikili”, “üçlü” bypass şeklinde gerçekleştirilir.
Kalp ve Damar Cerrahisi, bozulan kalp kapakçıklarına nasıl müdahale eder?
Kalp ve Damar Cerrahisi, düzgün çalışmayarak kalbi yoran kapakçıkları ya onararak hastanın kendi dokusunu korur ya da tamir mümkün değilse onları yapay bir kapakla değiştirir. Kalbimizdeki dört kapakçık, kanın tek yönde akmasını sağlayan hassas kapılar gibidir. Bu kapılarda iki temel sorun ortaya çıkabilir:
Stenoz (Darlık): Kapağın tam açılamaması ve kan geçişini zorlaştırması.
Yetersizlik (Kaçak): Kapağın tam kapanamaması ve kanı geriye sızdırması.
Her iki durumda da kalp, vücuda yeterli kanı gönderebilmek için aşırı çalışır ve zamanla yorularak kalp yetmezliğine girer. KVC, bu sorunu çözmek için iki ana strateji sunar: kapak tamiri veya kapak değişimi. Mümkünse her zaman hastanın kendi kapağını tamir etmek tercih edilir. Ancak kapaktaki hasar çok ilerlemişse, kapak değiştirilir. Bu durumda kullanılan iki tip protez kapak vardır:
Mekanik Kapaklar: Çok uzun ömürlüdürler ancak pıhtılaşmayı önlemek için ömür boyu kan sulandırıcı ilaç kullanımı gerektirirler.
Biyolojik Kapaklar: Genellikle kan sulandırıcı gerektirmezler ancak zamanla yıpranabilir ve yıllar sonra yeniden bir ameliyatla değiştirilmeleri gerekebilir.
Aort damarındaki tehlikeli genişleme ve yırtılmalarda Kalp ve Damar Cerrahisi nasıl bir rol oynar?
Kalp ve Damar Cerrahisi, vücudun ana atardamarı olan aortun tehlikeli bir şekilde genişlemesi (anevrizma) veya yırtılması (diseksiyon) durumunda hayat kurtarıcı bir rol oynar. Aort, kalpten çıkan ve tüm organlara kan taşıyan en büyük damardır. Yüksek tansiyon veya genetik yatkınlık gibi nedenlerle duvarı zayıfladığında, kan basıncının etkisiyle bir balon gibi şişebilir. Buna anevrizma denir ve en büyük riski, patlayarak (rüptür) ölümcül bir iç kanamaya yol açmasıdır.
Aort diseksiyonu ise aortun iç duvarının yırtılıp kanın damar katmanları arasına sızmasıyla oluşan, son derece acil bir durumdur. Kalp ve Damar Cerrahisi, bu tehlikeli durumları iki temel yöntemle tedavi eder:
Açık Cerrahi Onarım: Cerrah, anevrizmanın olduğu bölgeyi açar, hastalıklı damar bölümünü çıkarır ve yerine Dacron gibi dayanıklı sentetik bir malzemeden yapılmış yapay bir damar (greft) diker.
Endovasküler Onarım (EVAR/TEVAR): Bu daha modern yöntemde genellikle kasıktan küçük bir kesiyle girilerek, kateter yardımıyla anevrizma bölgesine “stent-greft” adı verilen kumaş kaplı bir stent yerleştirilir. Bu stent, kanın anevrizma kesesine hiç uğramadan, güvenli bir tünel içinden akmasını sağlar.
İleri evre kalp yetmezliğinde Kalp ve Damar Cerrahisi hangi umutları sunar?
İlaç tedavisinin artık fayda etmediği son evre kalp yetmezliği hastaları için Kalp ve Damar Cerrahisi, mekanik kalp destek cihazları veya kalp nakli gibi ileri düzey çözümlerle yeni bir umut olabilir. Kalp yetmezliği, kalbin vücudun ihtiyaçlarını karşılayacak kadar kan pompalayamaması durumudur. Bu durumda cerrahi seçenekler şunlardır.
Kalp Destek Cihazları (LVAD): Zayıflamış kalbin iş yükünü devralan, vücut içine yerleştirilen sofistike pompalardır. Bu cihazlar, hastanın kalp nakli için uygun bir organ bulunana kadar hayatta kalmasını sağlayabilir (nakle köprü) veya nakil adayı olmayan hastalar için kalıcı bir çözüm (hedef tedavisi) olabilir.
Kalp Nakli: Diğer tüm tedavi seçenekleri tükendiğinde, son çare olarak hastanın hastalıklı kalbi çıkarılır ve beyin ölümü gerçekleşmiş bir donörden alınan sağlıklı bir kalp ile değiştirilir. Bu hastaya tamamen yeni bir yaşam şansı sunan karmaşık bir operasyondur.
Kalp ve Damar Cerrahisi, ritim bozukluklarına çözüm olabilir mi?
Evet, Kalp ve Damar Cerrahisi, ilaçlarla kontrol altına alınamayan belirli ritim bozukluklarının tedavisinde önemli rol oynar. Kalbin normalden çok yavaş, çok hızlı veya düzensiz atması anlamına gelen aritmiler, bazen cerrahi müdahale gerektirebilir. Cerrahi yaklaşımlar iki ana başlıkta toplanır.
Cihaz İmplantasyonu: Kalp hızının tehlikeli derecede yavaşladığı durumlarda “kalp pilleri (pacemaker)” veya ani kalp durması riski taşıyan tehlikeli hızlı ritimleri önlemek için “şok cihazları (ICD)” cerrahi olarak cilt altına yerleştirilir.
Cerrahi Ablasyon (Maze Prosedürü): Özellikle inme riskini artıran Atriyal Fibrilasyon (AFib) tedavisinde kullanılır. Genellikle başka bir açık kalp ameliyatı sırasında, kalbin üst odacıklarında dondurma veya yakma enerjisiyle anormal elektrik sinyallerini bloke eden bir “labirent” oluşturulur. Bu kalbin normal ritmine dönmesini sağlar.
Doğumsal kalp hastalıklarının tedavisinde Kalp ve Damar Cerrahisi neden önemlidir?
Kalp ve Damar Cerrahisi, anne karnında kalp gelişimi sırasında ortaya çıkan yapısal bozuklukların (delikler, damar anomalileri, kapak sorunları) onarılmasında hayati bir rol oynar. Bu hastalıklar, bebeklikten yetişkinliğe kadar her yaşta tedavi edilebilir. Pediatrik kalp cerrahları, bu hassas ameliyatları büyük bir başarıyla gerçekleştirir. Yapılan başlıca işlemler şunlardır:
- Kalp odacıkları arasındaki deliklerin yama ile veya dikişle kapatılması.
- Daralmış kapak veya damarların cerrahi olarak genişletilmesi.
- Yanlış yerlerden çıkan kan damarlarının doğru konumlara yönlendirilmesi.
- Eksik veya gelişmemiş kalp yapılarının yeniden oluşturulması.
Peki, Kalp ve Damar Cerrahisi varis gibi bacak damarı sorunlarına da bakar mı?
Evet, bu soru sıklıkla sorulur ve cevabı kesindir. Kalp ve Damar Cerrahisi’nin vasküler (damar) cerrahisi kolu, bacaklardaki damar sorunlarıyla doğrudan ilgilenir. Bu alan, kalp ve beyin dışındaki tüm damar ağını kapsar. Tedavi edilen başlıca durumlar şunlardır:
- Periferik Bypass Ameliyatı
- Buerger Hastalığı Ameliyatı ( Sempatektomi)
- Raynaud Hastalığı (Fenomeni)
- Karotis Arter Hastalığı (Şah Damar Hastalığı)
- Aort Anevrizması
- Venöz Yetmezlik
- Ameliyatsız Varis Tedavisi
- Derin Ven Trombozu Nedir? Belirtileri Nelerdir?
- Damar Tıkanıklığı
- Pulmoner Emboli (Akciğer Embolisi)
- Bacak Damar Tıkanıklığı
Özellikle varis tedavisinde, klasik cerrahi yöntemlerin yanı sıra lazer, radyofrekans veya yapıştırma gibi modern ve minimal invaziv teknikler de KVC uzmanları tarafından başarıyla uygulanmaktadır.
Yüksek tansiyon tedavisinde Kalp ve Damar Cerrahisi’nin yeri nedir?
Kalp ve Damar Cerrahisi, yüksek tansiyonu (hipertansiyon) doğrudan tedavi eden bir branş değildir. Yüksek tansiyonun ilaçla tedavisi ve takibi, Kardiyoloji ve Dahiliye uzmanlarının alanıdır. Ancak KVC, yüksek tansiyonun yıllar içinde damar duvarlarında yarattığı yıkıcı sonuçları onarır. Kontrolsüz yüksek tansiyonun yol açtığı ve KVC tarafından tedavi edilen başlıca sorunlar şunlardır:
- Aort anevrizması ve diseksiyonu
- Koroner arter hastalığı ve damar sertliği
- Şah damarı darlığı
Bu nedenle bir KVC uzmanı, ameliyat edeceği bir hastanın kan basıncının kontrol altında olmasını tedavinin vazgeçilmez bir parçası olarak görür. Çünkü ameliyat başarısı ve iyileşme süreci, tansiyonun ne kadar iyi yönetildiğiyle doğrudan ilişkilidir.
Ameliyat yöntemlerinde Kalp ve Damar Cerrahisi hangi modern yaklaşımları benimser?
Günümüzde bir kalp veya damar ameliyatı tek bir yöntemle yapılmaz. Hastanın durumuna en uygun yaklaşım “Kalp Takımı” tarafından belirlenir. Başlıca yaklaşımlar şunlardır.
Geleneksel Açık Cerrahi: Cerrahın kalbe tam erişim için göğüs kemiğini açtığı klasik yöntemdir. Özellikle karmaşık ve çoklu prosedürler için hala en güvenilir yöntemdir.
Minimal İnvaziv Cerrahi: Aynı ameliyatın, göğüs kemiği kesilmeden, kaburgalar arasından yapılan çok daha küçük kesilerle gerçekleştirilmesidir. Bu yaklaşımın hastaya sunduğu önemli avantajlar vardır:
- Daha az ameliyat sonrası ağrı
- Daha az kan kaybı
- Daha düşük enfeksiyon riski
- Daha kısa hastanede kalış süresi
- Günlük hayata çok daha hızlı dönüş
Robotik Cerrahi: Minimal invaziv cerrahinin en ileri teknoloji halidir. Cerrah, bir konsoldan yönettiği robotik kollarla, insan elinin hassasiyetini aşan bir titizlikle ameliyatı gerçekleştirir. Özellikle karmaşık kapak tamirleri gibi hassas işlemler için mükemmel sonuçlar sunar.
TAVR yöntemi, Kalp ve Damar Cerrahisi alanında nasıl bir devrim yarattı?
TAVR (Transkateter Aort Kapak Replasmanı), özellikle ileri yaştaki ve açık kalp ameliyatı riski yüksek olan hastalar için geliştirilmiş devrim niteliğinde bir yöntemdir. Bu prosedürde, göğüs kafesi hiç açılmaz. Genellikle kasıktaki atardamardan bir kateter (ince bir boru) ile girilir. Bu kateterin ucunda, sıkıştırılmış halde bulunan yeni bir biyolojik kapak vardır. Kateter, damarlar boyunca ilerletilerek kalbe ulaştırılır. Hastanın daralmış aort kapağının içine gelindiğinde, yeni kapak burada açılarak eskisini kenara iter ve yerine oturur. İşlem sonrası hasta birkaç gün içinde taburcu olabilir ve normal yaşamına dönebilir. TAVR, aort darlığı tedavisinde cerrahiye güçlü bir alternatif oluşturmuştur.
Bir Kalp ve Damar Cerrahisi operasyonu öncesinde hangi hazırlıklar yapılır?
Başarılı bir ameliyat, titiz bir planlama ile başlar. Cerrah ve ekibi, hastanın durumunu en ince ayrıntısına kadar anlamak ve en doğru cerrahi stratejiyi belirlemek için bir dizi tanı testi ister. Bu testler, ameliyatın adeta bir yol haritasını çizer. Ameliyat öncesi sıkça kullanılan temel testler şunlardır:
- Ekokardiyografi (EKO)
- Koroner Anjiyografi
- Bilgisayarlı Tomografi (BT) Anjiyografi
- Elektrokardiyogram (EKG)
- Akciğer filmi
- Solunum fonksiyon testleri
- Kan testleri
“Kalp Takımı” yaklaşımı, Kalp ve Damar Cerrahisi sürecinde neden bu kadar kritik bir öneme sahiptir?
“Kalp Takımı”, günümüzün modern ve hasta odaklı tıp anlayışının en güzel örneklerinden biridir. Bu yaklaşımda bir hastanın tedavi kararı tek bir hekim tarafından verilmez. Kalp ve Damar Cerrahı, Girişimsel Kardiyolog, Kardiyak Görüntüleme Uzmanı ve Anestezi Uzmanı gibi farklı disiplinlerden hekimler bir araya gelir.
Bu ekip, hastanın tüm tıbbi verilerini, filmlerini ve test sonuçlarını birlikte değerlendirir. Her uzman, kendi bakış açısıyla durumu analiz eder ve tüm tedavi seçeneklerinin (örneğin ameliyat mı, stent mi, TAVR mı, yoksa ilaç tedavisi mi) avantaj ve dezavantajlarını masaya yatırır. Bu ortak akıl yürütme sonucunda, hastanın yaşına, genel sağlık durumuna ve yaşam beklentilerine en uygun, en güvenli ve en etkili tedavi yöntemi ortak bir kararla belirlenir. Bu yaklaşım hastanın tedavi sürecine olan güvenini artırır ve mümkün olan en iyi sonucun alınmasını sağlar.
En İyi Kalp Damar Cerrahisi Doktorları Neden Türkiye’de?
Türkiye’deki kalp damar cerrahları, koroner bypass, kapak cerrahisi, aort anevrizması ve periferik damar hastalıkları gibi kompleks operasyonlarda ileri uzmanlığa sahiptir. Robotik cerrahi ve minimal invaziv yöntemler gibi modern teknikler yaygın olarak kullanılır. Kaliteli yoğun bakım hizmetleri, multidisipliner ekip çalışması ve güçlü cerrahi başarı oranlarıyla desteklenen sistem, hasta güvenliğini artırır. Ayrıca uygun maliyetli hizmetler Türkiye’yi bu alanda cazip kılar.
Türkiye’de Kardiyoloji Doktorları Kalp Damar Ameliyatlarında Nasıl Rol Oynar?
Türkiye’de kardiyoloji doktorları, kalp damar ameliyatlarında doğrudan cerrahi müdahale yapmasalar da hayati bir rol oynarlar; hastanın ameliyata uygunluğunu belirlemek, risk faktörlerini değerlendirmek, gerekli tanı testlerini (EKG, ekokardiyografi, anjiyografi vb.) yorumlamak ve tedavi planını oluşturmak onların sorumluluğundadır. Ameliyat öncesinde kalp fonksiyonlarını optimize etmek, ameliyat sırasında kalp ritimlerinin izlenmesine katkı sağlamak ve ameliyat sonrasında iyileşme sürecini takip ederek hastaya medikal tedavi desteği sunmak da kardiyologların görevleri arasındadır. Cerrahlarla yakın iş birliği içinde çalışan kardiyologlar, hem operasyon başarısını hem de uzun vadeli hasta sağlığını etkileyen multidisipliner bir sürecin kritik bir parçasıdır. Dolayısıyla kalp damar cerrahları ve kardiyologlar en iyi şekilde çalışarak, en uygun tedaviyi uygular.
Bölgede Neden Türkiye En İyi Kalp ve Damar Hastanelerine Sahip ?
Modern ve Teknolojik Hastane Altyapısı
- Türkiye’de son 15 yılda yapılan yatırımlar sayesinde, kalp damar cerrahisi alanında yüksek teknolojiye sahip hastaneler açılmıştır. Özellikle şehir hastaneleri ve özel sağlık grupları:
- Robotik cerrahi, minimal invaziv (kapalı) teknikler, 3D görüntüleme, yapay kalp uygulamaları gibi ileri teknolojileri kullanmaktadır.
- JCI (Joint Commission International) gibi uluslararası kalite akreditasyonlarına sahip birçok hastane bulunmaktadır (örnek: Memorial, Anadolu, Koç Üniversitesi Hastanesi).
- Hem kamu hem özel hastanelerde hibrit ameliyathane uygulamaları mevcuttur. Bu, aynı anda hem anjiyo hem de açık cerrahiyi mümkün kılar.
Alanında Uzman ve Uluslararası Deneyime Sahip Doktorlar
- Türkiye’deki kalp damar cerrahları ve kardiyologların büyük bölümü Avrupa ve ABD’de eğitim almış, deneyim kazanmış uzmanlardır.
- Birçok doktor, Avrupa Kalp Derneği (ESC), Amerikan Kalp Derneği (AHA) gibi uluslararası kurumlara üyedir.
Sağlık Turizminde Avantajlı Konum
- Türkiye, Orta Doğu, Balkanlar, Kafkasya, Afrika ve hatta Avrupa ülkelerinden gelen hastalar için coğrafi olarak merkezi bir noktadadır.
- Uçuş bağlantıları, konaklama imkânları ve sağlık hizmetleri arasındaki koordinasyon sayesinde, özellikle kalp hastalıkları için “tıbbi turizm” açısından ideal bir destinasyon haline gelmiştir.
- Sağlık Bakanlığı destekli sağlık turizmi portalları, hasta yönlendirme sistemleri ve çok dilli sağlık danışmanları bu süreci kolaylaştırmaktadır.

Prof. Dr. Yavuz Beşoğul, 25 yılı aşkın deneyime sahip bir Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanıdır. Türkiye’de kapalı kalp ve atan kalpte bypass ameliyatlarının öncülerindendir. Bugüne kadar binlerce başarılı ameliyat gerçekleştirmiş, ulusal ve uluslararası dergilerde 100’den fazla bilimsel makale yayımlamıştır.
